1199046601
432598
https://www.simurgkitabevi.com/isaretten-konusmaya-dilin-kokeni-ve-gelisimi
İşaretten Konuşmaya: Dilin Kökeni ve Gelişimi - #smrgSAHAF
0.00
Bu kitapta geniş bir disiplinler yelpazesinin iplikleri kullanılarak hoş bir öykü dokunuyor. Dilin, primat atalarımızın çıkardığı seslerden değil, el ve yüzleriyle yaptıkları hareketlerden geliştiği anlatılıyor. “Sözcüklerin yeryüzünün kızları, nesnelerin ise gökyüzünün oğulları olduğunu unutmadım” diyor Samuel Johnson, modern İngiliz sözlükçülüğünün babası. Ancak yine de kitabın yazarına göre yanlış yola sapmış görünyor: “Çünkü, aslında yeryüzüne ait olanlar nesnelerdir, sözcükler ise gökyüzünde yaratılmış gibi keyfi ve uçarıdır. Gerçek dünyayı algılamamız, işitmekten çok görme ve dokunma duyumuza bağlıdır. Bu keyfi seslerle nesneler arasındaki bağ acaba nasıl kurulmuştur? Böyle bağlantıların bedeni hareketlerle iç içe girmesi kaçınılmazdır.” Kitapta ayrıca, dilin evrimiyle ilgili pek çok kanıt gösterilmeye çalışılıyor. 1859'da Darwin'in Türlerin Kökeni adlı kitabı büyük bir gürültü koparmıştı. Yedi yıl sonra, Paris Dilbilim Topluluğu dilin evrimiyle bütün tartışmaları yasakladı. Günümüzde primat davranışlarını inceleyen araştırmacılar, onların konuşmaya benzer davranışlar sergilediğini gösteren pek çok kanıt sunuyor. Nöroloji, dilbilim, antropoloji ve gelişim psikolojisinin de kanıtları var. Öyküye şimdi moleküler biyologlar da katkıda bulunuyorlar. Dilin işaretten konuşmaya yaptığı yolculuğun hâlâ sona ermediğini söyleyen Michael C. Corballis, psikoloji profesörü ve Auckland Üniversitesi Araştırma Merkezi üyesi. (Arka kapaktan)
Bu kitapta geniş bir disiplinler yelpazesinin iplikleri kullanılarak hoş bir öykü dokunuyor. Dilin, primat atalarımızın çıkardığı seslerden değil, el ve yüzleriyle yaptıkları hareketlerden geliştiği anlatılıyor. “Sözcüklerin yeryüzünün kızları, nesnelerin ise gökyüzünün oğulları olduğunu unutmadım” diyor Samuel Johnson, modern İngiliz sözlükçülüğünün babası. Ancak yine de kitabın yazarına göre yanlış yola sapmış görünyor: “Çünkü, aslında yeryüzüne ait olanlar nesnelerdir, sözcükler ise gökyüzünde yaratılmış gibi keyfi ve uçarıdır. Gerçek dünyayı algılamamız, işitmekten çok görme ve dokunma duyumuza bağlıdır. Bu keyfi seslerle nesneler arasındaki bağ acaba nasıl kurulmuştur? Böyle bağlantıların bedeni hareketlerle iç içe girmesi kaçınılmazdır.” Kitapta ayrıca, dilin evrimiyle ilgili pek çok kanıt gösterilmeye çalışılıyor. 1859'da Darwin'in Türlerin Kökeni adlı kitabı büyük bir gürültü koparmıştı. Yedi yıl sonra, Paris Dilbilim Topluluğu dilin evrimiyle bütün tartışmaları yasakladı. Günümüzde primat davranışlarını inceleyen araştırmacılar, onların konuşmaya benzer davranışlar sergilediğini gösteren pek çok kanıt sunuyor. Nöroloji, dilbilim, antropoloji ve gelişim psikolojisinin de kanıtları var. Öyküye şimdi moleküler biyologlar da katkıda bulunuyorlar. Dilin işaretten konuşmaya yaptığı yolculuğun hâlâ sona ermediğini söyleyen Michael C. Corballis, psikoloji profesörü ve Auckland Üniversitesi Araştırma Merkezi üyesi. (Arka kapaktan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.