#smrgKİTABEVİ Işıkla Karanlık Arasında -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
Dizi Adı:
Anı 73
ISBN-10:
9789750520341
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199192487
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
480 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
269,09
Havale/EFT ile: 261,02
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199192487
578518
Işıkla Karanlık Arasında -
Işıkla Karanlık Arasında - #smrgKİTABEVİ
269.09
“Sinema işine girmeyi hiç ama hiç düşünmemiştim, böyle bir iş de yoktu aslında. Sinemayı tiyatrocular ek bir iş olarak yapıyorlardı. Diyeceğim meslek değildi. Aslına bakılırsa hiçbir zaman da meslek olmamıştır. Olsa olsa bir tutkudur sinema. Akıllı uslu insan işi değildir; tutkulu insan işidir.”

Işıkla Karanlık Arasında Türkiye sinemasının “ustasız ustası” Lütfi Ö. Akad'ın anıları, aynı zamanda sinemaya duyulan tutkunun kitabı… Akad'ın yapım yönetmenliği ile adım attığı sinema dünyasında yavaş yavaş sinemanın büyüsüne kapılışı, ilk filmi, “görerek - duyarak - okuyarak” değil deneyerek öğrenme süreci, Türkiye'nin dört bir yanında kurulan setler, oyuncu seçimleri, Halide Edip Adıvar, Orhan Kemal, Vedat Türkali, Yaşar Kemal, Selim İleri gibi edebiyatçılarla yürütülen senaryo çalışmaları, ülke sinemasının ahvali, genç sinemacılara verilen usta bir el ve bir yandan devam eden hayat…

Akad, sadece geçtiği bu yolları anlatmakla kalmıyor, yarattığı özgün sinema dilini de tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Sadri Alışık'tan Hülya Koçyiğit'e, Türkan Şoray'dan İzzet Günay'a, Yılmaz Güney'den Fatma Girik'e Türkiye sinemasının usta oyuncularının beyaz perdeyle yeni yeni tanıştıkları ana şahit olurken, bir sinemanın doğuşuna doğrudan tanık olacaksınız.

Işıkla Karanlık Arasında sinemaseverler için bir başucu kitabı niteliğinde…

YAZAR Lütfi Ö. Akad 2 Eylül 1916'da İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nin ardından, 1942'de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu'nun Maliye Bölümü'nden mezun oldu. Askerlik dönüşü, bir süre Osmanlı Bankası'nın muhasebe bölümünde çalıştı. 26 Haziran 1946'da arkadaşı Şakir Sırmalı'nın ısrarları sonucu Sema Film'de yapım yönetmenliği yapmaya başladı. Seyfi Haveri'nin yönetmenliğini yaptığı “Damga” filminin yarım kalan sahnelerini çekerek yönetmenliğe ilk adımını attı. 1948 yılında Halide Edip'in aynı adlı eserinden beyaz perdeye uyarladığı “Vurun Kahpeye”yle tam anlamıyla ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştirdi. Bunu takip eden onlarca filmle özgün bir sinema dili yarattı. Çağdaşı sinemacılara ilham verdi ve sonraki sinemacı kuşakları derinden etkiledi. 1974 yılından itibaren uzun yıllar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-Televizyon bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Birçok sinemacı yetiştirdi. 1997 yılında yine aynı üniversite tarafından kendisine “Onursal Profesör” unvanı verildi. “Üç Tekerlekli Bisiklet”le 1965 İzmir Enternasyonal Fuarı 1. Film Şenliği En İyi Film Ödülü'nü, “Hudutların Kanunu”yla 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi 2. Dram Filmi Ödülü'nü, “Vesikalı Yarim”le 1968 Altın Portakal Film Festivali En İyi 2. Film Ödülü'nü, “Gelin”le 1973 Adana Altın Koza Film Şenliği En İyi Film Ödülü'nü, “Düğün”le 1974 Altın Portakal Film Festivali En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı. 1987 yılında İstanbul Film Festivali Onur Ödülü'nü, 1988 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Kültür Sanat Büyük Ödülü'nü kazandı. 19 Kasım 2011'de 95 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti.

“Sinema işine girmeyi hiç ama hiç düşünmemiştim, böyle bir iş de yoktu aslında. Sinemayı tiyatrocular ek bir iş olarak yapıyorlardı. Diyeceğim meslek değildi. Aslına bakılırsa hiçbir zaman da meslek olmamıştır. Olsa olsa bir tutkudur sinema. Akıllı uslu insan işi değildir; tutkulu insan işidir.”

Işıkla Karanlık Arasında Türkiye sinemasının “ustasız ustası” Lütfi Ö. Akad'ın anıları, aynı zamanda sinemaya duyulan tutkunun kitabı… Akad'ın yapım yönetmenliği ile adım attığı sinema dünyasında yavaş yavaş sinemanın büyüsüne kapılışı, ilk filmi, “görerek - duyarak - okuyarak” değil deneyerek öğrenme süreci, Türkiye'nin dört bir yanında kurulan setler, oyuncu seçimleri, Halide Edip Adıvar, Orhan Kemal, Vedat Türkali, Yaşar Kemal, Selim İleri gibi edebiyatçılarla yürütülen senaryo çalışmaları, ülke sinemasının ahvali, genç sinemacılara verilen usta bir el ve bir yandan devam eden hayat…

Akad, sadece geçtiği bu yolları anlatmakla kalmıyor, yarattığı özgün sinema dilini de tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Sadri Alışık'tan Hülya Koçyiğit'e, Türkan Şoray'dan İzzet Günay'a, Yılmaz Güney'den Fatma Girik'e Türkiye sinemasının usta oyuncularının beyaz perdeyle yeni yeni tanıştıkları ana şahit olurken, bir sinemanın doğuşuna doğrudan tanık olacaksınız.

Işıkla Karanlık Arasında sinemaseverler için bir başucu kitabı niteliğinde…

YAZAR Lütfi Ö. Akad 2 Eylül 1916'da İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nin ardından, 1942'de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu'nun Maliye Bölümü'nden mezun oldu. Askerlik dönüşü, bir süre Osmanlı Bankası'nın muhasebe bölümünde çalıştı. 26 Haziran 1946'da arkadaşı Şakir Sırmalı'nın ısrarları sonucu Sema Film'de yapım yönetmenliği yapmaya başladı. Seyfi Haveri'nin yönetmenliğini yaptığı “Damga” filminin yarım kalan sahnelerini çekerek yönetmenliğe ilk adımını attı. 1948 yılında Halide Edip'in aynı adlı eserinden beyaz perdeye uyarladığı “Vurun Kahpeye”yle tam anlamıyla ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştirdi. Bunu takip eden onlarca filmle özgün bir sinema dili yarattı. Çağdaşı sinemacılara ilham verdi ve sonraki sinemacı kuşakları derinden etkiledi. 1974 yılından itibaren uzun yıllar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-Televizyon bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Birçok sinemacı yetiştirdi. 1997 yılında yine aynı üniversite tarafından kendisine “Onursal Profesör” unvanı verildi. “Üç Tekerlekli Bisiklet”le 1965 İzmir Enternasyonal Fuarı 1. Film Şenliği En İyi Film Ödülü'nü, “Hudutların Kanunu”yla 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi 2. Dram Filmi Ödülü'nü, “Vesikalı Yarim”le 1968 Altın Portakal Film Festivali En İyi 2. Film Ödülü'nü, “Gelin”le 1973 Adana Altın Koza Film Şenliği En İyi Film Ödülü'nü, “Düğün”le 1974 Altın Portakal Film Festivali En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı. 1987 yılında İstanbul Film Festivali Onur Ödülü'nü, 1988 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Kültür Sanat Büyük Ödülü'nü kazandı. 19 Kasım 2011'de 95 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat