Türkiye Yahudileri en parlak dönemlerini XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti çerçevesinde yaşamışlar, hatta b,u dönemde Yahudi dünyasının odak noktasını oluşturmuşlardır. Grasia Nasi'nin -kadın lider olarak- Yahudi tarihinde paraleli yoktur. Jozef Nasi düşündüklerini, Herzl'den tam 400 yıl önce düşünmüştür. Osmanlı Devleti'nin Viyana'dan Hazar Denizi'ne, Fas'tan Yemen'e uzandığı dönemlerde, diplomasi ve maliyede Yahudi uzmanlığından yararlanmasına karşılık, bugünkü Türkiye Yahudiliğinin, Diaspora cemaatleri arasında -kültürel açıdan- en alt sıralarda bulunmasını izah etmek çok güçtür. Türkiye Yahudiliğinin, hizmetinde bulunduğu devlete ve dünya Yahudiliğine katkısı henüz araştırılmamıştır. Bu konuda son 100 yılda yayınlanmış olan dağınık bilgiyi bir araya getirecek bir çalışmaya, Kudüs İbrani Üniversitesi çerçevesinde başlamış bulunuyorum. Bu çalışma da Türkçe olarak yayınlanacaktır. Ancak bu cemaatle ilgili asıl bilgi henüz arşivlerde yatmaktadır. Bu nedenle, Yahudi tarihinin bu çok önemli yanı şimdilik karanlıktadır.
Bu çalışmanın bir başka önemli amacı da, birçok dilde yapıldığı üzere, İsrail Olayı'nı Türkçe olarak anlatmaktır. Kitabı okuduktan sonra birçok çevre, Yahudi ulusunu ve bugün yanlış olarak Orta-Doğu Sorunu olarak adlandırılan ve aslında Orta-Doğu sorunlarından sadece biri (belki de en önemsizi) olan İsrail-Arap çatışmasını -umarım- çok değişik ve gerçekçi bir açıdan görmeye başlayacaktır. -Moshe SEVILLA-SHARON Yeruşalayim 1981 (Önsözden)
Türkiye Yahudileri en parlak dönemlerini XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti çerçevesinde yaşamışlar, hatta b,u dönemde Yahudi dünyasının odak noktasını oluşturmuşlardır. Grasia Nasi'nin -kadın lider olarak- Yahudi tarihinde paraleli yoktur. Jozef Nasi düşündüklerini, Herzl'den tam 400 yıl önce düşünmüştür. Osmanlı Devleti'nin Viyana'dan Hazar Denizi'ne, Fas'tan Yemen'e uzandığı dönemlerde, diplomasi ve maliyede Yahudi uzmanlığından yararlanmasına karşılık, bugünkü Türkiye Yahudiliğinin, Diaspora cemaatleri arasında -kültürel açıdan- en alt sıralarda bulunmasını izah etmek çok güçtür. Türkiye Yahudiliğinin, hizmetinde bulunduğu devlete ve dünya Yahudiliğine katkısı henüz araştırılmamıştır. Bu konuda son 100 yılda yayınlanmış olan dağınık bilgiyi bir araya getirecek bir çalışmaya, Kudüs İbrani Üniversitesi çerçevesinde başlamış bulunuyorum. Bu çalışma da Türkçe olarak yayınlanacaktır. Ancak bu cemaatle ilgili asıl bilgi henüz arşivlerde yatmaktadır. Bu nedenle, Yahudi tarihinin bu çok önemli yanı şimdilik karanlıktadır.
Bu çalışmanın bir başka önemli amacı da, birçok dilde yapıldığı üzere, İsrail Olayı'nı Türkçe olarak anlatmaktır. Kitabı okuduktan sonra birçok çevre, Yahudi ulusunu ve bugün yanlış olarak Orta-Doğu Sorunu olarak adlandırılan ve aslında Orta-Doğu sorunlarından sadece biri (belki de en önemsizi) olan İsrail-Arap çatışmasını -umarım- çok değişik ve gerçekçi bir açıdan görmeye başlayacaktır. -Moshe SEVILLA-SHARON Yeruşalayim 1981 (Önsözden)