#smrgSAHAF İstanbul Arkeoloji Müzeleri Pişmiş Toprak Kandiller Kataloğu, Cilt 1: Protohistorik Arkaik Klasik ve Hellenistik Dönemler - 1995
Gerçekleştirilmesine karar verilen projelerden biri de İstanbul Arkeoloji Müzeleri koleksiyonlarındaki pişmiş toprak kandillerin katalogunun hazırlanıp yayımlanmasıydı. Türk tarafından, Müze uzmanlardan Sayın Tahsin Sezer, Fransız tarafından da, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarından Sayın Dominique Kassab Tezgör bu işle görevlendirildiler. Bu kararın alınmasından birkaç hafta sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri müdürlüğüne getirilen Dr. Nuşin Asgari de projeyi destekledi ve gerçekleştirilmesini kolaylaştırdı.
Gerek Dr. Asgari'ye, gerekse aynı anlayışı gösteren ve projenin sonuçlandırılmasını sağlayan halefi Sn. Alpay Pasinli'ye burada teşekkür ederim. Öte yandan, İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nün bu kitabı yayınlan arasına almasından memnunluk duyduğumu da belirtmek isterim.
Başlangıçtan itibaren Tahsin Sezer ve Dominique Kassab Tezgör arasında kurulan verimli ortaklık ilişkisi, zamanla gelişerek, Müze koleksiyonlarındaki pişmiş toprak kandillerin yayınının ilk cildini oluşturan bu katalogun tamamlanması sonucunu vermiştir.
Kitabı açar açmaz ne denli uzun bir çalışma gerektirmiş olduğu hemen göze çarpmaktadır. Gerçekten de, çeşitliliği olan bu zengin koleksiyonda, ruhsatlı kazılardan gelen, rastlantı sonucu bulunmuş ve satın alma, bağış ya da müsadere yoluyla Müzeye girmiş önemli miktarda kandil (toplam ikibin örnekten dörtyüzden fazlası bu kitaba alınmıştır) yer almaktadır.
XIX. yy.'da ve XX. yy. başlarında gerçekleştirilmiş olan büyük kazılar (Amisos, Gordion, Koş ve Rodos'ta, Filistin'deki çeşitli antik yerleşmelerde -özellikle Sidon'da) çok verimli olmuştur. Daha yakın tarihlerde, Trakya, Marmara Adası, Adapazarı ve İstanbul'da gerçekleştirilen kazılarda da, birçok kandil dizisi ele geçerek Müzeye teslim edilmiştir. Bu nedenle, bu kitabın dikkat çekici özelliklerinden biri de, sunduğu kandillerin çoğu kez provenansını ve kimi zaman da kazı kontekstini verebilmesidir. Batı Avrupa ve Amerika müzeleri kandillerinin envanterlerinde çoğu zaman eksik olan bu tür veriler son derece önem taşımaktadır.
Malzemenin sunuluş biçimi, olası seçeneklerin her birinin iyi ve kötü yanlan bulunduğundan, iyice düşünüp taşındıktan sonra seçilmiştir. Katalogun yazarları, tiplere ve buluntu yerlerine göre bir sınıflandırma yerine, yapım tekniklerine öncelik tanımayı tercih etmişler ve buna göre kandilleri, el yapımı, çark yapımı ve kalıp yapımı olarak üç ana grupta toplamışlardır. Bu grupların her birinin içinde de kandilleri, üretim bölgelerine göre kronolojik olarak sıralamışlardır. Bu didaktik sunuş biçiminin katalogun kullanıcıları tarafından takdir edileceğini ummaktayım, çünkü böylece katalog, bir envanter olmanın yanı sıra, pişmiş toprak kandillerin yapım tekniği ve üretim merkezleri üzerine ayrıntılı bir kılavuz niteliğini kazanmıştır.
Gerçekleştirilmesine karar verilen projelerden biri de İstanbul Arkeoloji Müzeleri koleksiyonlarındaki pişmiş toprak kandillerin katalogunun hazırlanıp yayımlanmasıydı. Türk tarafından, Müze uzmanlardan Sayın Tahsin Sezer, Fransız tarafından da, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarından Sayın Dominique Kassab Tezgör bu işle görevlendirildiler. Bu kararın alınmasından birkaç hafta sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri müdürlüğüne getirilen Dr. Nuşin Asgari de projeyi destekledi ve gerçekleştirilmesini kolaylaştırdı.
Gerek Dr. Asgari'ye, gerekse aynı anlayışı gösteren ve projenin sonuçlandırılmasını sağlayan halefi Sn. Alpay Pasinli'ye burada teşekkür ederim. Öte yandan, İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nün bu kitabı yayınlan arasına almasından memnunluk duyduğumu da belirtmek isterim.
Başlangıçtan itibaren Tahsin Sezer ve Dominique Kassab Tezgör arasında kurulan verimli ortaklık ilişkisi, zamanla gelişerek, Müze koleksiyonlarındaki pişmiş toprak kandillerin yayınının ilk cildini oluşturan bu katalogun tamamlanması sonucunu vermiştir.
Kitabı açar açmaz ne denli uzun bir çalışma gerektirmiş olduğu hemen göze çarpmaktadır. Gerçekten de, çeşitliliği olan bu zengin koleksiyonda, ruhsatlı kazılardan gelen, rastlantı sonucu bulunmuş ve satın alma, bağış ya da müsadere yoluyla Müzeye girmiş önemli miktarda kandil (toplam ikibin örnekten dörtyüzden fazlası bu kitaba alınmıştır) yer almaktadır.
XIX. yy.'da ve XX. yy. başlarında gerçekleştirilmiş olan büyük kazılar (Amisos, Gordion, Koş ve Rodos'ta, Filistin'deki çeşitli antik yerleşmelerde -özellikle Sidon'da) çok verimli olmuştur. Daha yakın tarihlerde, Trakya, Marmara Adası, Adapazarı ve İstanbul'da gerçekleştirilen kazılarda da, birçok kandil dizisi ele geçerek Müzeye teslim edilmiştir. Bu nedenle, bu kitabın dikkat çekici özelliklerinden biri de, sunduğu kandillerin çoğu kez provenansını ve kimi zaman da kazı kontekstini verebilmesidir. Batı Avrupa ve Amerika müzeleri kandillerinin envanterlerinde çoğu zaman eksik olan bu tür veriler son derece önem taşımaktadır.
Malzemenin sunuluş biçimi, olası seçeneklerin her birinin iyi ve kötü yanlan bulunduğundan, iyice düşünüp taşındıktan sonra seçilmiştir. Katalogun yazarları, tiplere ve buluntu yerlerine göre bir sınıflandırma yerine, yapım tekniklerine öncelik tanımayı tercih etmişler ve buna göre kandilleri, el yapımı, çark yapımı ve kalıp yapımı olarak üç ana grupta toplamışlardır. Bu grupların her birinin içinde de kandilleri, üretim bölgelerine göre kronolojik olarak sıralamışlardır. Bu didaktik sunuş biçiminin katalogun kullanıcıları tarafından takdir edileceğini ummaktayım, çünkü böylece katalog, bir envanter olmanın yanı sıra, pişmiş toprak kandillerin yapım tekniği ve üretim merkezleri üzerine ayrıntılı bir kılavuz niteliğini kazanmıştır.