#smrgSAHAF İstanbul Haritaları = Maps of Istanbul 1422 - 1922 -
Yeryüzünün belki de en şairane kentinin; İstanbul'un kitabını hazırlayacaktım. Önümde, bugüne kadar gördüğüm en kapsamlı İstanbul haritaları koleksiyonu, yirmi yıllık tutkum ve ben… Çağlara, imparatorluklara, akımlara, sokaklarında yaşayan insanlara direnen, kimi zaman meydan okuyan ve sonsuzluğa yürüyen bir kenti anlatacaktım. Bazısını ezbere bildiğim İstanbul kent tarihi üzerine yazılmış kitapları, incelemeleri, araştırmaları yeniden gözden geçirmek, İstanbul'un 500 yılını bir kitaba sığdırabilmek için sayılı günüm vardı… Ama yalnız değildim; dünya kartografya tarihine yön vermiş haritacıları kılavuz alacak, İstanbul'u tarihin en ünlü gezginleriyle dolaşacaktım.
Günler gecelere karışırken yıllar, semtler, anılar, İstanbul'un katman katman yüzleri birbiriyle bütünleşti. İstanbul zihnimde adeta yeni bir boyuta bürünmüş, çağlar atlayan zaman yolculuklarında dile gelmişti. Yıllarca usanmadan tekrar tekrar okuduğum seyahatnamelerden, hayranlıkla incelediğim İstanbul haritalarından ayrışıp yepyeni bir görüş kazanmıştım adeta. İstanbul'u yeniden, bu kez bütün dönemleriyle yaşamaya başladım.
Bu, belki de hayatımın en etkileyici yolculuğuydu…
Kentin sokaklarında yürüdüm, yapıları inceledim, suriçinde gezindim, Eyüp'ü arşınlayıp oradan adım adım Galata'ya oradan da Pera tepelerindeki bağlara uzandım. Boğazın iki yakasındaki kıyı köylerinde konakladım. Üsküdar'dan Kadıköy'e geçip, Fener bahçesinde uzun bir mola arası İstanbul'u seyre daldım… 1422'den başlayıp, çağ çağ, yıl yıl özümsediğim bir zaman yolculuğuydu bu… Kah Antik Çağ'da Byzantion'da buldum kendimi, kah Doğu Roma'nın başkenti Nea Roma'da. Bir yerde İmparator Konstantin'in Konstantinopolisindeydim, sonra bir baktım Osmanlı'nın Dersaadeti'ne gelmişim…
Zaman değişti ama İstanbul hep İstanbul'du… Bana göre, dünyanın başkenti…
İstanbul Haritaları'nı incelemeye başladığınızda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Sizi bu kitabın sayfaları arasına; İstanbul'un çağlar boyu süren uzun ve doyumsuz serüvenine katılmaya davet ediyorum. - Ayşe Yetişkin Kubilay
Yeryüzünün belki de en şairane kentinin; İstanbul'un kitabını hazırlayacaktım. Önümde, bugüne kadar gördüğüm en kapsamlı İstanbul haritaları koleksiyonu, yirmi yıllık tutkum ve ben… Çağlara, imparatorluklara, akımlara, sokaklarında yaşayan insanlara direnen, kimi zaman meydan okuyan ve sonsuzluğa yürüyen bir kenti anlatacaktım. Bazısını ezbere bildiğim İstanbul kent tarihi üzerine yazılmış kitapları, incelemeleri, araştırmaları yeniden gözden geçirmek, İstanbul'un 500 yılını bir kitaba sığdırabilmek için sayılı günüm vardı… Ama yalnız değildim; dünya kartografya tarihine yön vermiş haritacıları kılavuz alacak, İstanbul'u tarihin en ünlü gezginleriyle dolaşacaktım.
Günler gecelere karışırken yıllar, semtler, anılar, İstanbul'un katman katman yüzleri birbiriyle bütünleşti. İstanbul zihnimde adeta yeni bir boyuta bürünmüş, çağlar atlayan zaman yolculuklarında dile gelmişti. Yıllarca usanmadan tekrar tekrar okuduğum seyahatnamelerden, hayranlıkla incelediğim İstanbul haritalarından ayrışıp yepyeni bir görüş kazanmıştım adeta. İstanbul'u yeniden, bu kez bütün dönemleriyle yaşamaya başladım.
Bu, belki de hayatımın en etkileyici yolculuğuydu…
Kentin sokaklarında yürüdüm, yapıları inceledim, suriçinde gezindim, Eyüp'ü arşınlayıp oradan adım adım Galata'ya oradan da Pera tepelerindeki bağlara uzandım. Boğazın iki yakasındaki kıyı köylerinde konakladım. Üsküdar'dan Kadıköy'e geçip, Fener bahçesinde uzun bir mola arası İstanbul'u seyre daldım… 1422'den başlayıp, çağ çağ, yıl yıl özümsediğim bir zaman yolculuğuydu bu… Kah Antik Çağ'da Byzantion'da buldum kendimi, kah Doğu Roma'nın başkenti Nea Roma'da. Bir yerde İmparator Konstantin'in Konstantinopolisindeydim, sonra bir baktım Osmanlı'nın Dersaadeti'ne gelmişim…
Zaman değişti ama İstanbul hep İstanbul'du… Bana göre, dünyanın başkenti…
İstanbul Haritaları'nı incelemeye başladığınızda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Sizi bu kitabın sayfaları arasına; İstanbul'un çağlar boyu süren uzun ve doyumsuz serüvenine katılmaya davet ediyorum. - Ayşe Yetişkin Kubilay