#smrgKİTABEVİ İstasyon -

Kapak Tasarım:
Emine Bora
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6053162124
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199113374
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
112 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
90,88
Havale/EFT ile: 88,15
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199113374
499113
İstasyon -
İstasyon - #smrgKİTABEVİ
90.88
Birgül Oğuz'dan yalnızlık, güven ve arkadaşlık üzerine uzun bir hikâye.

Olur, dedim, gelirim. İki saat sonra bavulum hazırdı. Gara vardığımda trenin kalkmasına hâlâ bir saat vardı. Ne ilçeden ayrılmak duygulandırıyordu beni ne başkente gidecek olmak. Yine de vagona yürürken acele ediyordum; bir elde bilet diğerinde bavul etrafa şaşkın şaşkın bakan yolcular beni sinirlendiriyordu ve vagon girişindeki demir kulplara sımsıkı tutunup kendini basamaklardan yukarı çekmeye çalışan kadını sırtından içeri ittirmemek için kendimi zor tutmuştum.

Yolda olmanın verdiği teyakkuz halindeydim, en azından on altı numaralı koltuğa ulaşıp yükümü bavul raflarına yerleştirinceye kadar. Ama tren hareket ettiğinde, ki o sırada en az on beş dakikadır öylece oturuyor olmalıydım, biri arkamdan hadi uyan diye dürtmüş gibi sarsıldım. Kalp atışlarımın sakinleşmesini gözlerim kapalı bekledim. Aniden havalanan büyük bir sığırcık sürüsü hayal ettim. Düzensiz öbekler halinde bir süre döndüler havada. Sonra tane tane kondular yere, sonbaharda yağmur sonrası dökülen kızıl yapraklar gibi acelesiz.

Gözlerimi açtığımda yumuşak doygun kış ışığına doğru hızlanıyordu tren. Az sonra tarlaların arasına girdik. Gökyüzü kocamandı, aylar sonra ilk kez açık havaya çıkmışım gibi ürperdim. Bulut kümeleri patladı yüzümde. Uzakta bir noktaya yağmur yağıyordu. Daha da uzakta bulutları delip tarlaya saplanan ışık değnekleri gördüm. Ne kadar uzaklaşırsam her şeyin o kadar netleşeceği düşüncesi ilk kez o an çaktı zihnimde. Bu düşünce hemen belli belirsiz bir hisse dönüştü; kaynağını tespit edemediğim için savuşturmak isteyeceğim bir his.

İnsanın anlamını tam olarak kavrayamadığı davranışları olabilir. Başkente gitme kararımı öyle hızlı vermiştim ki gerekçelerim üzerine ancak şimdi kafa yoruyordum. Akla yatkın nedenlerim vardı. Son aylarda olanları belli bir düzen içinde anımsamaya çalışıyordum. Ama hiçbiri acelemi açıklamıyordu.

Birgül Oğuz'dan yalnızlık, güven ve arkadaşlık üzerine uzun bir hikâye.

Olur, dedim, gelirim. İki saat sonra bavulum hazırdı. Gara vardığımda trenin kalkmasına hâlâ bir saat vardı. Ne ilçeden ayrılmak duygulandırıyordu beni ne başkente gidecek olmak. Yine de vagona yürürken acele ediyordum; bir elde bilet diğerinde bavul etrafa şaşkın şaşkın bakan yolcular beni sinirlendiriyordu ve vagon girişindeki demir kulplara sımsıkı tutunup kendini basamaklardan yukarı çekmeye çalışan kadını sırtından içeri ittirmemek için kendimi zor tutmuştum.

Yolda olmanın verdiği teyakkuz halindeydim, en azından on altı numaralı koltuğa ulaşıp yükümü bavul raflarına yerleştirinceye kadar. Ama tren hareket ettiğinde, ki o sırada en az on beş dakikadır öylece oturuyor olmalıydım, biri arkamdan hadi uyan diye dürtmüş gibi sarsıldım. Kalp atışlarımın sakinleşmesini gözlerim kapalı bekledim. Aniden havalanan büyük bir sığırcık sürüsü hayal ettim. Düzensiz öbekler halinde bir süre döndüler havada. Sonra tane tane kondular yere, sonbaharda yağmur sonrası dökülen kızıl yapraklar gibi acelesiz.

Gözlerimi açtığımda yumuşak doygun kış ışığına doğru hızlanıyordu tren. Az sonra tarlaların arasına girdik. Gökyüzü kocamandı, aylar sonra ilk kez açık havaya çıkmışım gibi ürperdim. Bulut kümeleri patladı yüzümde. Uzakta bir noktaya yağmur yağıyordu. Daha da uzakta bulutları delip tarlaya saplanan ışık değnekleri gördüm. Ne kadar uzaklaşırsam her şeyin o kadar netleşeceği düşüncesi ilk kez o an çaktı zihnimde. Bu düşünce hemen belli belirsiz bir hisse dönüştü; kaynağını tespit edemediğim için savuşturmak isteyeceğim bir his.

İnsanın anlamını tam olarak kavrayamadığı davranışları olabilir. Başkente gitme kararımı öyle hızlı vermiştim ki gerekçelerim üzerine ancak şimdi kafa yoruyordum. Akla yatkın nedenlerim vardı. Son aylarda olanları belli bir düzen içinde anımsamaya çalışıyordum. Ama hiçbiri acelemi açıklamıyordu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat