#smrgSAHAF İzmir Hanları: Kapanan Kapılar CİLTLİ - 2003
İzmir Hanları üzerine yapılmış olan bu çalışma, hanların mimari değerleri üzerine eğilmektense kent hayatı içindeki rollerini belirleme üzerine yoğunlaşmıştır. Bu şekilde kentin gelişim süreci ve geçirdiği evreleri belirlemek mümkün olabilmektedir. Her hanın kent hayatında farklı bir yeri ve işlevi bulunmaktaydı. Bu nedenle çalışmayı baştan sona okumaktansa hanları tek tek değerlendirmek zaman zaman belki daha yararlı olacaktır. Zaten bu nedenle her han ilk planda kendi içinde değerlendirilmiş, özellikleri verilmişür. Benzer yapılarda da birbirlerine referanslarla yollama yapma yerine, yer yer, bazı tekrarlara gidilme zorunluluğu da bu nedenle ortaya çıkmıştır. Sonuçta her han tek başına ele alındığında kendi değerlerlerini verebilmiştir. Hanın özgün işlevi içinde çalıştığı konuda, depoladığı ve işlevsel özelliğine göre ürünün veya faaliyetinin kent ekonomisi içindeki yerine de değinilmiştir. Sonuçta bir kent anatomisinin elde edilmesi yoluna gidilmiş, geçmişten alınması gerekli pek çok ders olduğu da vurgulanmak istenmiştir. Hanların kimlere ait olduğu yerine hanları kimlerin kullandığı daha önemsenmiştir. Sanırız bu şekilde sosyo-ekonomik hayatın aynası daha berrak olabilmektedir.
Özellikle 18. yüzyıldan sonra kentte ortaya çıkan "kozmopolit" yapı ekonomiye bağımlı kendine özgü sosyal bir düzen oluşturmuştu. Oldukça etkin olan bu sistemin pek çok karakteristiği ise günümüz yapısı üzerinde hala görülmektedir. -Çınar Atay, İzmir, 2003 (Önsözden)
İzmir Hanları üzerine yapılmış olan bu çalışma, hanların mimari değerleri üzerine eğilmektense kent hayatı içindeki rollerini belirleme üzerine yoğunlaşmıştır. Bu şekilde kentin gelişim süreci ve geçirdiği evreleri belirlemek mümkün olabilmektedir. Her hanın kent hayatında farklı bir yeri ve işlevi bulunmaktaydı. Bu nedenle çalışmayı baştan sona okumaktansa hanları tek tek değerlendirmek zaman zaman belki daha yararlı olacaktır. Zaten bu nedenle her han ilk planda kendi içinde değerlendirilmiş, özellikleri verilmişür. Benzer yapılarda da birbirlerine referanslarla yollama yapma yerine, yer yer, bazı tekrarlara gidilme zorunluluğu da bu nedenle ortaya çıkmıştır. Sonuçta her han tek başına ele alındığında kendi değerlerlerini verebilmiştir. Hanın özgün işlevi içinde çalıştığı konuda, depoladığı ve işlevsel özelliğine göre ürünün veya faaliyetinin kent ekonomisi içindeki yerine de değinilmiştir. Sonuçta bir kent anatomisinin elde edilmesi yoluna gidilmiş, geçmişten alınması gerekli pek çok ders olduğu da vurgulanmak istenmiştir. Hanların kimlere ait olduğu yerine hanları kimlerin kullandığı daha önemsenmiştir. Sanırız bu şekilde sosyo-ekonomik hayatın aynası daha berrak olabilmektedir.
Özellikle 18. yüzyıldan sonra kentte ortaya çıkan "kozmopolit" yapı ekonomiye bağımlı kendine özgü sosyal bir düzen oluşturmuştu. Oldukça etkin olan bu sistemin pek çok karakteristiği ise günümüz yapısı üzerinde hala görülmektedir. -Çınar Atay, İzmir, 2003 (Önsözden)