#smrgKİTABEVİ Kadınlık mı Annelik mi - 2023

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Bugünün Kitapları - 126
ISBN-10:
9750508639
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199151800
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
184 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
Ayşen Ekmekçi
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Le conflit. La femme et la mère
Kategori:
indirimli
131,35
Havale/EFT ile: 127,41
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199151800
537959
Kadınlık mı Annelik mi -        2023
Kadınlık mı Annelik mi - 2023 #smrgKİTABEVİ
131.35
Annelik, kadın olmanın bittiği nokta mıdır? Eğer günümüzün “ideal anne”sinden söz ediyorsak, evet… Beklentiler öylesine ağır ki kadının anneliği “hak etmek” için ekonomik özgürlüğüyle birlikte sosyal ve cinsel hayatından da vazgeçmesi gerek… Hayatından ödün vermeye yanaşmayan “anne-kadın”ın ise sinirleri sağlam olmalı. Çünkü Elisabeth Badinter'in de ortaya koyduğu gibi, “vicdan azabı” ideal annelik Şablonuna uymak istemeyenler üzerinde gerçekten etkili olan bir baskı aracı… Bugün kadınlar, mücadele vererek geldikleri noktadan, tip camiası ve aile kurumunu yücelten kesimler tarafından uzaklaştırılıyor. Üstelik emzirmeyi ve annelik rolünü öven feminist akımların işbirliğiyle!

Kadınları bu modern kölelik düzenine sürükleyen ne? Badinter'e göre, kadının profesyonel hayattaki yeri hâlâ sağlamlaşmış değil. Öte yandan, bitmez tükenmez annelik yükümlülükleri kadına sürekli evinin yolunu gösteriyor. “Yeşil” siyaset ve idealleştirilen natüralizm nosyonu ise, “doğal” doğum yapmasını, hazır mama, bez ve biberon kullanmamasını, kısacası, hayatını kolaylaştıran her şeyi bırakmasını telkin ediyor.

Sonuçta kadına iki seçenek sunuluyor: Ya “çocuk-egemen” bir yaşama razı gelmeli ya da çocuk yapmaktan bütünüyle vazgeçmeli. Doğum oranlarındaki düşüş ikinci şıkkın güçlendiğinin ispatı. Badinter Kadınlık mı? Annelik mi? sorusunun kadınlar için nasıl tehditler içerdiğini etkileyici bir biçimde gösteriyor: Bu tercih dayatması, sonuç en olursa olsun, kadınlara mutsuzluktan başka şans tanımıyor...

Kitaptan Anneler, onlara her şeyi borçlusunuz! adlı bölümü okumak için tıklayınız.

YAZAR Elisabeth Badinter École polytechnique'te felsefe dersleri vermektedir. “Barış ve Şiddetsizlik Kültürü Onyılı İçin Fransız Koalisyonu” destek komitesinin üyesidir. 1980'de yayımlanan ve tartışmalara yol açan L'Amour en plus'de annelik sevgisinin bir içgüdü değil, toplumun yarattığı bir ürün olduğunu savunmuştur. Sonraki çalışmalarında ise cinsiyet farkına yapılan aşırı vurgunun kadınlar için yarattığı tehlikeleri ortaya koymuştur (L'un est l'autre, 1985 ve Qu'est-ce qu'une femme? 1989).

Annelik, kadın olmanın bittiği nokta mıdır? Eğer günümüzün “ideal anne”sinden söz ediyorsak, evet… Beklentiler öylesine ağır ki kadının anneliği “hak etmek” için ekonomik özgürlüğüyle birlikte sosyal ve cinsel hayatından da vazgeçmesi gerek… Hayatından ödün vermeye yanaşmayan “anne-kadın”ın ise sinirleri sağlam olmalı. Çünkü Elisabeth Badinter'in de ortaya koyduğu gibi, “vicdan azabı” ideal annelik Şablonuna uymak istemeyenler üzerinde gerçekten etkili olan bir baskı aracı… Bugün kadınlar, mücadele vererek geldikleri noktadan, tip camiası ve aile kurumunu yücelten kesimler tarafından uzaklaştırılıyor. Üstelik emzirmeyi ve annelik rolünü öven feminist akımların işbirliğiyle!

Kadınları bu modern kölelik düzenine sürükleyen ne? Badinter'e göre, kadının profesyonel hayattaki yeri hâlâ sağlamlaşmış değil. Öte yandan, bitmez tükenmez annelik yükümlülükleri kadına sürekli evinin yolunu gösteriyor. “Yeşil” siyaset ve idealleştirilen natüralizm nosyonu ise, “doğal” doğum yapmasını, hazır mama, bez ve biberon kullanmamasını, kısacası, hayatını kolaylaştıran her şeyi bırakmasını telkin ediyor.

Sonuçta kadına iki seçenek sunuluyor: Ya “çocuk-egemen” bir yaşama razı gelmeli ya da çocuk yapmaktan bütünüyle vazgeçmeli. Doğum oranlarındaki düşüş ikinci şıkkın güçlendiğinin ispatı. Badinter Kadınlık mı? Annelik mi? sorusunun kadınlar için nasıl tehditler içerdiğini etkileyici bir biçimde gösteriyor: Bu tercih dayatması, sonuç en olursa olsun, kadınlara mutsuzluktan başka şans tanımıyor...

Kitaptan Anneler, onlara her şeyi borçlusunuz! adlı bölümü okumak için tıklayınız.

YAZAR Elisabeth Badinter École polytechnique'te felsefe dersleri vermektedir. “Barış ve Şiddetsizlik Kültürü Onyılı İçin Fransız Koalisyonu” destek komitesinin üyesidir. 1980'de yayımlanan ve tartışmalara yol açan L'Amour en plus'de annelik sevgisinin bir içgüdü değil, toplumun yarattığı bir ürün olduğunu savunmuştur. Sonraki çalışmalarında ise cinsiyet farkına yapılan aşırı vurgunun kadınlar için yarattığı tehlikeleri ortaya koymuştur (L'un est l'autre, 1985 ve Qu'est-ce qu'une femme? 1989).

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat