Hazar Bölgesi, sadece zengin hidrokarbon ve deniz ürünleri kaynakları ile değil, aynı zamanda jeopolitik konumu sebebiyle de dünyanın en önemli nüfuz mücadelesi mekânlarından birisidir. Dolayısıyla bu bölgede verilen mücadele sadece, Hazar'a kıyıdaş ülkelerden ibaret değildir. Uluslararası aktörlerin de faal olarak iştirak ettiği bu nüfuz mücadelesinin kısa zaman dilimi içerisinde bir neticeye varması zaten beklenmediği gibi uzun yıllar sürüp gideceği de tahmin edilmektedir.
Öte yandan, alternatif enerji kaynaklarının arandığı ya da kaynakların çeşitlendirilmek istendiği günümüzde, acımasız rekabet, çok uluslu şirketlerin de içinde bulunduğu bir uluslararası ortamda devam etmektedir. Hazar Havzası kaynaklarına ilişkin işletim ve pazarlama kararları da, menfaati olan ülkelerin geleceklerini hiç kuşkusuz olumlu veya olumsuz mutlaka etkileyecektir.
Araştırmamızda ortaya konulan analizin dayandığı temel kabullerden birisi, Hazar Bölgesi'ndeki rezervlerin önemi ve 21. yüzyılda oynayacağı kritik roldür. Buradan yola çıkarak araştırmamızda, 20. yüzyıla damgasını vuran ve etkinliğini 21. yüzyılda da sürdürecek olan enerji mücadelesini değerlendirmeye çalışacağız.
Bu araştırmanın birinci bölümünde, araştırmada sıkça geçen strateji, jeostrateji ve jeopolitik kavramları açıklanmıştır. Bu açıklamalar ışığında, Orta Asya'nın ve Kafkasya'nın jeopolitiği değerlendirilmeye çalışılmıştır.
İkinci bölümde, petrol ve doğal gaz hakkında bilgilendirici genel konulara değinilmiş ve petrol ile doğal gazın tarihi gelişimi de kısaca açıklanmıştır.
Araştırmamızın üçüncü bölümünde ise, Hazar Bölgesi petrollerinin tarihi gelişimi, bölgenin potansiyelleri ve üretimi, Hazar Havzası'nın önemi, Avrasya'daki enerji mücadelesinin başrol oyuncuları olan ülkelerin Hazar politikaları, Hazar Denizi'nin hukuki statüsü, bölgede yapılan büyük meblağlı enerji anlaşmaları ve enerji nakil hatları ele alınmıştır.
Türkiye'nin bölgede izlediği siyasete, ülkemizin kazanımlarına, karşılaşabileceği zorluklara ve ayrıca Türkiye'nin bu bölgede neler yapabileceğine de dördüncü bölümde yer verilmiştir.
Çalışmanın ekler kısmında ise, araştırmanın konusuyla ilgili bizlere bilgiler veren ve değerlendirmeler yaparken bizlere yardımcı olan çeşitli tablolara, şekillere ve haritalara yer verilmiştir. -Çağrı Kürşat YÜCE (Önsözden)
Hazar Bölgesi, sadece zengin hidrokarbon ve deniz ürünleri kaynakları ile değil, aynı zamanda jeopolitik konumu sebebiyle de dünyanın en önemli nüfuz mücadelesi mekânlarından birisidir. Dolayısıyla bu bölgede verilen mücadele sadece, Hazar'a kıyıdaş ülkelerden ibaret değildir. Uluslararası aktörlerin de faal olarak iştirak ettiği bu nüfuz mücadelesinin kısa zaman dilimi içerisinde bir neticeye varması zaten beklenmediği gibi uzun yıllar sürüp gideceği de tahmin edilmektedir.
Öte yandan, alternatif enerji kaynaklarının arandığı ya da kaynakların çeşitlendirilmek istendiği günümüzde, acımasız rekabet, çok uluslu şirketlerin de içinde bulunduğu bir uluslararası ortamda devam etmektedir. Hazar Havzası kaynaklarına ilişkin işletim ve pazarlama kararları da, menfaati olan ülkelerin geleceklerini hiç kuşkusuz olumlu veya olumsuz mutlaka etkileyecektir.
Araştırmamızda ortaya konulan analizin dayandığı temel kabullerden birisi, Hazar Bölgesi'ndeki rezervlerin önemi ve 21. yüzyılda oynayacağı kritik roldür. Buradan yola çıkarak araştırmamızda, 20. yüzyıla damgasını vuran ve etkinliğini 21. yüzyılda da sürdürecek olan enerji mücadelesini değerlendirmeye çalışacağız.
Bu araştırmanın birinci bölümünde, araştırmada sıkça geçen strateji, jeostrateji ve jeopolitik kavramları açıklanmıştır. Bu açıklamalar ışığında, Orta Asya'nın ve Kafkasya'nın jeopolitiği değerlendirilmeye çalışılmıştır.
İkinci bölümde, petrol ve doğal gaz hakkında bilgilendirici genel konulara değinilmiş ve petrol ile doğal gazın tarihi gelişimi de kısaca açıklanmıştır.
Araştırmamızın üçüncü bölümünde ise, Hazar Bölgesi petrollerinin tarihi gelişimi, bölgenin potansiyelleri ve üretimi, Hazar Havzası'nın önemi, Avrasya'daki enerji mücadelesinin başrol oyuncuları olan ülkelerin Hazar politikaları, Hazar Denizi'nin hukuki statüsü, bölgede yapılan büyük meblağlı enerji anlaşmaları ve enerji nakil hatları ele alınmıştır.
Türkiye'nin bölgede izlediği siyasete, ülkemizin kazanımlarına, karşılaşabileceği zorluklara ve ayrıca Türkiye'nin bu bölgede neler yapabileceğine de dördüncü bölümde yer verilmiştir.
Çalışmanın ekler kısmında ise, araştırmanın konusuyla ilgili bizlere bilgiler veren ve değerlendirmeler yaparken bizlere yardımcı olan çeşitli tablolara, şekillere ve haritalara yer verilmiştir. -Çağrı Kürşat YÜCE (Önsözden)