Tasavvuf, Doğu'nun malı değildir; hiçbir zaman da olmamıştır. O her zaman sadece insana aittir. Zâhirde barışı ve bâtında barışıklığı gaye edinen, kendine olduğu gibi kendi olmadığını düşündüğüne de aynı ölçüde saygı duyan bir yaşam biçimidir tasavvuf. Zira tasavvufun gayesi, ötekileştirmenin olmadığı, herkesin ve her şeyin Hak olduğu bir noktaya ulaşmaktır. Bu anlayışla, anlatımına modern psikolojiyi, Freud'u, Jung'u, Meister Eckhart'ı, Corbin'i ve diğerlerini de katan Vaughan-Lee, tasavvufun bütünü cem eden mahiyetini okuyucunun gözleri önüne sermektedir.
Tasavvuf, Doğu'nun malı değildir; hiçbir zaman da olmamıştır. O her zaman sadece insana aittir. Zâhirde barışı ve bâtında barışıklığı gaye edinen, kendine olduğu gibi kendi olmadığını düşündüğüne de aynı ölçüde saygı duyan bir yaşam biçimidir tasavvuf. Zira tasavvufun gayesi, ötekileştirmenin olmadığı, herkesin ve her şeyin Hak olduğu bir noktaya ulaşmaktır. Bu anlayışla, anlatımına modern psikolojiyi, Freud'u, Jung'u, Meister Eckhart'ı, Corbin'i ve diğerlerini de katan Vaughan-Lee, tasavvufun bütünü cem eden mahiyetini okuyucunun gözleri önüne sermektedir.