#smrgKİTABEVİ Kambur - 2012

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Öykü, Türk Edebiyatı
ISBN-10:
6053605096
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199072751
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
206
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199072751
458652
Kambur -        2012
Kambur - 2012 #smrgKİTABEVİ
0.00
Bir pencereden izlenen şimdiki zaman, öteki pencerenin önünden geçerken değişiyor, Kambur'da ilk gün son güne dönüşerek akıp gidiyor. Necati Tosuner'in bu kitabında anlattığı öyküler çekinerek, gizlenerek, kaçarak, umuda dair bir küçük çıkış yapamadan yaşamanın öyküleri… Yılgınlık içinde oyalanırken yine de umut bilinmedik bir yerden çıkıp geliyor, satırlara yerleşiyor. Ama umutla şımartılmayı isteyen kişi, kendini durmaksızın yanıltan umuttan da bunalıyor…

Ortalıkta yaygın ve yapışkan dolaşan umudu görüyorum. İspirto kokusu gibi mavi. Sarıyor. Korkuyorum. Söyle, beni yanıltmadığın oldu mu hiç? Diyorum, bulaşmayayım. Bırakmıyor. Ben ürktükçe inatlaşırmış gibi, sarıyor. Hani, beni aramışsın, işte, umut… Bakmışsın, taş duvarda bir tutam dal yeşillenmiş. Bir cami avlusunda, yüksekte ve oymalar arasında, umut da öyle yeşillenir. Hiç ummadığın bir yerde ve anda… Ama, ben bu işten usandım, umut yeşertmeyi bıraktım artık. Erken soluyor. Doyamadan. Ve kalıyorsun kendi başına, –hiç de hoş şey değil doğrusu. Bir baygınlık gibi basıyor umutsuzluk. Eziyor. Bende ezilecek ne kaldı? Eziyor.

Kambur'da sakat insanın, içe dönük toplumun deper ölçüeriyle çatışan dünyasını veren hikayeler var. Karşılıksız kalmış sevdaları, acılı bir yaşamanın umutsuzluklarını ve küçük sevinçlerini başarıyla işleyeni bir başka dünyanın on dört hikayesi.

Necati Tosuner, yaşamı sadece katlanarak sürdürmenin nasıl bir kamburluk olduğunu anlattığı öykülerden “İki Gün”le TRT Öykü Başarı Ödülü'nü de kazandı…

Bir pencereden izlenen şimdiki zaman, öteki pencerenin önünden geçerken değişiyor, Kambur'da ilk gün son güne dönüşerek akıp gidiyor. Necati Tosuner'in bu kitabında anlattığı öyküler çekinerek, gizlenerek, kaçarak, umuda dair bir küçük çıkış yapamadan yaşamanın öyküleri… Yılgınlık içinde oyalanırken yine de umut bilinmedik bir yerden çıkıp geliyor, satırlara yerleşiyor. Ama umutla şımartılmayı isteyen kişi, kendini durmaksızın yanıltan umuttan da bunalıyor…

Ortalıkta yaygın ve yapışkan dolaşan umudu görüyorum. İspirto kokusu gibi mavi. Sarıyor. Korkuyorum. Söyle, beni yanıltmadığın oldu mu hiç? Diyorum, bulaşmayayım. Bırakmıyor. Ben ürktükçe inatlaşırmış gibi, sarıyor. Hani, beni aramışsın, işte, umut… Bakmışsın, taş duvarda bir tutam dal yeşillenmiş. Bir cami avlusunda, yüksekte ve oymalar arasında, umut da öyle yeşillenir. Hiç ummadığın bir yerde ve anda… Ama, ben bu işten usandım, umut yeşertmeyi bıraktım artık. Erken soluyor. Doyamadan. Ve kalıyorsun kendi başına, –hiç de hoş şey değil doğrusu. Bir baygınlık gibi basıyor umutsuzluk. Eziyor. Bende ezilecek ne kaldı? Eziyor.

Kambur'da sakat insanın, içe dönük toplumun deper ölçüeriyle çatışan dünyasını veren hikayeler var. Karşılıksız kalmış sevdaları, acılı bir yaşamanın umutsuzluklarını ve küçük sevinçlerini başarıyla işleyeni bir başka dünyanın on dört hikayesi.

Necati Tosuner, yaşamı sadece katlanarak sürdürmenin nasıl bir kamburluk olduğunu anlattığı öykülerden “İki Gün”le TRT Öykü Başarı Ödülü'nü de kazandı…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat