#smrgSAHAF Kanun Hükmünde Kararnameler 3 Cilt -

Stok Kodu:
1199113155
Boyut:
24x30
Sayfa Sayısı:
1923 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1988
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199113155
498894
Kanun Hükmünde Kararnameler 3 Cilt -
Kanun Hükmünde Kararnameler 3 Cilt - #smrgSAHAF
0.00
Bu çalışma, "1988 Anayasası ve Anayasa Mahkemesi Kararlarına Göre Türkiye'de Kanun Hükmünde Kararnameler Rejimi"ni ortaya koymayı amaçlıyor. Gerçi, KHK'ler rejimi, 1988 Anayasası'ndan önce, 1961 Anayasası'nda 1971'de yapılan değişiklikle hukukumuza girmiştir. Ancak, KHK'ler rejimi bakımından her iki Anayasa'daki bazı önemli farklılıklar bir yana, KHK'ler rejimi daha yoğun şekilde. 1982 Anayasası döneminde uygulanma ve tartışılma olanağı bulmuştur. Nitekim. 1961 Anayasası döneminde çıkarılan yetki kanunu sayısı üç ve bunlara dayanılarak çıkarılan KHK sayısı 34 iken; 1982 Anayasası'nın halk oylamasıyla kabul edildiği 7 Kasım 1982'den 10 Ocak 1996 tarihine kadar çıkarılan yetki kanunu sayısı 23 ve bunlara dayanarak çıkarılan KHK sayısı ise, olağanüstü KHK'ler dahil 519 dur. İçtihadi hukuk yönünden de, 1961 Anayasası döneminin hem sayısal hem de içerik yönünden durgun ve cılızlığına karşın, 1982 Anayasası dönemi her iki yönden de son derece canlı ve zengindir.

KHK uygulamasına bu kadar yoğun ve yaygın başvurulmasına ilişkin, bu çalışmada yaptığımız eleştiriler saklı kalmak üzere; 1983-1996 yılları arasında, başta organik kanunlar olmak üzere, kamu kurum de kuruluşlarının teşkilât görev ve yetkileri ile kamu görevlilerinin özlük haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerin, neredeyse tamamına yakın bir çoğunluğunun, KHK'lerle yapılmış olduğunu görüyoruz. Özellikle, 1990'den itibaren, Anayasa Mahkemesi'nin, vermiş olduğu kararlarıyla, gerek yetki kanunlarını gerekse KHK'leri sıkı denetim altına alarak, KHK'ler rejimini, içtihat yoluyla, hukukumuza alınış amacına uygun bir rejim içine alma çabasına girdiğini; yasama ve yürütme organlarının, Anayasa Mahkemesi'nin bu içtihadına karşı, aynı nitelikli yetki kanunları ve KHK'leri, birbirini takip eder biçimde çıkararak, Anayasa Mahkemesi kararlarını görmezlikten gelmeden öteye, adeta etkisizleştirme davranışı sergilediğini ve Anayasa Mahkemesi'nin de bu uygulamaya engel olma içtihadında direndiğini izliyoruz. Hatta, bu uygulamanın ve içtihadın, zaman zaman, bu organların yetkilileri arasında sözlü tartışmalara da sahne olduğunu ve bütün bunların kamuoyunda ve öğretide yankı bulduğunu biliyoruz.

Özetle, KHK'ler rejiminin. 1982 Anayasası döneminde bütünüyle büyük bir canlılık ve dinamizm içinde seyrettiğini ve Türk hukukunun aydınlığa kavuşturulması gereken güncel konularından biri olduğunu görüyoruz. (Sunuştan)

Bu çalışma, "1988 Anayasası ve Anayasa Mahkemesi Kararlarına Göre Türkiye'de Kanun Hükmünde Kararnameler Rejimi"ni ortaya koymayı amaçlıyor. Gerçi, KHK'ler rejimi, 1988 Anayasası'ndan önce, 1961 Anayasası'nda 1971'de yapılan değişiklikle hukukumuza girmiştir. Ancak, KHK'ler rejimi bakımından her iki Anayasa'daki bazı önemli farklılıklar bir yana, KHK'ler rejimi daha yoğun şekilde. 1982 Anayasası döneminde uygulanma ve tartışılma olanağı bulmuştur. Nitekim. 1961 Anayasası döneminde çıkarılan yetki kanunu sayısı üç ve bunlara dayanılarak çıkarılan KHK sayısı 34 iken; 1982 Anayasası'nın halk oylamasıyla kabul edildiği 7 Kasım 1982'den 10 Ocak 1996 tarihine kadar çıkarılan yetki kanunu sayısı 23 ve bunlara dayanarak çıkarılan KHK sayısı ise, olağanüstü KHK'ler dahil 519 dur. İçtihadi hukuk yönünden de, 1961 Anayasası döneminin hem sayısal hem de içerik yönünden durgun ve cılızlığına karşın, 1982 Anayasası dönemi her iki yönden de son derece canlı ve zengindir.

KHK uygulamasına bu kadar yoğun ve yaygın başvurulmasına ilişkin, bu çalışmada yaptığımız eleştiriler saklı kalmak üzere; 1983-1996 yılları arasında, başta organik kanunlar olmak üzere, kamu kurum de kuruluşlarının teşkilât görev ve yetkileri ile kamu görevlilerinin özlük haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerin, neredeyse tamamına yakın bir çoğunluğunun, KHK'lerle yapılmış olduğunu görüyoruz. Özellikle, 1990'den itibaren, Anayasa Mahkemesi'nin, vermiş olduğu kararlarıyla, gerek yetki kanunlarını gerekse KHK'leri sıkı denetim altına alarak, KHK'ler rejimini, içtihat yoluyla, hukukumuza alınış amacına uygun bir rejim içine alma çabasına girdiğini; yasama ve yürütme organlarının, Anayasa Mahkemesi'nin bu içtihadına karşı, aynı nitelikli yetki kanunları ve KHK'leri, birbirini takip eder biçimde çıkararak, Anayasa Mahkemesi kararlarını görmezlikten gelmeden öteye, adeta etkisizleştirme davranışı sergilediğini ve Anayasa Mahkemesi'nin de bu uygulamaya engel olma içtihadında direndiğini izliyoruz. Hatta, bu uygulamanın ve içtihadın, zaman zaman, bu organların yetkilileri arasında sözlü tartışmalara da sahne olduğunu ve bütün bunların kamuoyunda ve öğretide yankı bulduğunu biliyoruz.

Özetle, KHK'ler rejiminin. 1982 Anayasası döneminde bütünüyle büyük bir canlılık ve dinamizm içinde seyrettiğini ve Türk hukukunun aydınlığa kavuşturulması gereken güncel konularından biri olduğunu görüyoruz. (Sunuştan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat