Batı tarihinde her birkaç yüz yılda bir büyük bir değişiklik olmaktadır. Daha önceki bir kitabımda (The New Realities, 1989) "sınır" dediğim şeyi böyle zamanlarda aşarız. Kısacık birkaç on yıl içinde toplum kendini yeniden düzenler, dünya görüşü de, temel değerleri de, sosyal ve siyasal yapısı da, sanatı da, kilit kurum ve kuruluşları da değiştirir. Elli yıl sonra ortaya yepyeni bir dünyanın çıkmış olduğunu görürsünüz. O zaman doğanlar, dedelerinin yaşadığı, ana-babalarının doğduğu dünyayı zihinlerinde canlandırmayı çok zor bulurlar. İşte şimdi de böyle bir değişimi yapamaktayız. Bu sefer de Kapitalist Ötesi Toplum yaratılıyor. Bu kitabın konusu budur.
Batı tarihinde her birkaç yüz yılda bir büyük bir değişiklik olmaktadır. Daha önceki bir kitabımda (The New Realities, 1989) "sınır" dediğim şeyi böyle zamanlarda aşarız. Kısacık birkaç on yıl içinde toplum kendini yeniden düzenler, dünya görüşü de, temel değerleri de, sosyal ve siyasal yapısı da, sanatı da, kilit kurum ve kuruluşları da değiştirir. Elli yıl sonra ortaya yepyeni bir dünyanın çıkmış olduğunu görürsünüz. O zaman doğanlar, dedelerinin yaşadığı, ana-babalarının doğduğu dünyayı zihinlerinde canlandırmayı çok zor bulurlar. İşte şimdi de böyle bir değişimi yapamaktayız. Bu sefer de Kapitalist Ötesi Toplum yaratılıyor. Bu kitabın konusu budur.