Werner Biermann ve Arno Klönne, Bush dönemine kadar olan karanlık tarihi "Kapitalizmin Suç Tarihi" kitabında derleyip toparlıyorlar. Bu kitapta yer alan "Kapitalizmin Gündelik Yaşamı"na dair hikâyelerin günümüz politikacılarınca merakla okunması beklenmiyor. Çünkü bu suçlu tarihin asıl itici gücü, yazarların da ortaya koyduğu biçimde, bugün de modern öncesi çağlarda olduğu gibi etkili. "Sermaye kârın ya da kârın küçük bir kısmının elde edilememesi korkusunu taşıyor. Söz konusu kâr ile sermaye cüretkâr oluyor. %10 kâr kesin ve her yerde kullanılabilir; %20 ile yasaları ayakları altına alıyor; %300 kâr içinse kendisini darağcına götürme pahasına riske edemeyeceği ya da işleyemeyeceği hiçbir suç yok". 19. yüzyılda bir İngiliz işçinin yazdığı bu sözler, avrupa'nın denizaşırı yayılmacılığından günümüze; Orta Çağda Amerika kıtasının kıymetli metallerinin Avrupalı yayılmacılar tarafından çalınmasından sömürüye, köle ticaretine ve Karayiplerde şeker tarımına; modernleşme yoluyla Hindistan tekstil sanayisinin ortadan kaldırılmasından petroldeki karanlık ilere kadar kapitalizmin iç yüzünü tümüyle ortaya koyuyor.
Bu örnekler ve kapitalizmin şiddet, baskı ve savaşla birlikte yaşaması, kapitalist ekonominin tarihini, aynı zamanda bir suç tarihi yapıyor. Sonuçta önümüzde bir iktisat tarihi eseri, bir jeo-strateji kaynağı ve polisiye olarak okunması şart muazzam bir kitap duruyor...
Hermannus Pfeiffer, Frankfurter Rundschau
Werner Biermann ve Arno Klönne, Bush dönemine kadar olan karanlık tarihi "Kapitalizmin Suç Tarihi" kitabında derleyip toparlıyorlar. Bu kitapta yer alan "Kapitalizmin Gündelik Yaşamı"na dair hikâyelerin günümüz politikacılarınca merakla okunması beklenmiyor. Çünkü bu suçlu tarihin asıl itici gücü, yazarların da ortaya koyduğu biçimde, bugün de modern öncesi çağlarda olduğu gibi etkili. "Sermaye kârın ya da kârın küçük bir kısmının elde edilememesi korkusunu taşıyor. Söz konusu kâr ile sermaye cüretkâr oluyor. %10 kâr kesin ve her yerde kullanılabilir; %20 ile yasaları ayakları altına alıyor; %300 kâr içinse kendisini darağcına götürme pahasına riske edemeyeceği ya da işleyemeyeceği hiçbir suç yok". 19. yüzyılda bir İngiliz işçinin yazdığı bu sözler, avrupa'nın denizaşırı yayılmacılığından günümüze; Orta Çağda Amerika kıtasının kıymetli metallerinin Avrupalı yayılmacılar tarafından çalınmasından sömürüye, köle ticaretine ve Karayiplerde şeker tarımına; modernleşme yoluyla Hindistan tekstil sanayisinin ortadan kaldırılmasından petroldeki karanlık ilere kadar kapitalizmin iç yüzünü tümüyle ortaya koyuyor.
Bu örnekler ve kapitalizmin şiddet, baskı ve savaşla birlikte yaşaması, kapitalist ekonominin tarihini, aynı zamanda bir suç tarihi yapıyor. Sonuçta önümüzde bir iktisat tarihi eseri, bir jeo-strateji kaynağı ve polisiye olarak okunması şart muazzam bir kitap duruyor...
Hermannus Pfeiffer, Frankfurter Rundschau