#smrgKİTABEVİ Karadağ'da Türk Sefirleri ve Şehbenderleri: Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Tarih
ISBN-10:
9786054921430
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199179412
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
296 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
144,00
Havale/EFT ile: 139,68
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199179412
565493
Karadağ'da Türk Sefirleri ve Şehbenderleri: Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne -
Karadağ'da Türk Sefirleri ve Şehbenderleri: Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne - #smrgKİTABEVİ
144.00
1878 Berlin Antlaşması gereği Osmanlı Devleti, dört asrı aşkın bir süre hâkimiyet tesis ettiği Balkan topraklarına kısmen de olsa veda etmek zorunda kalmıştı. Keza Karadağ'ın bağımsızlığı resmen tanınmış ve diplomatik ilişkiler kurulmuştur. 1879'dan 1912 Balkan Savaşları'na kadar Karadağ'da dördü maslahatgüzar on dördü orta elçi olmak üzere toplam 17 Osmanlı sefiri görev yapmıştır. II. Abdülhamid'in Balkan politikasında Karadağ'ın önemli bir rol oynadığını, Karadağ'ın başkenti Çetine'ye yapılan sefir tayinlerinde uyguladığı kriterlerden de anlamamız mümkündür. II. Meşrutiyet'in ilanına kadar Çetine Sefaret-i Seniyyesi'ne yapılan bu atamalarda onun bizzat kendi inisiyatifi ve onayı vardır. Örneğin Ahmed Cevad Paşa'yı sefir olarak tayin ettiğinde Paşa'nın Çetine'ye hareketinden hemen önce ona verdiği öğütler, diğer taraftan Nikolaki Efendi'nin, Gazban Efendi'nin tayinlerine karşı çıkması, Abdülhamid'in Karadağ için tercih ettiği sefir profilinde liyakat, sadakat ve Müslüman kimliğinin ağır bastığının en açık göstergeleridir.

1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Balkanlar'da II. Abdülhamid etkisi ve onun kurmaya çalıştığı denge politikası sarsılmış, iki devlet ilişkileri bozulmaya başlamıştır. Balkan Savaşları, ardından başlayan Birinci Dünya Savaşı iki devletin de sonunu getirmiştir. Büyük Savaş sonrası sessizliğe bürünen Karadağ-Türk ilişkileri 2006 yılında yapılan bir referandumla Karadağ'ın Sırbistan'dan ayrılmasıyla tekrar filizlenmiştir. Karadağ'ı ilk tanıyan devletlerden biri Osmanlı'nın çöküşünün ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti olurken başkent Podgorica'da Türk Büyükelçiliği 2008 yılında açılmıştır. 2008 yılından bugüne ülkede toplam 3 Türk büyükelçisi akredite olmuştur. Büyükelçiliğin tesisi ile doğrudan başlayan diplomatik ilişkiler kısa sürede sonuç vermeye başlamış ve iki ülke arasında ekonomik, siyasi, kültürel vs. alanlardaki ilişkiler gelişme kaydetmiştir.

Kitapta, Osmanlı'dan günümüze Türk Hariciyesinde sefirlik müessesenin modernleşme süreci ve Osmanlı-Karadağ/Türkiye-Karadağ ilişkilerinde sefirlerin-büyükelçilerin oynadığı rol ve faaliyetlere yer verilmiştir. Çetine Sefaret-i Seniyyesi'nden Podgorica Büyükelçiliği'ne Türk-Karadağ diplomasisinin seyrinin arşiv belgeleri ışığında ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan fotoğraflar eşliğinde anlatıldığı bu kitabın günümüz devlet adamları, diplomatları ve tarihçileri için önemli bir kaynak olması dileğiyle.
(Tanıtım Bülteninden)

1878 Berlin Antlaşması gereği Osmanlı Devleti, dört asrı aşkın bir süre hâkimiyet tesis ettiği Balkan topraklarına kısmen de olsa veda etmek zorunda kalmıştı. Keza Karadağ'ın bağımsızlığı resmen tanınmış ve diplomatik ilişkiler kurulmuştur. 1879'dan 1912 Balkan Savaşları'na kadar Karadağ'da dördü maslahatgüzar on dördü orta elçi olmak üzere toplam 17 Osmanlı sefiri görev yapmıştır. II. Abdülhamid'in Balkan politikasında Karadağ'ın önemli bir rol oynadığını, Karadağ'ın başkenti Çetine'ye yapılan sefir tayinlerinde uyguladığı kriterlerden de anlamamız mümkündür. II. Meşrutiyet'in ilanına kadar Çetine Sefaret-i Seniyyesi'ne yapılan bu atamalarda onun bizzat kendi inisiyatifi ve onayı vardır. Örneğin Ahmed Cevad Paşa'yı sefir olarak tayin ettiğinde Paşa'nın Çetine'ye hareketinden hemen önce ona verdiği öğütler, diğer taraftan Nikolaki Efendi'nin, Gazban Efendi'nin tayinlerine karşı çıkması, Abdülhamid'in Karadağ için tercih ettiği sefir profilinde liyakat, sadakat ve Müslüman kimliğinin ağır bastığının en açık göstergeleridir.

1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Balkanlar'da II. Abdülhamid etkisi ve onun kurmaya çalıştığı denge politikası sarsılmış, iki devlet ilişkileri bozulmaya başlamıştır. Balkan Savaşları, ardından başlayan Birinci Dünya Savaşı iki devletin de sonunu getirmiştir. Büyük Savaş sonrası sessizliğe bürünen Karadağ-Türk ilişkileri 2006 yılında yapılan bir referandumla Karadağ'ın Sırbistan'dan ayrılmasıyla tekrar filizlenmiştir. Karadağ'ı ilk tanıyan devletlerden biri Osmanlı'nın çöküşünün ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti olurken başkent Podgorica'da Türk Büyükelçiliği 2008 yılında açılmıştır. 2008 yılından bugüne ülkede toplam 3 Türk büyükelçisi akredite olmuştur. Büyükelçiliğin tesisi ile doğrudan başlayan diplomatik ilişkiler kısa sürede sonuç vermeye başlamış ve iki ülke arasında ekonomik, siyasi, kültürel vs. alanlardaki ilişkiler gelişme kaydetmiştir.

Kitapta, Osmanlı'dan günümüze Türk Hariciyesinde sefirlik müessesenin modernleşme süreci ve Osmanlı-Karadağ/Türkiye-Karadağ ilişkilerinde sefirlerin-büyükelçilerin oynadığı rol ve faaliyetlere yer verilmiştir. Çetine Sefaret-i Seniyyesi'nden Podgorica Büyükelçiliği'ne Türk-Karadağ diplomasisinin seyrinin arşiv belgeleri ışığında ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan fotoğraflar eşliğinde anlatıldığı bu kitabın günümüz devlet adamları, diplomatları ve tarihçileri için önemli bir kaynak olması dileğiyle.
(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat