Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu, kastın aşılması suretiyle adam öldürme suçu 765 sayılı TCK'nın 452. maddesinde düzenlenmişti ve meydana gelen neticeden sorumluluk için failin kusurunun bulunması gerekmemekteydi. Ancak ceza hukukunda sorumluluk kusura dayanır. Objektif sorumluluk anlayışı günümüzde terk edilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu da sorumluluğu esas itibariyle kusura dayandırmak istemiş; objektif sorumluluk hallerine yer vermemiştir.
Kanunumuza göre, meydana gelen neticenin kastedileni aştığı veya kastedilenden başka bir neticenin meydana geldiği hallerde failin bu ağır veya başka neticeden dolayı sorumlu tutulabilmesi için en azından taksir düzeyinde bir kusurunun mevcut olması lazımdır. -TCK 23 md- Bu gibi suçlara netice sebebiyle ağırlaşan suçlar denilmektedir. Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu da neticesi sebebiyle ağırlaşan bir suçtur. Buna göre, temel suç olan yaralamanın kasten işlenmesi, meydana gelen ölüm neticesi bakımından faile taksir düzeyinde bir kusur yüklenebilmesi lazımdır. Aksi halde fail yalnızca kasten yaralama suçundan sorumlu tutulabilir.
Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunun düzenlendiği 87/4. maddesinde, yaralama bakımından yalnızca TCK nın 86/1. maddesine yollamada bulunmuştur. O nedenle, 86/2 maddesi kapsamında bir yaralama sonucu ölüm neticesinin meydana gelmesi halinde sorumluluğun ne şekilde tayin edileceği hususunda tereddütler ve görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Eserimizde netice sebebiyle ağırlaşan suç olarak düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu -TCK 87/4- incelenmiştir. Konumuzla ilgisi nedeniyle 86/2. maddesi kapsamındaki yaralama sonucu ölüm neticesinin meydana geldiği hallerde sorumluluğun ne şekilde tespit edilmesi gerektiğine de değinilmiştir. Kitabın sonunda ise Yüksek Mahkememizin konuyla ilgili seçilmiş kararlarına yer verilmiştir.
Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu, kastın aşılması suretiyle adam öldürme suçu 765 sayılı TCK'nın 452. maddesinde düzenlenmişti ve meydana gelen neticeden sorumluluk için failin kusurunun bulunması gerekmemekteydi. Ancak ceza hukukunda sorumluluk kusura dayanır. Objektif sorumluluk anlayışı günümüzde terk edilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu da sorumluluğu esas itibariyle kusura dayandırmak istemiş; objektif sorumluluk hallerine yer vermemiştir.
Kanunumuza göre, meydana gelen neticenin kastedileni aştığı veya kastedilenden başka bir neticenin meydana geldiği hallerde failin bu ağır veya başka neticeden dolayı sorumlu tutulabilmesi için en azından taksir düzeyinde bir kusurunun mevcut olması lazımdır. -TCK 23 md- Bu gibi suçlara netice sebebiyle ağırlaşan suçlar denilmektedir. Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu da neticesi sebebiyle ağırlaşan bir suçtur. Buna göre, temel suç olan yaralamanın kasten işlenmesi, meydana gelen ölüm neticesi bakımından faile taksir düzeyinde bir kusur yüklenebilmesi lazımdır. Aksi halde fail yalnızca kasten yaralama suçundan sorumlu tutulabilir.
Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunun düzenlendiği 87/4. maddesinde, yaralama bakımından yalnızca TCK nın 86/1. maddesine yollamada bulunmuştur. O nedenle, 86/2 maddesi kapsamında bir yaralama sonucu ölüm neticesinin meydana gelmesi halinde sorumluluğun ne şekilde tayin edileceği hususunda tereddütler ve görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Eserimizde netice sebebiyle ağırlaşan suç olarak düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu -TCK 87/4- incelenmiştir. Konumuzla ilgisi nedeniyle 86/2. maddesi kapsamındaki yaralama sonucu ölüm neticesinin meydana geldiği hallerde sorumluluğun ne şekilde tespit edilmesi gerektiğine de değinilmiştir. Kitabın sonunda ise Yüksek Mahkememizin konuyla ilgili seçilmiş kararlarına yer verilmiştir.