Çarlık Rusya'sının Ortodoks tebaanın koruyuculuğunu üstlenme girişimleri ve Balkanlar'daki emelleri, ünlü "şark meselesi" bağlamında bu bölgelere ilişkin hesapları olan Avrupa devletlerini tedirgin etmekteydi. Hasta adam olarak niteledikleri Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya'ya karşı bir direnç gösteremeyeceğini kestiren İngiltere ve Fransa Rusya'yı, yerinde dizginleyebilmek umuduyla, daha içlerinden vurmayı planladı. Bu konuda kendilerine, sınırlı bile olsa, destek verecek fazladan bir müttefik gayelerine zarar getirmezdi. Nitekim Osmanlı'nın savaşa katılımı, cepheye gönderdiği asker sayısı bakımından çok sınırlı kalmış, destek hizmetleri bakımından da, dünyadaki ilk hemşirelik uygulamasını başlatan, Florence Nightingale'in yaralıları Üsküdar'da tedavi etmesini sağlamaktan öteye geçmemiş, savaşan birliklerin ibate ve iaşeleri bile kendi ülkelerinden gönderilenlerle yapılmıştır.
Savaş teknolojisinde, haberleşmede ilklerin denendiği bu savaş, yaşayanların yazdığı tarihe bırakılan bir anılar demetinde anlatılıyor. Daha fazlasını, çeşitli ülkelerin askeri güçlerinin durumunu, maddi ve manevi kayıplarını, değişik ayrıntılarda anlatan kitap, özünde savaşı yaşamış bir İngiliz Başçavuşu'nun günlüğü olarak hazırlanmış ve o günlerde basılmıştır. Yazar ülkesini ve insanlarını yüceltmiştir ama belki bundan daha çak Türkleri, varlıkları kuşku götüren müttefiki de aşağılamaktan geri durmamıştır.
Savaşın 100. yılında elden geçirilerek ve Kenneth Fenwick'in geniş bir önsözüyle yeniden yayımlanan kitabı, henüz yeni ortaya çıkan türe örnek olması nedeniyle ve alanındaki bir boşluğu dolduracağı inancıyla yayımlıyoruz. (Arka kapaktan)
Çarlık Rusya'sının Ortodoks tebaanın koruyuculuğunu üstlenme girişimleri ve Balkanlar'daki emelleri, ünlü "şark meselesi" bağlamında bu bölgelere ilişkin hesapları olan Avrupa devletlerini tedirgin etmekteydi. Hasta adam olarak niteledikleri Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya'ya karşı bir direnç gösteremeyeceğini kestiren İngiltere ve Fransa Rusya'yı, yerinde dizginleyebilmek umuduyla, daha içlerinden vurmayı planladı. Bu konuda kendilerine, sınırlı bile olsa, destek verecek fazladan bir müttefik gayelerine zarar getirmezdi. Nitekim Osmanlı'nın savaşa katılımı, cepheye gönderdiği asker sayısı bakımından çok sınırlı kalmış, destek hizmetleri bakımından da, dünyadaki ilk hemşirelik uygulamasını başlatan, Florence Nightingale'in yaralıları Üsküdar'da tedavi etmesini sağlamaktan öteye geçmemiş, savaşan birliklerin ibate ve iaşeleri bile kendi ülkelerinden gönderilenlerle yapılmıştır.
Savaş teknolojisinde, haberleşmede ilklerin denendiği bu savaş, yaşayanların yazdığı tarihe bırakılan bir anılar demetinde anlatılıyor. Daha fazlasını, çeşitli ülkelerin askeri güçlerinin durumunu, maddi ve manevi kayıplarını, değişik ayrıntılarda anlatan kitap, özünde savaşı yaşamış bir İngiliz Başçavuşu'nun günlüğü olarak hazırlanmış ve o günlerde basılmıştır. Yazar ülkesini ve insanlarını yüceltmiştir ama belki bundan daha çak Türkleri, varlıkları kuşku götüren müttefiki de aşağılamaktan geri durmamıştır.
Savaşın 100. yılında elden geçirilerek ve Kenneth Fenwick'in geniş bir önsözüyle yeniden yayımlanan kitabı, henüz yeni ortaya çıkan türe örnek olması nedeniyle ve alanındaki bir boşluğu dolduracağı inancıyla yayımlıyoruz. (Arka kapaktan)