Hapçılar, torbacılar, uyuşturucu satıcıları, eroin bağımlıları, yolunu şaşırmış üniversite öğrencileri, uyuşturucu alacak parayı bulmak için vücudunu satan kadınlar, polisler, şiddet, cinayet ve intikam... Duyguların en safı, en karanlığı ve en acıma bilmezi olan intikam, mağdurun zalim, zalimin mağdurla yer değiştirmesine neden oluyor. Her şeyin kirlendiği, insanların çürüdüğü, adilik ve bayağılığın egemen olduğu bu dünyada insan hayatlarının hiç bir değeri yok. Herkesin silahla ve kötülükle donandığı Kirli, Paslı, Bozuk'da bütün karakterler kendilerini bekleyen vahşi sona doğru frene basmadan yol alıyor...
Alican Ökmen, ilk romanı Kirli, Paslı, Bozuk'da yeraltının dibe vurmuş insanlarının suça batmış hayatlarını, polisiye kurgusunun gerilimini sinemasal anlatımın araçlarını da kullanarak tırmandıran hızlı, tempolu ve sert bir dille aktarıyor okura.
Hikâyenin karakterlerinin kaderlerinden kurtulmak hiç değilse malum sonu geciktirmek için çırpınışlarında ise dramatik bir arka planda aşina olduğumuz insani duygulara dokunuyor.
Türk romanında yeterince işlenmemiş yeraltı dünyasına keskin bir bakış atan roman okurun yüzünde adeta bir tokat gibi patlıyor.
Hapçılar, torbacılar, uyuşturucu satıcıları, eroin bağımlıları, yolunu şaşırmış üniversite öğrencileri, uyuşturucu alacak parayı bulmak için vücudunu satan kadınlar, polisler, şiddet, cinayet ve intikam... Duyguların en safı, en karanlığı ve en acıma bilmezi olan intikam, mağdurun zalim, zalimin mağdurla yer değiştirmesine neden oluyor. Her şeyin kirlendiği, insanların çürüdüğü, adilik ve bayağılığın egemen olduğu bu dünyada insan hayatlarının hiç bir değeri yok. Herkesin silahla ve kötülükle donandığı Kirli, Paslı, Bozuk'da bütün karakterler kendilerini bekleyen vahşi sona doğru frene basmadan yol alıyor...
Alican Ökmen, ilk romanı Kirli, Paslı, Bozuk'da yeraltının dibe vurmuş insanlarının suça batmış hayatlarını, polisiye kurgusunun gerilimini sinemasal anlatımın araçlarını da kullanarak tırmandıran hızlı, tempolu ve sert bir dille aktarıyor okura.
Hikâyenin karakterlerinin kaderlerinden kurtulmak hiç değilse malum sonu geciktirmek için çırpınışlarında ise dramatik bir arka planda aşina olduğumuz insani duygulara dokunuyor.
Türk romanında yeterince işlenmemiş yeraltı dünyasına keskin bir bakış atan roman okurun yüzünde adeta bir tokat gibi patlıyor.