#smrgKİTABEVİ Kitabül Mühimmat: 15. Yüzyılda Yazılmış Bir Tıp Eseri - 2001
Yazmalar, bir dile kaynaklık ve tanıklık eden metinlerdir. Eski Anadolu Türkçesi sahasında yazılmış eserleri konu başlıkları ile düşündüğümüzde, tıp yazmaları önemli bir yer tutar. Tıp yazmaları, tıp, eczacılık, botanik, tıp tarihi, halk hekimliği açısından çok önemli kaynaklardır. Ancak bütün yazmalar gibi tıp yazmalarının da Türkoloji için ayrı bir önemi vardır.
1995 yılı haziran ayında, bu düşünceler içerisinde Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi'nde Türkçe yazma eserlerin kataloğunu hazırlamak için bir çalışma yaptık. Çalışmamız sırasında Kitab'ül-Mühimmat'ın bir nüshasını tespit ettik. Kitabın hicri 962 yılında istinsah edilmiş olması ilk sevinç kaynağımız oldu. Daha sonra bu yazmanın diğer kütüphanelerdeki nüsha varlığını araştırdık. Başta Süleymaniye Kütüphanesi olmak üzere İstanbul kütüphanelerini, Konya, Manisa, Erzurum ve Ankara kütüphanelerinin kataloglarına baktık. Sonuçta kitabın Diyarbakır nüshasından başka beş nüshasını daha tespit ettik. Ancak ne yazık ki kitabın yazarı yazmalarda yer almıyordu. Türkiye kütüphanelerindeki İslam Tıp Yazmaları Kataloğu'nda da bu yazma yazarı bilinmeyen eserler arasında gösteriliyordu.
Yazmalar, bir dile kaynaklık ve tanıklık eden metinlerdir. Eski Anadolu Türkçesi sahasında yazılmış eserleri konu başlıkları ile düşündüğümüzde, tıp yazmaları önemli bir yer tutar. Tıp yazmaları, tıp, eczacılık, botanik, tıp tarihi, halk hekimliği açısından çok önemli kaynaklardır. Ancak bütün yazmalar gibi tıp yazmalarının da Türkoloji için ayrı bir önemi vardır.
1995 yılı haziran ayında, bu düşünceler içerisinde Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi'nde Türkçe yazma eserlerin kataloğunu hazırlamak için bir çalışma yaptık. Çalışmamız sırasında Kitab'ül-Mühimmat'ın bir nüshasını tespit ettik. Kitabın hicri 962 yılında istinsah edilmiş olması ilk sevinç kaynağımız oldu. Daha sonra bu yazmanın diğer kütüphanelerdeki nüsha varlığını araştırdık. Başta Süleymaniye Kütüphanesi olmak üzere İstanbul kütüphanelerini, Konya, Manisa, Erzurum ve Ankara kütüphanelerinin kataloglarına baktık. Sonuçta kitabın Diyarbakır nüshasından başka beş nüshasını daha tespit ettik. Ancak ne yazık ki kitabın yazarı yazmalarda yer almıyordu. Türkiye kütüphanelerindeki İslam Tıp Yazmaları Kataloğu'nda da bu yazma yazarı bilinmeyen eserler arasında gösteriliyordu.