“Dünyayı güzellik kurtaracak” elbette… Ama biz onun yanına mücadele ve direnişi koyamadığımızda, o güzelliğin kurtaracağı dünya ezilenlere ait olmayacaktır. İnsandan bahsetmek kaba bir hümanizma içinde kaybolmak değildir. Belki “ağlamak da insanidir” ama dünyayı sadece ağlayarak değiştiremezsiniz. Değer verdiğin şeyi ne pahasına olursa olsun savunacaksın, koruyacaksın ve hayat getirip önüne koyduğunda o gülün doğrudan dikeni olacaksın!
Recep Memişoğlu 12 Eylül 1980'deki darbe öncesinde aranır duruma düştüğü için birkaç arkadaşıyla kır çalışması yapan ve darbeden sonra bu çalışmayı kırda bir direniş grubuna dönüştürmeye çalışan devrimcilerden birisi. “Kivamini Tutturamaduk” kitabı ise Memişoğlu'nun devrimci ve Devrimci Yolcu oluşuna, kır çalışmalarına, yakalanışlarına, cezaevine ve sonrasına ilişkin anılarından oluşuyor.
Kitap Recep Memişoğlu'nun da bulunduğu grupla birlikte yakalanan ve işkenceyle öldürülen Ahmet Uzun'a ithaf edilmiş. Recep Memişoğlu yaşadığı mücadeleden pişman değil. Eğer pişman olsaydı dışarı çıktıktan sonra yeniden ekonomik-demokratik ve siyasal mücadelenin içinde olmazdı muhtemelen.
Recep Memişoğlu'nun kitabını dönemin yerel bir kadrosunun anıları olarak ele almak ve dönemin psikolojisini, gelişmiş ve zayıf yönleri, halk ilişkileri içindeki ipuçlarını vb. anlamak beklentisiyle okumakta yarar var. Tabii okuyan kişinin, bu halkın en yiğit evlatlarına sevgi ve saygı duyması da okumak için önemli bir etken. Ayrıca, eğer okuyucu yeni bir mücadelenin olanaklarını arıyorsa, elbette ki anılarda gelecek için ipuçları da arayacaktır.
“Dünyayı güzellik kurtaracak” elbette… Ama biz onun yanına mücadele ve direnişi koyamadığımızda, o güzelliğin kurtaracağı dünya ezilenlere ait olmayacaktır. İnsandan bahsetmek kaba bir hümanizma içinde kaybolmak değildir. Belki “ağlamak da insanidir” ama dünyayı sadece ağlayarak değiştiremezsiniz. Değer verdiğin şeyi ne pahasına olursa olsun savunacaksın, koruyacaksın ve hayat getirip önüne koyduğunda o gülün doğrudan dikeni olacaksın!
Recep Memişoğlu 12 Eylül 1980'deki darbe öncesinde aranır duruma düştüğü için birkaç arkadaşıyla kır çalışması yapan ve darbeden sonra bu çalışmayı kırda bir direniş grubuna dönüştürmeye çalışan devrimcilerden birisi. “Kivamini Tutturamaduk” kitabı ise Memişoğlu'nun devrimci ve Devrimci Yolcu oluşuna, kır çalışmalarına, yakalanışlarına, cezaevine ve sonrasına ilişkin anılarından oluşuyor.
Kitap Recep Memişoğlu'nun da bulunduğu grupla birlikte yakalanan ve işkenceyle öldürülen Ahmet Uzun'a ithaf edilmiş. Recep Memişoğlu yaşadığı mücadeleden pişman değil. Eğer pişman olsaydı dışarı çıktıktan sonra yeniden ekonomik-demokratik ve siyasal mücadelenin içinde olmazdı muhtemelen.
Recep Memişoğlu'nun kitabını dönemin yerel bir kadrosunun anıları olarak ele almak ve dönemin psikolojisini, gelişmiş ve zayıf yönleri, halk ilişkileri içindeki ipuçlarını vb. anlamak beklentisiyle okumakta yarar var. Tabii okuyan kişinin, bu halkın en yiğit evlatlarına sevgi ve saygı duyması da okumak için önemli bir etken. Ayrıca, eğer okuyucu yeni bir mücadelenin olanaklarını arıyorsa, elbette ki anılarda gelecek için ipuçları da arayacaktır.