***
Saat kaç?
Güneş bir ağrı gibi tarayacak erguvanları. Doğarsa. Göğsümdeki sıkıntılı kuş: Bir kıpırtı olsan, yaşadığıma bel bağlayacağım. Bir kıpırtı olsun değilsin. Bir tek deprem öncesinde derinden belli belirsiz tırmanan korkunç uğultuyu duyuyorum. Lili, diyor Mayakovski, güneş ve deniz. Ağzıma zorla bir gülümseme arıyorum, uyandığımda dururmuş orada. Oysa uyanmıyorum artık.
Lili, Mektup Yerine diyor Mayakovski,
mektupla şiir arasına gerilmiş farkı katederim ben.
Yüksek güven. Nereden geliyor acaba - şimdi, şu haldeyken?
Kolaydır Mea Culpa, kolay değildir: Hiçbir şey kolay değil.
***
Saat kaç?
Güneş bir ağrı gibi tarayacak erguvanları. Doğarsa. Göğsümdeki sıkıntılı kuş: Bir kıpırtı olsan, yaşadığıma bel bağlayacağım. Bir kıpırtı olsun değilsin. Bir tek deprem öncesinde derinden belli belirsiz tırmanan korkunç uğultuyu duyuyorum. Lili, diyor Mayakovski, güneş ve deniz. Ağzıma zorla bir gülümseme arıyorum, uyandığımda dururmuş orada. Oysa uyanmıyorum artık.
Lili, Mektup Yerine diyor Mayakovski,
mektupla şiir arasına gerilmiş farkı katederim ben.
Yüksek güven. Nereden geliyor acaba - şimdi, şu haldeyken?
Kolaydır Mea Culpa, kolay değildir: Hiçbir şey kolay değil.