Bugün petrol yatakları üzerinde verilen sessiz mücadele, oyunu zorla bozan Irak'a karşı gösterilen kararlı tepki ile bir süre sonra sonuçlanacak. Büyük olasılıkla büyük bir gürültüyle... Ama başka bir alanda farklı bir mücadele başlayacak. Bu kez giderek azalan su kaynakları üzerinde keskinleşen rekabet açık çatışmalara dönüşecek. Zaten yüzeyin altında süren sürtüşmeler, yılların ağırlaştırdığı nüfus artışı, tarım arazilerinin artışı ve kentleşme ile iyice belirginleşecek.
Petrollü yaşam, uzun dünya tarihi içinde belki sadece 150 yıl sürecek. Sonra bilinen petrol rezervleri tükenecek. Yaşam yine de devam edecek. Tıpkı petrol bulunmadan önce olduğu gibi. Ama su olmadan yaşamak mümkün değil. Bu yüzden dünyada, özellikle su yoksulu Ortadoğu'da en büyük mücadeleler su kaynakları için verilecek. Kısaca Ortadoğu'da bunalım şekil değiştirerek devam edecek.
Bu tablonun içinde petrolü az, suyu bol olan Türkiye önem kazanıyor. Eline geçen kozları iyi kullanırsa Türkiye'nin 2000'li yıllarda bir ayağı Ortadoğu'da, bir ayağı Avrupa'da önemli ve etkili bir ülke olması çok olası. İşte bu kitap, sadece çeşitli aşamalardan geçecek olan Ortadoğu bunalımını değil, onun içinde yer alan ülkelerin, özellikle Türkiye'nin konumuna ışık tutma çabasının bir ürünü. -D. E., Ankara, Ekim'90 (Önsözden)