Bu ülkede bütün kadın yurttaş gündemi yıllardır neredeyse sadece “mankenler ve şarkıcılar” dünyasıyla sınırlı tutulmaktadır... Podyumda yürümek, sahnede şarkı söylemek kadınlar için giderek toplumda ve hayatta “gözükme”nin, ekmeğini kazanmanın, özgürleşmenin, varoluşun tek şartı haline dönüştürülmüştür...
Kollektif bilinç kadınları dar kalıplara sıkıştırmada inat ederken, Süreyya'nın koşusu sadece kendi bireysel zaferini değil, Türkiye'deki kadınların artık, durduralamaz “koşusunu” da simgeliyor. Vivet Kanetti, Türkiye'de kadının durumuna dokunduğu bu kitabı, serüvenleri ve dirençleriyle sadece sporda bir kariyer düşünen kızlara değil, hayatta ideal sahibi bütün kadınlara örnek oldukları için, Süreyya Ayhan ve Yasemin Dalkılıç'a ithaf ediyor... (Arka Kapak'tan)
Bu ülkede bütün kadın yurttaş gündemi yıllardır neredeyse sadece “mankenler ve şarkıcılar” dünyasıyla sınırlı tutulmaktadır... Podyumda yürümek, sahnede şarkı söylemek kadınlar için giderek toplumda ve hayatta “gözükme”nin, ekmeğini kazanmanın, özgürleşmenin, varoluşun tek şartı haline dönüştürülmüştür...
Kollektif bilinç kadınları dar kalıplara sıkıştırmada inat ederken, Süreyya'nın koşusu sadece kendi bireysel zaferini değil, Türkiye'deki kadınların artık, durduralamaz “koşusunu” da simgeliyor. Vivet Kanetti, Türkiye'de kadının durumuna dokunduğu bu kitabı, serüvenleri ve dirençleriyle sadece sporda bir kariyer düşünen kızlara değil, hayatta ideal sahibi bütün kadınlara örnek oldukları için, Süreyya Ayhan ve Yasemin Dalkılıç'a ithaf ediyor... (Arka Kapak'tan)