#smrgSAHAF Kültür Sosyolojisi Açısından Doğu Anadolu -

Stok Kodu:
1199068654
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
X + 209 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1996
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199068654
454578
Kültür Sosyolojisi Açısından Doğu Anadolu -
Kültür Sosyolojisi Açısından Doğu Anadolu - #smrgSAHAF
0.00
Bu eserde, özgün bir "Kültür Sosyolojisi" anlayışından hareket edilerek, bir anlamda, kültür unsurlarının incelenmesinde, alan çalışmalarının, masa başı çalışmalarından daha önemli olduğu ifade edilmiş ve Türkiye'de unutulmak üzere olan köy gerçeklerine yönelişin gerekliliği belirtilmiştir.

Yazar, ilim adamının görevi, "olanı, olduğu gibi ortaya koymak ve onu anlatmaktır" ve "uygulamalı sosyolojide, anlamlı bilgiler, karşılaştırmalı bulgulara dayalı bilgilerdir" ilkelerine sadık kalarak çalışmasını tamamlamıştır. Ayrıca bu ilkeler Mustafa Aksoy'a Anadolu'nun ne ölçüde "homojen", ve "heterojen" bir sosyal yapıya sahip olduğunu "eleştirici anlayış"la ortaya koymasına imkan vermiştir.

Mustafa Aksoy'a göre, Türkiye'nin problemi, halkta değil, siyasetçilerle, medyanın oluşturduğu, kamuoyunun olumsuz etkisi altında kalanlardadır. Diğer yandan, ilmin değişkenlik vasfını gözardı edip, onu tabulaştıran, siyasî görüşlerini veya arzularını, değişmez gerçekler olarak ifade eden araştırmacılar ve "kendini aydın sananlar" arasındadır. (Arka kapaktan)

Bu eserde, özgün bir "Kültür Sosyolojisi" anlayışından hareket edilerek, bir anlamda, kültür unsurlarının incelenmesinde, alan çalışmalarının, masa başı çalışmalarından daha önemli olduğu ifade edilmiş ve Türkiye'de unutulmak üzere olan köy gerçeklerine yönelişin gerekliliği belirtilmiştir.

Yazar, ilim adamının görevi, "olanı, olduğu gibi ortaya koymak ve onu anlatmaktır" ve "uygulamalı sosyolojide, anlamlı bilgiler, karşılaştırmalı bulgulara dayalı bilgilerdir" ilkelerine sadık kalarak çalışmasını tamamlamıştır. Ayrıca bu ilkeler Mustafa Aksoy'a Anadolu'nun ne ölçüde "homojen", ve "heterojen" bir sosyal yapıya sahip olduğunu "eleştirici anlayış"la ortaya koymasına imkan vermiştir.

Mustafa Aksoy'a göre, Türkiye'nin problemi, halkta değil, siyasetçilerle, medyanın oluşturduğu, kamuoyunun olumsuz etkisi altında kalanlardadır. Diğer yandan, ilmin değişkenlik vasfını gözardı edip, onu tabulaştıran, siyasî görüşlerini veya arzularını, değişmez gerçekler olarak ifade eden araştırmacılar ve "kendini aydın sananlar" arasındadır. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat