#smrgKİTABEVİ Kültürün Dünyası: Kültür Felsefesine Giriş - 2006

Kondisyon:
Yeni
Yayın Yönetmeni:
Öncü Basımevi
Basıldığı Matbaa:
Öncü Basımevi
Dizi Adı:
Felsefe
ISBN-10:
975898859X
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199071383
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
343 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
163,84
Havale/EFT ile: 158,92
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199071383
457285
Kültürün Dünyası: Kültür Felsefesine Giriş -        2006
Kültürün Dünyası: Kültür Felsefesine Giriş - 2006 #smrgKİTABEVİ
163.84
Kültürün dünyasında bireyin kesintisiz bir mutluluk havası teneffüs ettiği söylenemez. Birey, arzu özlem ve ihtiraslarını kendinden sıyırıp atmış değildir; o, olumlu veya olumsuz, duygusal ve akılcı tasarı ya da yönelimleriyle, "kendi formunu arayan insan"dır. Kültürün dünyası, bu insana, sadece kendini gerçekleştirme imkânı ve ortamı sunar. Birey, kendi elleriyle bu dünyayı değiştirip daha da geliştirebilir veya kaos haline getirebilir. Kültürün dünyası için kesin olan şey, orada bir durak noktasının olmayışıdır.

20. yüzyılda kültür, bir kavga kavramı oldu. İdeolojilerin egemenlik çağında evrenselci ya da yerelci ideolojiler, hep "kültür varlığı olarak toplum"u hedefledi ve toplumsal yaşantının en temeldeki idesini, kültürü açık veya örtülü olarak, tezlerinin merkezine yerleştirdi. Günümüzde de küreselci ideoloji, dünya toplumlarının kültürel dokusuna gözünü dikmiştir. Kültür bugün, belki geçen yüzyıldan daha yoğun olarak bir kavga kavramı olmayı sürdürmektedir. Gerek teorik gerekse pratik zorunluluklardan dolayı, kültürü bilimsel yoldan olduğu kadar felsefi yoldan da kavramaya çalışmak gerekir. Bu eser işte bu çabaya bir katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. (Arka kapaktan)

Kültürün dünyasında bireyin kesintisiz bir mutluluk havası teneffüs ettiği söylenemez. Birey, arzu özlem ve ihtiraslarını kendinden sıyırıp atmış değildir; o, olumlu veya olumsuz, duygusal ve akılcı tasarı ya da yönelimleriyle, "kendi formunu arayan insan"dır. Kültürün dünyası, bu insana, sadece kendini gerçekleştirme imkânı ve ortamı sunar. Birey, kendi elleriyle bu dünyayı değiştirip daha da geliştirebilir veya kaos haline getirebilir. Kültürün dünyası için kesin olan şey, orada bir durak noktasının olmayışıdır.

20. yüzyılda kültür, bir kavga kavramı oldu. İdeolojilerin egemenlik çağında evrenselci ya da yerelci ideolojiler, hep "kültür varlığı olarak toplum"u hedefledi ve toplumsal yaşantının en temeldeki idesini, kültürü açık veya örtülü olarak, tezlerinin merkezine yerleştirdi. Günümüzde de küreselci ideoloji, dünya toplumlarının kültürel dokusuna gözünü dikmiştir. Kültür bugün, belki geçen yüzyıldan daha yoğun olarak bir kavga kavramı olmayı sürdürmektedir. Gerek teorik gerekse pratik zorunluluklardan dolayı, kültürü bilimsel yoldan olduğu kadar felsefi yoldan da kavramaya çalışmak gerekir. Bu eser işte bu çabaya bir katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat