Cibran'ın edebi ürünleri ve resimleri ilk bakışta oldukça romantiktir, lirizmle dolup taşar; Kitab-I Mukaddes, Nietsche ve Wiliam Blake'ten etkiler taşır. Arapça ve İngilizce olarak kaleme aldığı yapıtları aşk, ölüm, doğa ve yurt özlemi gibi konuları işler ve kendisinin dinsel ve mistik iç dünyasını yansıtır. Cibran kendi ağzından Kum ve Köpük kitabını şöyle sunar:
"Bu küçük kitap adından büyük değil; bir avuç kum, bir tutam köpük... Tanelerini kalbimin derinliklerine saçsam da, köpüğünü ruhumun imbiğinden süzsem de, o, şu anda ve ebediyete kadar, kıyıdan daha çok denize yakın, sınırlı arzudan daha fazla, ifadelerin sınırlayamayacağı kavuşmaya komşu kalmakta ve kalacaktır da. Her erkek ve her kadının yüreğinde biraz kum ve biraz köpük bulunur. Ancak, kimimiz yüreğinde bulunanı aşikâr eyler kimimiz de mahcup olur. Bana gelince; ben mahcubiyet duymadım. Bu yüzden beni hoş görün ve bana anlayış gösterin.” (Kitap tanıtımından)
Cibran'ın edebi ürünleri ve resimleri ilk bakışta oldukça romantiktir, lirizmle dolup taşar; Kitab-I Mukaddes, Nietsche ve Wiliam Blake'ten etkiler taşır. Arapça ve İngilizce olarak kaleme aldığı yapıtları aşk, ölüm, doğa ve yurt özlemi gibi konuları işler ve kendisinin dinsel ve mistik iç dünyasını yansıtır. Cibran kendi ağzından Kum ve Köpük kitabını şöyle sunar:
"Bu küçük kitap adından büyük değil; bir avuç kum, bir tutam köpük... Tanelerini kalbimin derinliklerine saçsam da, köpüğünü ruhumun imbiğinden süzsem de, o, şu anda ve ebediyete kadar, kıyıdan daha çok denize yakın, sınırlı arzudan daha fazla, ifadelerin sınırlayamayacağı kavuşmaya komşu kalmakta ve kalacaktır da. Her erkek ve her kadının yüreğinde biraz kum ve biraz köpük bulunur. Ancak, kimimiz yüreğinde bulunanı aşikâr eyler kimimiz de mahcup olur. Bana gelince; ben mahcubiyet duymadım. Bu yüzden beni hoş görün ve bana anlayış gösterin.” (Kitap tanıtımından)