#smrgKİTABEVİ Kurgu ile Gerçeklik Arasında Gezi Eylemleri -
Gezi Parkı'nda başlayıp kısa sürede yerli ve yabancı birçok aktörü de bünyesine katarak yurdun dört bir yanına yayılan eylemler ile ilgili pek çok şey söylendi, yazıldı. Bu olayların tam anlamıyla “ne” olduğu, eylemcilerin “kim” olduğu, eylemlerin arkasında ne tür sosyal, ekonomik ve politik dinamikler olduğu, eylemcilerin sürdürdükleri bu eylemlerle neyi amaçladığı ve eylemlerin muhtemel toplumsal ve siyasal yansımalarının ne olabileceği ile ilgili her kesim kendi penceresinden tespitler yaptı. Eski siyasal sistemin aktörleri ve ideolojisiyle işlevsizleşerek yerini yeni bir siyasal sistem arayışına bıraktığı, toplumsal ve siyasal hayatımızda yer bulan bütün aktör ve kesimlerin bu dönüşüm sürecine adapte olmak, bu süreçte rol almak üzere aktif bir katılım ve arayış içinde olduğu bir süreçten geçiyoruz. Siyasetin niteliği, işlevi ve öncelikleri değişiyor; siyasal kimlikler dönüşüyor; siyasal harita yeniden şekilleniyor. Üstelik bu değişim Türkiye ile sınırlı da değil. Türkiye'nin öteden beri ilişkide bulunduğu ve son zamanlarda had safhaya ulaşan bu ilişkinin karşılıklı bir etkileşime dönüştüğü yakın coğrafyamız da tarihi ve köklü bir değişim sürecinden geçiyor. İktidarlar el değiştiriyor, rejimler yıkılıp yeniden kuruluyor. Bu süreçte meydana gelen Gezi eylemlerinin siyasal tarihimizde önemli bir momente denk geldiğine kuşku yok. Eylemlerin motivasyonu, hedefi ve sonuçları daha uzun süre siyaset hayatımızı etkilemeye devam edecek; gelişmeler bu olaya atıfta bulunularak yorumlanmaya çalışılacaktır. Hatem Ete ve Coşkun Taştan imzalı rapor, olayların ikinci haftasında, eylemlerin sürdüğü dört şehirdeki (İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir) eylemcilerle gerçekleştirilen birebir derinlemesine mülakatların analiz edilmesine; eylemler süresince ve eylemler epey sönümlenmişken eylemler hakkında üretilen söylemin siyasal bir değerlendirmeye tabi tutulmasına; siyasi partilerin eylemlere ilişkin söylem ve politikalarındaki değişim ve sürekliliğin tahlil edilmesine ve son olarak da eylemlere ilişkin bütün bu katmanların ürettiği-üreteceği muhtemel siyasi yansımalara ışık tutmaya çalışmaktadır.
Gezi Parkı'nda başlayıp kısa sürede yerli ve yabancı birçok aktörü de bünyesine katarak yurdun dört bir yanına yayılan eylemler ile ilgili pek çok şey söylendi, yazıldı. Bu olayların tam anlamıyla “ne” olduğu, eylemcilerin “kim” olduğu, eylemlerin arkasında ne tür sosyal, ekonomik ve politik dinamikler olduğu, eylemcilerin sürdürdükleri bu eylemlerle neyi amaçladığı ve eylemlerin muhtemel toplumsal ve siyasal yansımalarının ne olabileceği ile ilgili her kesim kendi penceresinden tespitler yaptı. Eski siyasal sistemin aktörleri ve ideolojisiyle işlevsizleşerek yerini yeni bir siyasal sistem arayışına bıraktığı, toplumsal ve siyasal hayatımızda yer bulan bütün aktör ve kesimlerin bu dönüşüm sürecine adapte olmak, bu süreçte rol almak üzere aktif bir katılım ve arayış içinde olduğu bir süreçten geçiyoruz. Siyasetin niteliği, işlevi ve öncelikleri değişiyor; siyasal kimlikler dönüşüyor; siyasal harita yeniden şekilleniyor. Üstelik bu değişim Türkiye ile sınırlı da değil. Türkiye'nin öteden beri ilişkide bulunduğu ve son zamanlarda had safhaya ulaşan bu ilişkinin karşılıklı bir etkileşime dönüştüğü yakın coğrafyamız da tarihi ve köklü bir değişim sürecinden geçiyor. İktidarlar el değiştiriyor, rejimler yıkılıp yeniden kuruluyor. Bu süreçte meydana gelen Gezi eylemlerinin siyasal tarihimizde önemli bir momente denk geldiğine kuşku yok. Eylemlerin motivasyonu, hedefi ve sonuçları daha uzun süre siyaset hayatımızı etkilemeye devam edecek; gelişmeler bu olaya atıfta bulunularak yorumlanmaya çalışılacaktır. Hatem Ete ve Coşkun Taştan imzalı rapor, olayların ikinci haftasında, eylemlerin sürdüğü dört şehirdeki (İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir) eylemcilerle gerçekleştirilen birebir derinlemesine mülakatların analiz edilmesine; eylemler süresince ve eylemler epey sönümlenmişken eylemler hakkında üretilen söylemin siyasal bir değerlendirmeye tabi tutulmasına; siyasi partilerin eylemlere ilişkin söylem ve politikalarındaki değişim ve sürekliliğin tahlil edilmesine ve son olarak da eylemlere ilişkin bütün bu katmanların ürettiği-üreteceği muhtemel siyasi yansımalara ışık tutmaya çalışmaktadır.