Kadının ritmi değişti, sanki olacak bir şeyi inkâr edecekmiş gibi önce yavaşladı. Durdu ve doğruldu. Aniden onu gördü. Vücudu kasıldı. Bir yay gibi gerildi, göğsü inip inip kalkıyordu. Aralarında bir korku teli titreşti. Çapaya daha da sıkı yapıştı. Gözleri hemen büyüdü, sonra küçülüp sertleşti. Kadının dünyada korktuğu pek fazla bir şey yoktu ama o an için…
Halldis Horn, Finnemarka'daki küçük bir çiftlikte yaşayan, gençliğin ilk ve ikinci güzel çağını geçirmiş yalnız bir kadındır. Bir cinayete kurban gitmiştir ve baş şüpheli kısa bir süre önce akıl hastanesinden kaçmış bir şizofren olan Errki Johrma'dır.
Olayı araştıran dedektif Sejer, olayın bir görgü tanığı olduğunu öğrenir: On iki yaşında, aşırı kilolu, oldukça takıntılı ve çocuk sığınma evinde yaşayan Kannick Snellingen…
Bu arada bir banka soyulur ve soygunda bir rehin alınır. Kasabada işler iyice karışmıştır. Banka soygunu ile cinayet arasındaki garip ilişkiyi sezen Sejer, tutucu ve kendine has önyargıları olan kasaba halkına göğüs gererek her zamanki gibi sabırla ve zekice, işlenen garip suçların ve suçluların peşine düşer.
Sana Sesleniyorum ve Şeytan'ın Işığı'nda da olduğu gibi Fossum, çok başarılı bir şekilde yakaladığı, atmosferi zengin ve zevkle okunan bir metne bir kez daha, sıra dışı bir ışık tutuyor. (Arka kapaktan)
Kadının ritmi değişti, sanki olacak bir şeyi inkâr edecekmiş gibi önce yavaşladı. Durdu ve doğruldu. Aniden onu gördü. Vücudu kasıldı. Bir yay gibi gerildi, göğsü inip inip kalkıyordu. Aralarında bir korku teli titreşti. Çapaya daha da sıkı yapıştı. Gözleri hemen büyüdü, sonra küçülüp sertleşti. Kadının dünyada korktuğu pek fazla bir şey yoktu ama o an için…
Halldis Horn, Finnemarka'daki küçük bir çiftlikte yaşayan, gençliğin ilk ve ikinci güzel çağını geçirmiş yalnız bir kadındır. Bir cinayete kurban gitmiştir ve baş şüpheli kısa bir süre önce akıl hastanesinden kaçmış bir şizofren olan Errki Johrma'dır.
Olayı araştıran dedektif Sejer, olayın bir görgü tanığı olduğunu öğrenir: On iki yaşında, aşırı kilolu, oldukça takıntılı ve çocuk sığınma evinde yaşayan Kannick Snellingen…
Bu arada bir banka soyulur ve soygunda bir rehin alınır. Kasabada işler iyice karışmıştır. Banka soygunu ile cinayet arasındaki garip ilişkiyi sezen Sejer, tutucu ve kendine has önyargıları olan kasaba halkına göğüs gererek her zamanki gibi sabırla ve zekice, işlenen garip suçların ve suçluların peşine düşer.
Sana Sesleniyorum ve Şeytan'ın Işığı'nda da olduğu gibi Fossum, çok başarılı bir şekilde yakaladığı, atmosferi zengin ve zevkle okunan bir metne bir kez daha, sıra dışı bir ışık tutuyor. (Arka kapaktan)