#smrgKİTABEVİ Kurtuluş Kayalı : Türkiye'den Aydın Portreleri 1 -

Editör:
Aytaç Yıldız
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Tarcan Matbaacılık
Dizi Adı:
Sosyoloji 31
ISBN-10:
9786052133064
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199085301
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
293 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
112,00
Havale/EFT ile: 108,64
Stoktan teslim
1199085301
471158
Kurtuluş Kayalı : Türkiye'den Aydın Portreleri 1 -
Kurtuluş Kayalı : Türkiye'den Aydın Portreleri 1 - #smrgKİTABEVİ
112.00
“Türkiye'den Aydın Portreleri” dizisinin ilk kitabında niçin Kurtuluş Kayalı ismi tercih edildi? Elbette bunun için birçok neden sayılabilir. Kayalı'nın elli yıllık düşünce hayatı bütünüyle resmedildiğinde belirli bir istikrar ve tavrın kendisini özenle koruduğu görülecektir. Yaşam tarzıyla, üniversitedeki hocalığıyla, yazı ve konuşmalarıyla, daima kendi çizgisini takip eden ve “direnç” gösteren bir “içsel kale”ydi bu. Dışarıdan gelen rüzgârlara kapalı ve ait olduğu toplumun zamanını ve mekânını her an gözetleyen sağlam ve dayanaklı bir içsel kale!… Bu sebepledir ki, Kayalı herkesin itibar ettiği, yaslandığı ve güç devşirdiği topluluklarda yer almadı. Her adımda iktidara göz kırpan seçkin “aydın” fotoğraflarının dışındaydı onun soluklandığı iklim. Kayalı'nın tarih, sosyoloji, sinema, edebiyat, mizah üzerine olan yazıları baştan sona okunduğunda onun dün ve bugün arasında verdiği sayısız örnekten hareketle aydınların, üniversitelerin, yayın dünyasının, çeviri kültürünün ne seviyede büyük boşluklar ve uçurumlarla dolu olduğu çok net biçimde görülecektir.

Kayalı yaşam boyu çevresine işaret ettiği bu çelişkileri gösterirken kelimenin tam anlamıyla haklıdır. Ama bunu yaparken daima “içimizden biri” gibi davrandı, yapay “seçkinlik” gösterilerine başvurmadı, bir iktidar yaratmadı, kendine ait bir ada gibi bağımsızlığını sürdürdü, heyecanını korudu, son kertede gençlerin ve halkının yanında duran biriydi o.

Biricik hedefi “hakikati söylemek” ve buradan bir “kendilik bilinci” üretmek olan aydın sorumluluğunun değeri şimdi daha iyi anlaşılmaktadır.

“Türkiye'den Aydın Portreleri” dizisinin ilk kitabında niçin Kurtuluş Kayalı ismi tercih edildi? Elbette bunun için birçok neden sayılabilir. Kayalı'nın elli yıllık düşünce hayatı bütünüyle resmedildiğinde belirli bir istikrar ve tavrın kendisini özenle koruduğu görülecektir. Yaşam tarzıyla, üniversitedeki hocalığıyla, yazı ve konuşmalarıyla, daima kendi çizgisini takip eden ve “direnç” gösteren bir “içsel kale”ydi bu. Dışarıdan gelen rüzgârlara kapalı ve ait olduğu toplumun zamanını ve mekânını her an gözetleyen sağlam ve dayanaklı bir içsel kale!… Bu sebepledir ki, Kayalı herkesin itibar ettiği, yaslandığı ve güç devşirdiği topluluklarda yer almadı. Her adımda iktidara göz kırpan seçkin “aydın” fotoğraflarının dışındaydı onun soluklandığı iklim. Kayalı'nın tarih, sosyoloji, sinema, edebiyat, mizah üzerine olan yazıları baştan sona okunduğunda onun dün ve bugün arasında verdiği sayısız örnekten hareketle aydınların, üniversitelerin, yayın dünyasının, çeviri kültürünün ne seviyede büyük boşluklar ve uçurumlarla dolu olduğu çok net biçimde görülecektir.

Kayalı yaşam boyu çevresine işaret ettiği bu çelişkileri gösterirken kelimenin tam anlamıyla haklıdır. Ama bunu yaparken daima “içimizden biri” gibi davrandı, yapay “seçkinlik” gösterilerine başvurmadı, bir iktidar yaratmadı, kendine ait bir ada gibi bağımsızlığını sürdürdü, heyecanını korudu, son kertede gençlerin ve halkının yanında duran biriydi o.

Biricik hedefi “hakikati söylemek” ve buradan bir “kendilik bilinci” üretmek olan aydın sorumluluğunun değeri şimdi daha iyi anlaşılmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat