Aynı sıralarda Kurtuluş Savaşı'nın başından beri cephede bulunan Kuva-yı Milliye zabitlerinden Cevdet Efendi, Afyon'da göğüs göğüse çarpışanlar arasındadır. Bu çatışmaların arasında, 1916'da başladığı not alma alışkanlığını bırakmaz. 1922'de Sakarya Meydan Muharebesi'nde Çaldağ tepesinde yaralanıp cepheden uzaklaşmak zorunda kalana dek not tutmayı sürdürür.
Cephede savaşan bir muharip ile o cephenin gerisinde işgal altında görevini yapmaya çalışan bir mülki amirin aynı döneme ait ve birbirini bütünleyen anıları, bir yüzyılın dolmasına az bir zaman kala bu kitapta bir araya geldi.
Aynı sıralarda Kurtuluş Savaşı'nın başından beri cephede bulunan Kuva-yı Milliye zabitlerinden Cevdet Efendi, Afyon'da göğüs göğüse çarpışanlar arasındadır. Bu çatışmaların arasında, 1916'da başladığı not alma alışkanlığını bırakmaz. 1922'de Sakarya Meydan Muharebesi'nde Çaldağ tepesinde yaralanıp cepheden uzaklaşmak zorunda kalana dek not tutmayı sürdürür.
Cephede savaşan bir muharip ile o cephenin gerisinde işgal altında görevini yapmaya çalışan bir mülki amirin aynı döneme ait ve birbirini bütünleyen anıları, bir yüzyılın dolmasına az bir zaman kala bu kitapta bir araya geldi.