#smrgKİTABEVİ Kuşların Süvarisi -

Stok Kodu:
1199046825
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
192 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199046825
432822
Kuşların Süvarisi -
Kuşların Süvarisi - #smrgKİTABEVİ
0.00
“Kuşlar süvariyi ne bilir… Bilmesinler, zaten kalabalıklar onlar için dövüşenleri bilmezler… Bilmezler kuşlar yuvalarını koruyanı, sapanları kıranı, tuzakları bozanı, yeri geldiğinde rüzgârı bile küstüreni bilmesinler… Ben, bunları anlatmak için hayatta kaldım, anlatıcıyım vesselam.”

Dünyanın büyüsünü bozdular. Yaşamak şimdi ne telaş, ne heves, ne ihtiras barındırmaz. Çünkü etten varlığımızdan fazlasının olmadığını söylediler bize. Etten bir varlığımız yoktu bizim oysa, saç telinden, tırnak ucuna kadar söz ve hatırdan yapılmıştık. Etimiz varsa bile ona hiç bakmamış, onu hiç dinlendirmemiş dinlememiştik.

Durup kendini hatırlamak özlemek kendini arasında büyü, insan ile hayatın. Bir sesin öğlenlerimizi uykumuzu yırtması, yırtıp bırakması. Büyümüzdür bu, yoksulluk bir çağrışımdır dünyanın geri kalanı için. Ve savaşırken bir metredir saçların, her ayrılıktan can çekişerek uzaklaşılır. Can geri çekilir tenden bavulun olmaz o zaman, dağılmaz kuş yuvaları bunu öğreneceksin.

“Kimseye hakkını veremediği için yeryüzünde rüzgâr diye bilinen bir tene basarak yürüyenler olacaktır. Öyküsü anlatılsın diye canını bozduran bir kavim gibi, hayali anlaşılsın diye ömrünü döken bir nesil gibi, sevinci yutkunulsun, varını yoğunu döken hepimiz gibi…

Şimdi zamanın yırtıklarından olmakta olan, yürümekte olan, şiddetlenmekte olana bakma vaktidir.”

“Kuşlar süvariyi ne bilir… Bilmesinler, zaten kalabalıklar onlar için dövüşenleri bilmezler… Bilmezler kuşlar yuvalarını koruyanı, sapanları kıranı, tuzakları bozanı, yeri geldiğinde rüzgârı bile küstüreni bilmesinler… Ben, bunları anlatmak için hayatta kaldım, anlatıcıyım vesselam.”

Dünyanın büyüsünü bozdular. Yaşamak şimdi ne telaş, ne heves, ne ihtiras barındırmaz. Çünkü etten varlığımızdan fazlasının olmadığını söylediler bize. Etten bir varlığımız yoktu bizim oysa, saç telinden, tırnak ucuna kadar söz ve hatırdan yapılmıştık. Etimiz varsa bile ona hiç bakmamış, onu hiç dinlendirmemiş dinlememiştik.

Durup kendini hatırlamak özlemek kendini arasında büyü, insan ile hayatın. Bir sesin öğlenlerimizi uykumuzu yırtması, yırtıp bırakması. Büyümüzdür bu, yoksulluk bir çağrışımdır dünyanın geri kalanı için. Ve savaşırken bir metredir saçların, her ayrılıktan can çekişerek uzaklaşılır. Can geri çekilir tenden bavulun olmaz o zaman, dağılmaz kuş yuvaları bunu öğreneceksin.

“Kimseye hakkını veremediği için yeryüzünde rüzgâr diye bilinen bir tene basarak yürüyenler olacaktır. Öyküsü anlatılsın diye canını bozduran bir kavim gibi, hayali anlaşılsın diye ömrünü döken bir nesil gibi, sevinci yutkunulsun, varını yoğunu döken hepimiz gibi…

Şimdi zamanın yırtıklarından olmakta olan, yürümekte olan, şiddetlenmekte olana bakma vaktidir.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat