Kutsal bizatihi idrak dışı olmasına rağmen farklı form ve araçlarla kendini bu dünyada dışa vurmaktadır. Sanat bu dışavurum yollarından en hayati olanıdır. Ülkemizde bu alanda yapılan araştırmaların yetersiz olduğu görülmektedir. Bu çalışmada gerek kutsalın kendini sanat aracılığıyla tezahür ettirmesi, gerekse inananların sanat aracılığıyla kutsalı tecrübe etmeleri hususu felsefi, fenomenolojik, teolojik ve mistik perspektifle ele alınıp incelenmiştir. Ne sanatsız bir din algısı ne de sanat felsefesine başvurmayan bir din felsefesi mümkündür. Dini (kutsalı) göz ardı eden bir sanat felsefesi gibi sanatı ihmal eden bir din felsefesi de bir yönüyle daima eksiktir. Elinizdeki bu eser, sanat (felsefesi) ve din (felsefesi) arasında son zamanlarda kopan organik bağın tekrar kurulması girişimidir.
Kutsal bizatihi idrak dışı olmasına rağmen farklı form ve araçlarla kendini bu dünyada dışa vurmaktadır. Sanat bu dışavurum yollarından en hayati olanıdır. Ülkemizde bu alanda yapılan araştırmaların yetersiz olduğu görülmektedir. Bu çalışmada gerek kutsalın kendini sanat aracılığıyla tezahür ettirmesi, gerekse inananların sanat aracılığıyla kutsalı tecrübe etmeleri hususu felsefi, fenomenolojik, teolojik ve mistik perspektifle ele alınıp incelenmiştir. Ne sanatsız bir din algısı ne de sanat felsefesine başvurmayan bir din felsefesi mümkündür. Dini (kutsalı) göz ardı eden bir sanat felsefesi gibi sanatı ihmal eden bir din felsefesi de bir yönüyle daima eksiktir. Elinizdeki bu eser, sanat (felsefesi) ve din (felsefesi) arasında son zamanlarda kopan organik bağın tekrar kurulması girişimidir.