ne arkama, olduğum yere
baktım.
Öylece...
Günlerce...
Baktım.
Senden çok da farklı değildim, aynıydım belki de.
Seni ıslatan yağmurlar burada da yağdı;
saçak altları aynıydı sanki; damlalar paslı borulardan
sol omuzuma damladı, kızmadım, üşüdüm biraz o kadar.
Yalanlarım mı elbette vardı.
Pembe, beyaz, mavi... Rengini sen seç işte. Benimdiler.
Sana, ona, onlara söyledim ama hiçbir yere gitmediler,
en olmadık anlarda çıkıp karşıma dikildiler.
Kaçıp saklandım elbet.
Sığınaklarım da vardı seninkiler gibi.
Kızgınlıklarım, dargınlıklarım da.
Ama, ah o canım barışmalarım.
Mutlaka barışmalarım...
ne arkama, olduğum yere
baktım.
Öylece...
Günlerce...
Baktım.
Senden çok da farklı değildim, aynıydım belki de.
Seni ıslatan yağmurlar burada da yağdı;
saçak altları aynıydı sanki; damlalar paslı borulardan
sol omuzuma damladı, kızmadım, üşüdüm biraz o kadar.
Yalanlarım mı elbette vardı.
Pembe, beyaz, mavi... Rengini sen seç işte. Benimdiler.
Sana, ona, onlara söyledim ama hiçbir yere gitmediler,
en olmadık anlarda çıkıp karşıma dikildiler.
Kaçıp saklandım elbet.
Sığınaklarım da vardı seninkiler gibi.
Kızgınlıklarım, dargınlıklarım da.
Ama, ah o canım barışmalarım.
Mutlaka barışmalarım...