#smrgSAHAF Mantık Al -Tayr - Kuş Dili - 2004
4724 beyitten oluşan mesnevî tarzında yazılmış bu eserde Attâr, insanın hakikati bulma çabasını anlatır. Hakikat yolunun yolcuları kuşlarla simgelenmiştir, her biri ayrı bir insan karakterini temsil eder. Hüdhüd kuşu, bu kuşların önderi, yani mürşididir. Aradıkları Simurg adlı efsanevî kuş ise, Allah'ın zuhur edip âşikâr olmasıdır. Başlangıçta Simurg'a kavuşmak isteyen kuşlardan kimi yola çıkmak istemez, kimisi ise yarı yolda vazgeçer ya da yolun güçlüklerine dayanamayıp ölür. Vahdet-i Vücud'a ulaşanlar ise, "halkın Hakk'ın zuhuru, Hakk'ın halkın bütünü olduğunu" idrak edecektir. Henüz küçük bir çocukken babası ile beraber Feridüd'dîn-i Attâr'ın evinde misafir olan Mevlânâ, Celaleddin-i Rumi, rüyâsında nûr yüzlü bir pîrin, kendisine altı dallı bir gül fidanı verdiğini görür. Rüyasını arılattığında babası; "Altı dallı gül, senin altı ciltlik bir kitap yazacağına işârettir" der. O anda orada hazır bulunan Feridüd'dîn-i Attâr da; "Altı dallı güle kavuşuncaya kadar bu kitap ile meşgûl olursunuz" diyerek Celâleddîn'e, Mantık-ut-Tayr'ı hediye eder.
4724 beyitten oluşan mesnevî tarzında yazılmış bu eserde Attâr, insanın hakikati bulma çabasını anlatır. Hakikat yolunun yolcuları kuşlarla simgelenmiştir, her biri ayrı bir insan karakterini temsil eder. Hüdhüd kuşu, bu kuşların önderi, yani mürşididir. Aradıkları Simurg adlı efsanevî kuş ise, Allah'ın zuhur edip âşikâr olmasıdır. Başlangıçta Simurg'a kavuşmak isteyen kuşlardan kimi yola çıkmak istemez, kimisi ise yarı yolda vazgeçer ya da yolun güçlüklerine dayanamayıp ölür. Vahdet-i Vücud'a ulaşanlar ise, "halkın Hakk'ın zuhuru, Hakk'ın halkın bütünü olduğunu" idrak edecektir. Henüz küçük bir çocukken babası ile beraber Feridüd'dîn-i Attâr'ın evinde misafir olan Mevlânâ, Celaleddin-i Rumi, rüyâsında nûr yüzlü bir pîrin, kendisine altı dallı bir gül fidanı verdiğini görür. Rüyasını arılattığında babası; "Altı dallı gül, senin altı ciltlik bir kitap yazacağına işârettir" der. O anda orada hazır bulunan Feridüd'dîn-i Attâr da; "Altı dallı güle kavuşuncaya kadar bu kitap ile meşgûl olursunuz" diyerek Celâleddîn'e, Mantık-ut-Tayr'ı hediye eder.