Mardin, Dünyanın en tipik kentlerinden biri, UNESCO tarafından Venedik ve Kudüs'le birlikte Dünya mirasma aday kentlerden biridir. Fiziksel topografyası olsun, toplumsal topografyası olsun, ona bu benzersiz kimliği veriyor. Dik bir tepenin yamacına yaslanmış olan Mardin, altında nerdeyse uçsuz bucaksız bir okyanus gibi uzanan verimli Mezopotamya ovasına bakan bir yerleşim birimidir.
Kale arkası ve silsile sıra dağlarda meyve ağaçlar-ının ve asmanın geliştiğini görürüz. Hava Radar bölgesi doğa eliyle hem bir bahçe hem de bir kar deposudur. Hemen hemen hiçbir yeşiliıı "bozmadığı" teras halinde yükselen ve tepedeki kaleyle taçlanan mükemmel bir taş kenti. Eğime paralel eğime dik dar sokaklar, ev ve avlu duvarları yer yer evlerin altından süzülen geçitler: Abbaralar, tekrar evler, avlular, eyvanlar, teraslar üstteki evin terasının bir altıdakinin dammı oluşturduğu klasik kadastral mülkiyet normlanyla, parsalasyon terminolojisiyle tanımlanmayacak bir morfoloji. Mardin, Venedik'ten sonra yapı dokusu bozulmamış dünyanın bu ikinci kenti, yüzyıllardır gönül zenginliğimizi herkese ispatladık...
Şimdi omuz omuza gönül gönüle vermeli bu hoşgörü ve birlikte yaşam olgusunu herkese göstermeli ve bu düşüncenin devamını sağlamallyız. Mardin halk inançlarına yönelmemiz, halk inançları genelinde duyduğumuz ilginin bir sonucudur. Bunun en önemli nedeni, Mardin'in ve içinde bulunduğu Tur Abdin ya da Masius Dağı denilen bölgesinin coğrafi konu Mardin kentinde topladığımız inanç malzemenin tamamen ve muhakkak Mardin'e ait olduğu iddiasında değiliz, ancak malzemenin özünde MARDIN halk inançlarının olduğunu konuya vakıf her ilgili, çalışmamız,okuyunca anlaşılacaktır. Mardirı, Sümerler, Asurlular, Babil'ler, Akadlar, Arşaguniler, Pers'ler, Dikranlar, Romanlar, Huriler, Mittaniler, Meşkiler, Aramiler, Araplar, Türkmenler, bir çok kavime ev sahipliği yapmıştır. Bunları harmanladığımızda değişik bir Panaroma ile karşılaşılacaktır.
Mardin, son iki yüz yıllık zaman dilimi içersinde, çeşitli ülkelerden akademik düzeyde pek çok bilimsel çalışmaya da konu olmuştur. Ancak Türkiye'de, Mardin toplumu hakkında malesef çok az şey biliniyor. Mardin çok ihmal edilmiş ve adeta unutulmuş olan, bazı çıkar çevrelerince de yok sayılan, varlıkla, inkar edilmeye çalışılan mağdur bir halk konumundadırlar. Mardin kenti coğrafi konumu ve köklü tarihinden gelen dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen zenginlikte ve yoğıınlukta evrensel önemde bir kültür kalıtına sahiptir. MARDIN adı, Meriddın dört kitabi din sekiz mezhebin pagan dinlerin içtima ettiği dünyadaki sayılı şehirlerinden biri. Merdin tarihsel seyir içersinde Mardin'e dönüşmüş.
Mardin, Dünyanın en tipik kentlerinden biri, UNESCO tarafından Venedik ve Kudüs'le birlikte Dünya mirasma aday kentlerden biridir. Fiziksel topografyası olsun, toplumsal topografyası olsun, ona bu benzersiz kimliği veriyor. Dik bir tepenin yamacına yaslanmış olan Mardin, altında nerdeyse uçsuz bucaksız bir okyanus gibi uzanan verimli Mezopotamya ovasına bakan bir yerleşim birimidir.
Kale arkası ve silsile sıra dağlarda meyve ağaçlar-ının ve asmanın geliştiğini görürüz. Hava Radar bölgesi doğa eliyle hem bir bahçe hem de bir kar deposudur. Hemen hemen hiçbir yeşiliıı "bozmadığı" teras halinde yükselen ve tepedeki kaleyle taçlanan mükemmel bir taş kenti. Eğime paralel eğime dik dar sokaklar, ev ve avlu duvarları yer yer evlerin altından süzülen geçitler: Abbaralar, tekrar evler, avlular, eyvanlar, teraslar üstteki evin terasının bir altıdakinin dammı oluşturduğu klasik kadastral mülkiyet normlanyla, parsalasyon terminolojisiyle tanımlanmayacak bir morfoloji. Mardin, Venedik'ten sonra yapı dokusu bozulmamış dünyanın bu ikinci kenti, yüzyıllardır gönül zenginliğimizi herkese ispatladık...
Şimdi omuz omuza gönül gönüle vermeli bu hoşgörü ve birlikte yaşam olgusunu herkese göstermeli ve bu düşüncenin devamını sağlamallyız. Mardin halk inançlarına yönelmemiz, halk inançları genelinde duyduğumuz ilginin bir sonucudur. Bunun en önemli nedeni, Mardin'in ve içinde bulunduğu Tur Abdin ya da Masius Dağı denilen bölgesinin coğrafi konu Mardin kentinde topladığımız inanç malzemenin tamamen ve muhakkak Mardin'e ait olduğu iddiasında değiliz, ancak malzemenin özünde MARDIN halk inançlarının olduğunu konuya vakıf her ilgili, çalışmamız,okuyunca anlaşılacaktır. Mardirı, Sümerler, Asurlular, Babil'ler, Akadlar, Arşaguniler, Pers'ler, Dikranlar, Romanlar, Huriler, Mittaniler, Meşkiler, Aramiler, Araplar, Türkmenler, bir çok kavime ev sahipliği yapmıştır. Bunları harmanladığımızda değişik bir Panaroma ile karşılaşılacaktır.
Mardin, son iki yüz yıllık zaman dilimi içersinde, çeşitli ülkelerden akademik düzeyde pek çok bilimsel çalışmaya da konu olmuştur. Ancak Türkiye'de, Mardin toplumu hakkında malesef çok az şey biliniyor. Mardin çok ihmal edilmiş ve adeta unutulmuş olan, bazı çıkar çevrelerince de yok sayılan, varlıkla, inkar edilmeye çalışılan mağdur bir halk konumundadırlar. Mardin kenti coğrafi konumu ve köklü tarihinden gelen dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen zenginlikte ve yoğıınlukta evrensel önemde bir kültür kalıtına sahiptir. MARDIN adı, Meriddın dört kitabi din sekiz mezhebin pagan dinlerin içtima ettiği dünyadaki sayılı şehirlerinden biri. Merdin tarihsel seyir içersinde Mardin'e dönüşmüş.