^#smrgSAHAF Maslak Kasırları - 1994

Maslak Kasırları'nın yer aldığı çevrede ilk yapılaşmalar .....Sultan II. Mahmud (1808–1839) zamanında başlar. Sonraki dönemlerde bu bölge, sultanların av partilerinden dönüşte dinlenme yeri olarak önemini korur. Yapım tarihleri kesin olarak bilinmeyen, bununla beraber büyük bir bölümünün Sultan Abdülaziz (1861–1876) döneminde yapıldığı tahmin edilen Maslak Kasırları'ndan günümüze ulaşabilenleri; Kasr-ı Hümâyûn, Mabeyn-i Hümâyûn ile Limonluk, Çadır Köşkü ve Paşa Dairesi'dir. Veliahdlığının büyük bir kısmını Kasr-ı Hümâyûn'da geçiren Sultan II. Abdülhamid (1876–1909), Sadrazam Rüştü Paşa ile Midhat Paşa tarafından Osmanlı tahtına çıkmaya burada davet edilmiştir. Osmanlı kaynaklarından, Sultan V. Mehmed Reşad'ın (1909–1918) zaman zaman kasırlara gelerek dinlendiği, Sultan II. Abdülhamid'in oğullarından Nureddin Efendi'nin de annesi Behice Hanım ile birlikte burada oturduğu bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde askerî prevantoryum olarak kullanılan Maslak Kasırları, 1981 yılında Milli Saraylar yönetimine devredilmiş, müze-saray olarak geziye açılmıştır. Arazinin eğimine göre yükseltilmiş bodrum kat üzerine iki katlı olarak yapılan Kasr-ı Hümâyûn, orta sofa etrafında sıralanan odalardan oluşan geleneksel planıyla Osmanlı konut mimarlığının seçkin örneğidir. Özellikle duvar ve tavanlarındaki zengin kalem işleri, natürmortlar, doğadan esinlenilmiş resimler dikkat çekicidir. Kasr-ı Hümâyûn'un kuzeydoğusunda, kasırları korumaya yönelik olarak yapılan Paşa Dairesi, uzun koridora açılan odalar halinde düzenlenmiştir. İçinde bir külhanın da bulunduğu hamam yer alır. Tek katlı, kâgir bir yapı olan Mabeyn-i Hümâyûn, “Limonluk” adı verilen büyük seraya açılır. Burada, Sultan II. Abdülhamid'in Fransa'dan getirttiği kamelya ağaçlarından başka, Grolto ve Cycos gibi endemik ağaç örnekleri bulunur. Çadır Köşkü ise, alt katta ocaklı mekân ile üst katta tek odadan oluşan, etrafı balkonla çevrili, sekizgen planlı bir yapıdır.