#smrgKİTABEVİ Medyanın Sorunu: 21. Yüzyılda İletişim Politikaları - 2006

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Can Matbaası
Dizi Adı:
Monthly Review Kitaplığı
ISBN-10:
9789750073755
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199076132
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
398 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Çeviren:
Çiğdem Çidamlı, Emel Coşkun, Erdoğan Usta
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
indirimli
200,10
Havale/EFT ile: 194,10
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199076132
462015
Medyanın Sorunu: 21. Yüzyılda İletişim Politikaları -        2006
Medyanın Sorunu: 21. Yüzyılda İletişim Politikaları - 2006 #smrgKİTABEVİ
200.10
Elinizdeki kitabın amacı, Birleşik Devletler'deki mevcut medya sisteminin nasıl işlediğini biraz olsun aydınlatabilmek ve bu sistemi oluşturan politikaların belirlenmesinde daha aktif rol oynamaları için Amerikalılara bir altyapı sunabilmektir. Hem medya sistemi hem de politika üretim süreçlerinin birleşik üstünlüğü, işler bir demokrasi ve sağlıklı bir gelişim için ciddi problemlere yol açar. Şüphesiz demokrasimizin içler acısı halini açıklamada medya tek faktör değil, ancak kilit bir öneme sahiptir. Ulusumuzun karşı karşıya olduğu can alıcı toplumsal sorunların şimdiki ABD medya sistemi tarafından ne kadar zayıf bir şekilde işlendiği dikkate alınırsa büyük bir ilerleme kaydedildiğini hayal etmek zor. Bu problemin demokratik çözümü ise medya politikası üretim sürecine bilinçli halk kitlelerinin katılımını artırmaktır. Şirketleşmiş medya güçleri ve onların siyasi vekilleri bu bilinçlenmenin karşısındadır, çünkü halk medya sisteminin belirli kamu politikalarının

ürünü olduğunu anladığı zaman, reform talebiyle karşılaşacaklarının farkındalar. Medya politikası sorunu genel olarak ulusal düzeyde işlendiği ve bu yöntem konuyu açıklamada daha elverişli olduğu için, bu kitapta daha çok Birleşik Devletler üzerinde odaklandım. İdeal koşullarda, böyle bir kitap küresel medya sisteminde ABD'nin rolüne dair tartışmaları da incelemeliydi, ancak bu, çok kapsamlı bir konu olduğundan başka bir kitapta ele alınması gerekir.

Medya politikası tartışmalarında önemli bir yer tutan şirketleşmiş-iç hegemonya ve kamu katılımının eksikliği, Birleşik Devletler'de medyayı kuşatan sekiz mit tarafından ideolojik olarak özendiriliyor ve korunuyor. Elinizdeki kitap söz konusu mit'leri masaya yatırıyor, çünkü demokratik medya politikası geçmişe oranla çok daha zayıf bir konuma sürüklendi. Birinci mit, medyanın çok da önemli olmadığıdır -çünkü gerçeği şekillendirmekten ziyade sadece yansıttığı varsayılır.

Aslında medya kendi içinde sosyal bir güçtür ve sadece diğer güçlerin bir yansımasından ibaret değildir. Bunlar karmaşık ilişkilerdir ve genellikle anlamak zordur, çünkü medya yaşamlarımızın her alanında hissedilir. Yirminci yüzyılın ortasında özel sektör medyaya yatırım yaparken, medyanın düşük yoğunluklu bir sosyal etkiye sahip olduğu (ya da hiçbir etkisi olmadığı) tezi dikkate değerdir, çünkü bu tespit günümüzde kesinlikle çok önemli bir hale geldi. Bu tezin savunucuları, medyanın aslında muazzam bir etkiye sahip olduğu inancıyla milyarlarca dolarlık reklam satışı yaptığı gerçeğini gözden kaçırmamızı istiyor. Tüm kitap medyanın yaşamımızdaki önemini saptamaya yönelik bir deneme olarak kaleme alındı, birinci bölümde ise medyanın gücü irdeleniyor.

Sadece aydınlatılmakla yetinmeyen, gerçekte var olan yapısal hareketliliği de gözler önüne seren usta bir çalışma. Noam Chomsky Medyayı kontrol etmek için süregiden kavgayı anlama çabasındaki herkes için mutlaka okunması gereken bir kaynak. John Conyers Jr., Miami Eyaleti Demorat Parti Temsilcililer Meclisi Üyesi

Büyümekte olan medyanın demokratikleştirilmesi hareketi için aydınlatıcı ve kurgusal bir manifesto. Katrina Vanden Heuvet, The Nation Dergisi Editörü

Titizlikle araştırılmış ve muhteşem biçimde kaleme alınmış bir eser. Lawrence Lessig, Thew Future of İdeas kitabının , Stanford Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

Robert McChesney, ABD'deki medyanın vicdanıdır. Bu kitap, onun bu ulus için ne kadar derin bir öneme sahip olduğunun bir başka kanıtı. Charles Lewis, Center for Public Integrity

Chomsky dil bilimi için ne ise, Elvis Rock and Roll için ne ise McChesney de medya analizi alanında odur. O kraldır.

Demokrasi için medyanın taşıdığı önemi daha iyi anlamamız açısından hiç kimse Robert McChesney'in yaptığından daha fazlasını yapamamıştır.

Elinizdeki kitabın amacı, Birleşik Devletler'deki mevcut medya sisteminin nasıl işlediğini biraz olsun aydınlatabilmek ve bu sistemi oluşturan politikaların belirlenmesinde daha aktif rol oynamaları için Amerikalılara bir altyapı sunabilmektir. Hem medya sistemi hem de politika üretim süreçlerinin birleşik üstünlüğü, işler bir demokrasi ve sağlıklı bir gelişim için ciddi problemlere yol açar. Şüphesiz demokrasimizin içler acısı halini açıklamada medya tek faktör değil, ancak kilit bir öneme sahiptir. Ulusumuzun karşı karşıya olduğu can alıcı toplumsal sorunların şimdiki ABD medya sistemi tarafından ne kadar zayıf bir şekilde işlendiği dikkate alınırsa büyük bir ilerleme kaydedildiğini hayal etmek zor. Bu problemin demokratik çözümü ise medya politikası üretim sürecine bilinçli halk kitlelerinin katılımını artırmaktır. Şirketleşmiş medya güçleri ve onların siyasi vekilleri bu bilinçlenmenin karşısındadır, çünkü halk medya sisteminin belirli kamu politikalarının

ürünü olduğunu anladığı zaman, reform talebiyle karşılaşacaklarının farkındalar. Medya politikası sorunu genel olarak ulusal düzeyde işlendiği ve bu yöntem konuyu açıklamada daha elverişli olduğu için, bu kitapta daha çok Birleşik Devletler üzerinde odaklandım. İdeal koşullarda, böyle bir kitap küresel medya sisteminde ABD'nin rolüne dair tartışmaları da incelemeliydi, ancak bu, çok kapsamlı bir konu olduğundan başka bir kitapta ele alınması gerekir.

Medya politikası tartışmalarında önemli bir yer tutan şirketleşmiş-iç hegemonya ve kamu katılımının eksikliği, Birleşik Devletler'de medyayı kuşatan sekiz mit tarafından ideolojik olarak özendiriliyor ve korunuyor. Elinizdeki kitap söz konusu mit'leri masaya yatırıyor, çünkü demokratik medya politikası geçmişe oranla çok daha zayıf bir konuma sürüklendi. Birinci mit, medyanın çok da önemli olmadığıdır -çünkü gerçeği şekillendirmekten ziyade sadece yansıttığı varsayılır.

Aslında medya kendi içinde sosyal bir güçtür ve sadece diğer güçlerin bir yansımasından ibaret değildir. Bunlar karmaşık ilişkilerdir ve genellikle anlamak zordur, çünkü medya yaşamlarımızın her alanında hissedilir. Yirminci yüzyılın ortasında özel sektör medyaya yatırım yaparken, medyanın düşük yoğunluklu bir sosyal etkiye sahip olduğu (ya da hiçbir etkisi olmadığı) tezi dikkate değerdir, çünkü bu tespit günümüzde kesinlikle çok önemli bir hale geldi. Bu tezin savunucuları, medyanın aslında muazzam bir etkiye sahip olduğu inancıyla milyarlarca dolarlık reklam satışı yaptığı gerçeğini gözden kaçırmamızı istiyor. Tüm kitap medyanın yaşamımızdaki önemini saptamaya yönelik bir deneme olarak kaleme alındı, birinci bölümde ise medyanın gücü irdeleniyor.

Sadece aydınlatılmakla yetinmeyen, gerçekte var olan yapısal hareketliliği de gözler önüne seren usta bir çalışma. Noam Chomsky Medyayı kontrol etmek için süregiden kavgayı anlama çabasındaki herkes için mutlaka okunması gereken bir kaynak. John Conyers Jr., Miami Eyaleti Demorat Parti Temsilcililer Meclisi Üyesi

Büyümekte olan medyanın demokratikleştirilmesi hareketi için aydınlatıcı ve kurgusal bir manifesto. Katrina Vanden Heuvet, The Nation Dergisi Editörü

Titizlikle araştırılmış ve muhteşem biçimde kaleme alınmış bir eser. Lawrence Lessig, Thew Future of İdeas kitabının , Stanford Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

Robert McChesney, ABD'deki medyanın vicdanıdır. Bu kitap, onun bu ulus için ne kadar derin bir öneme sahip olduğunun bir başka kanıtı. Charles Lewis, Center for Public Integrity

Chomsky dil bilimi için ne ise, Elvis Rock and Roll için ne ise McChesney de medya analizi alanında odur. O kraldır.

Demokrasi için medyanın taşıdığı önemi daha iyi anlamamız açısından hiç kimse Robert McChesney'in yaptığından daha fazlasını yapamamıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat