#smrgSAHAF Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi = The Collection of Istanbul Museum of Painting and Sculpture Mimar Sinan University Painting and Sculpture Museum -
Basıldığı Matbaa:
Mimar Sinan Üniversitesi Matbaası
Dizi Adı:
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Kaya Özsezgin
Boyut:
24x34
Sayfa Sayısı:
563 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1986
Çeviren:
Caroline Williams, Sevim Karabıyık
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe - İngilizce
Kategori:
0,00
1199107811
493558
https://www.simurgkitabevi.com/mimar-sinan-universitesi-istanbul-resim-ve-heykel-muzesi-the-collection-of-istanbul-museum-of-painting-and-sculpture-mimar-sinan-university-painting-and-sculpture-museum
Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi = The Collection of Istanbul Museum of Painting and Sculpture Mimar Sinan University Painting and Sculpture Museum - #smrgSAHAF
0.00
Müzeler, bir ülke zenginliğinin göstergeleri gibi sunulurlar ya, benim için müzeler, tıpkı kütüphaneler gibi, insanlığımızın insan oluşumuzun belleğidirler. Hiç mi hiç önemi yoktur benim için, müzenin parasal değerinin. Benim için onu değerli kılan, duvarlarda akıp giden insanlık serüvenidir, bir insanın serüvenidir. O serüvenin yaşanmışlığının kanıtıdır müzeler ve orada durdukları sürece de yaşatmayı sürdürürler. Müzeler nasıl bir bellekseler, nasıl yaşam kanıtıysalar, yaşatıyorlarsa bir kişinin, bir çağın, bir ülkenin insanlık kanıtını, müzeleri de yaşatanlar, o müzeler üzerine yazılmış kitaplar ya da müzelerin kataloglarıdır. Hem 'duvarsız müzeler' değil midir kitaplar, Malraux'nun bundan nerdeyse kırk yıl önce söylediği gibi? Öyleyse, müzeden çıkarken aldığımız bir kitap, müzeyi taşıyacaktır evimize. Bir bakıma ayrılmamış olacağız o müzeden, kitap yanımızda durduğu sürece. Şimdi biliyorum ki, bundan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi'nden çıkarken, artık o garip hüznü, o garip yoksunluk duygusunu hiç mi hiç duyumsamayacağım. Bileceğim ki Müze evimde, elimin altında.. Dilediğim saatte, açıp kapağını (duvarsız, kapısız) başlayabileceğim yeniden dolaşmaya...
Müzeler, bir ülke zenginliğinin göstergeleri gibi sunulurlar ya, benim için müzeler, tıpkı kütüphaneler gibi, insanlığımızın insan oluşumuzun belleğidirler. Hiç mi hiç önemi yoktur benim için, müzenin parasal değerinin. Benim için onu değerli kılan, duvarlarda akıp giden insanlık serüvenidir, bir insanın serüvenidir. O serüvenin yaşanmışlığının kanıtıdır müzeler ve orada durdukları sürece de yaşatmayı sürdürürler. Müzeler nasıl bir bellekseler, nasıl yaşam kanıtıysalar, yaşatıyorlarsa bir kişinin, bir çağın, bir ülkenin insanlık kanıtını, müzeleri de yaşatanlar, o müzeler üzerine yazılmış kitaplar ya da müzelerin kataloglarıdır. Hem 'duvarsız müzeler' değil midir kitaplar, Malraux'nun bundan nerdeyse kırk yıl önce söylediği gibi? Öyleyse, müzeden çıkarken aldığımız bir kitap, müzeyi taşıyacaktır evimize. Bir bakıma ayrılmamış olacağız o müzeden, kitap yanımızda durduğu sürece. Şimdi biliyorum ki, bundan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi'nden çıkarken, artık o garip hüznü, o garip yoksunluk duygusunu hiç mi hiç duyumsamayacağım. Bileceğim ki Müze evimde, elimin altında.. Dilediğim saatte, açıp kapağını (duvarsız, kapısız) başlayabileceğim yeniden dolaşmaya...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.