#smrgKİTABEVİ Moda ve Gündemleri: Giyimde Sınıf, Cinsiyet ve Kimlik - 2003

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Mart Matbaacılık
Dizi Adı:
İnceleme
ISBN-10:
9789755393964
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199049992
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
361 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2003
Çeviren:
Özge Çelik
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Fashion and Its Social Agendas: Class, Gender, and Identity in Clothing
indirimli
226,80
Havale/EFT ile: 220,00
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199049992
435987
Moda ve Gündemleri: Giyimde Sınıf, Cinsiyet ve Kimlik -        2003
Moda ve Gündemleri: Giyimde Sınıf, Cinsiyet ve Kimlik - 2003 #smrgKİTABEVİ
226.80
Giyimini dert edinen her birey belli ölçülerde başkalarının giyimlerini taklit etmez mi? Semt pazarlarından alınan ünlü markaların taklitleri bir sınıf atlama isteği olmasın? Neden kadınlar rahatça pantolon giyerken erkekler etek giyemez? Takım elbise ile blucin ve tişört arasındaki gerilimin kökenleri nelerdir? Peki, giyim tarzlarına dair fikirleri ilk kim ortaya atar, ilk kimler benimser, sonra kimler onları takip eder? Giysiler nasıl oldu da artık sınıfımızı değil de yaşam tarzımızı gösterir hale geldi? Örtünmek için kullandığımız giysileri nasıl oldu da görünmek için giymeye başladık, izleyen/izlenen olduk, birer görüntüye dönüştük?

Gündelik hayatımızın her hücresine sinmiş olan iktidar, insanın dış görünüşünün ayrılmaz bir parçası olan giysileri de "toplumsal kimlikleri empoze etmek için kullanır." Giysiler aynı zamanda "bir toplumsal denetim biçimi olarak" işlev görür, sınıflar arası sınırları çizer, bireylere cinsiyet normları dayatır Ama aynı zamanda, bireylerin gizil toplumsal kimliklerini ifade etmelerine olanak tanıyan, bu sınırları belirsizleştirme ve normları yıkma gücüne sahip olan da yine giysilerdir.

Crane Moda ve Gündemleri adlı kitabında, toplumsal kimliğin giyimle ifade edildiği XIX. yüzyıl Fransız, İngiliz ve Amerikan toplumlarıyla; yaşam tarzı, cinsiyet, cinsel tercih, yaş ve etnik kökenin, gardıropların kuruluşunda bireyler için daha anlamlı olduğu geç dönem XX. yüzyıl Amerika'sını kıyaslıyor; sınıfsal görüngü olarak giyimden, pazar ve kimlik görüngüsü olarak giyime evrilen süreci inceliyor. Medya, film ve popüler müzikle şekillendirilen küresel moda pazarı ile giyimin, kimliğin toplumsal kuruluşu süreçlerini nasıl belirlediğini gösteriyor; giysilerin üretim, kullanım ve yayılım biçimlerindeki değişikliklerin sınıflı toplumlardan "parçalı" toplumlara geçişimizde adeta bir yol haritası oluşturduğunu gösteriyor. Ona göre, XIX. yüzyılda ve XX. yüzyılın ilk yarısında giyinme biçimleri sosyal sınıf ve statünün kamusal alandaki göstergeleriydi. Günümüzün tüketime dayalı çok parçalı toplumlarında ise bunlar esas olarak, medya süreçlerinin belirleyici hegemonyası altında sonsuz çeşitlilikte §§ kimlik arayışı çabasının göstergeleri ve ifadeleri haline gelmiştir. Moda ve Gündemleri'nin, Türkiye'de de giyim tarzlarının, özgürlük algısı, kimliğin ifadesi, moda dergileri ve kadınların sunumu, tüketim kültürü ve toplumsal cinsiyet ile ilişkilerine, yıllardır gündemde kalan "türban" tartışmasına farklı bir açıdan bakmaya katkısı olacağına inanıyoruz.

Diana Crane bu özgün ve önemli çalışmada, giyimin kimliğin toplumsal kuruluşunda işlev görme biçimlerinin en önemlilerini çözümlüyor. Modanın XX. yüzyılın ikinci yarısında anlamlı bir biçimde değiştiğini ve bu nedenle "sınıf" modasından "tüketici" modasına doğru bir kaymadan söz edebileceğimizi başarıyla gözler önüne seriyor. -Valene Steele

Giyimini dert edinen her birey belli ölçülerde başkalarının giyimlerini taklit etmez mi? Semt pazarlarından alınan ünlü markaların taklitleri bir sınıf atlama isteği olmasın? Neden kadınlar rahatça pantolon giyerken erkekler etek giyemez? Takım elbise ile blucin ve tişört arasındaki gerilimin kökenleri nelerdir? Peki, giyim tarzlarına dair fikirleri ilk kim ortaya atar, ilk kimler benimser, sonra kimler onları takip eder? Giysiler nasıl oldu da artık sınıfımızı değil de yaşam tarzımızı gösterir hale geldi? Örtünmek için kullandığımız giysileri nasıl oldu da görünmek için giymeye başladık, izleyen/izlenen olduk, birer görüntüye dönüştük?

Gündelik hayatımızın her hücresine sinmiş olan iktidar, insanın dış görünüşünün ayrılmaz bir parçası olan giysileri de "toplumsal kimlikleri empoze etmek için kullanır." Giysiler aynı zamanda "bir toplumsal denetim biçimi olarak" işlev görür, sınıflar arası sınırları çizer, bireylere cinsiyet normları dayatır Ama aynı zamanda, bireylerin gizil toplumsal kimliklerini ifade etmelerine olanak tanıyan, bu sınırları belirsizleştirme ve normları yıkma gücüne sahip olan da yine giysilerdir.

Crane Moda ve Gündemleri adlı kitabında, toplumsal kimliğin giyimle ifade edildiği XIX. yüzyıl Fransız, İngiliz ve Amerikan toplumlarıyla; yaşam tarzı, cinsiyet, cinsel tercih, yaş ve etnik kökenin, gardıropların kuruluşunda bireyler için daha anlamlı olduğu geç dönem XX. yüzyıl Amerika'sını kıyaslıyor; sınıfsal görüngü olarak giyimden, pazar ve kimlik görüngüsü olarak giyime evrilen süreci inceliyor. Medya, film ve popüler müzikle şekillendirilen küresel moda pazarı ile giyimin, kimliğin toplumsal kuruluşu süreçlerini nasıl belirlediğini gösteriyor; giysilerin üretim, kullanım ve yayılım biçimlerindeki değişikliklerin sınıflı toplumlardan "parçalı" toplumlara geçişimizde adeta bir yol haritası oluşturduğunu gösteriyor. Ona göre, XIX. yüzyılda ve XX. yüzyılın ilk yarısında giyinme biçimleri sosyal sınıf ve statünün kamusal alandaki göstergeleriydi. Günümüzün tüketime dayalı çok parçalı toplumlarında ise bunlar esas olarak, medya süreçlerinin belirleyici hegemonyası altında sonsuz çeşitlilikte §§ kimlik arayışı çabasının göstergeleri ve ifadeleri haline gelmiştir. Moda ve Gündemleri'nin, Türkiye'de de giyim tarzlarının, özgürlük algısı, kimliğin ifadesi, moda dergileri ve kadınların sunumu, tüketim kültürü ve toplumsal cinsiyet ile ilişkilerine, yıllardır gündemde kalan "türban" tartışmasına farklı bir açıdan bakmaya katkısı olacağına inanıyoruz.

Diana Crane bu özgün ve önemli çalışmada, giyimin kimliğin toplumsal kuruluşunda işlev görme biçimlerinin en önemlilerini çözümlüyor. Modanın XX. yüzyılın ikinci yarısında anlamlı bir biçimde değiştiğini ve bu nedenle "sınıf" modasından "tüketici" modasına doğru bir kaymadan söz edebileceğimizi başarıyla gözler önüne seriyor. -Valene Steele

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat