#smrgKİTABEVİ Modern Alman Felsefesi -

Stok Kodu:
1199014222
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
208 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1993
Çeviren:
Aziz Yardımlı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199014222
400369
Modern Alman Felsefesi -
Modern Alman Felsefesi - #smrgKİTABEVİ
0.00
İdea yayınevinin Türk felsefe okuruna çağdaş Batı felsefesine ilişkin ortalama bir yorum verebilme amacıyla çevirilerini sunduğu bu iki modern felsefe çalışması - 'Modern Alman Felsefesi' ve 'Modern Fransız Felsefesi' - özel olarak ingiliz dilinde okuyan felsefe okuru için hazırlanmıştır. Ortada hiç kuşkusuz tikel ekinler arasında karşılıklı tanışıklığı arttırma ve karşılıklı yanlış anlamaların ve önyargıların yerine işlerin gerçeğine daha yakın bir anlayış geliştirme gibi bir amaç vardır. Ama şu ya da bu düzeyde ussalcı olmuş bir Kıta felsefeciliğinin her zaman militan görgücülüğün özeği olmuş olan İngiliz geleneğinin diline çevrilebilir ve ona seslenebilir olması kendinde çoktandır bir benzeşmenin yer aldığını imlemektedir.

Klasiği, özgür ussalı çürütme süreci Kanal'ın bu yanında da aşağı yukarı tamamlanmış, felsefede Modernizmin özbilinci evrenselleşmiştir.

Eğer Klasisizmi uyum, duruluk, evrensellik ve idealizm ile bir olan eski Yunan tini ile birleştirirsek, çağdaş 'felsefeleri' Klasik ile karşıtlık içinde Modem olarak nitelendirmek hiç kuşkusuz doğru olacaktır, çünkü onlarda klasik erdemlerin tam karşıtları egemendir: iç-çatışma, bulanıklık, bireysellik ve özdekçilik. Ama çağdaş felsefeler yine geleneklerden kopma, felsefenin dinden bütünüyle ayrılarak dünyasallaştırılması anlamında da moderndirler; gene de böylece yalnızca onlar tarafından koşullandırılır, bağımlı, göreli ve tepkisel olanın, soyut bir yadsımanın tüm özelliklerini gösterirler - örneğin kendini bu işleve sınırladığı için salt ateist bir kısırlıktan öteye geçemeyen, böylece kendini salt inanç düzlemine sınırlayarak bilim olmak yerine kendisi olumsuz bir din olan, nihilist bir ideoloji olan özdekçilik durumunda olduğu gibi. - Hiç kuşkusuz, modern felsefenin salt modern olmakla klasik felsefe üzerinde

bir üstünlüğü vardır, ama öyle bir üstünlük ki, zamansalın zamansal-olmayan üzerindeki üstünlüğü olarak, görgül olanın kurgul olan üzerindeki üstünlüğü olarak, yalnızca ve yalnızca geçici olanın kalıcı olan üzerindeki üstünlüğüdür - felsefeye karşı bir üstünlük.

Örneğin Heidegger, Husserl, Gadamer vb tümü de felsefeyi tarihselleştirmeye çalıştıkları, saltık/kurgul olanı çürütüp göreli/görgül olanı kurtarmaya çalıştıkları zaman, yalnızca felsefe yapamadıkları olgusunun bilinciyle karşılaşırlar. Bu bakımdan çağdaş Alman felsefesi özsel olarak felsefi düşünceye girme, felsefenin kurgul gizine ulaşma yönünde bir girişimdir. Ama bu girişim felsefeyi sıradan düşüncenin alanına uyarlama amacıyla yürütüldüğü sürece, modern İngiliz görgücülüğünden biricik ayrımı yalnızca ikincinin görgül bilgide direterek tutarlı bir tavırla bu girişimi ve bütününde felsefeyi yadsırken, birincinin henüz saf tutumuyla fenomenleri, şeyleri, yaşantı-dünyasını, duyulur-varlığı, kısaca, görgül olanı ve bir görüngü olmakla kendisi bir ölçüte gereksineni felsefeye ölçüt yapma çabasında yatar.

Tüm bu modern akımlar Özsel olarak bu umutsuz ikircimde (varlık - düşünce, görgül - aşkınsal, olgusal - ideal, an - beden vb.), görgül düzlemden ayrılmadan kurgul düşünceye yükselme çabasında yatan gerilimin anlatımlarıdırlar. Ve bu biteviye durdurulmanın sonunda bilinç tükendiği için, ve gene de uslamlamasını sürdürme isteğini durduramadığı için, içtenlik yiter, demagoji başlar - felsefeyi öğrenmeden öğretmeye, anlamadan anlatmaya çalışmak. Bu bakımdan denebilir ki bütün bir görgücü modern felsefe kavramın ciddi emeğini üstlenmek yerine çocuksu bir denemecilik tutumunu geliştirmeyi seçmiş, kendini felsefi tanıtlama yerine yorumlarla yetinmeye alıştırmıştır. - Aziz Yardımlı

İdea yayınevinin Türk felsefe okuruna çağdaş Batı felsefesine ilişkin ortalama bir yorum verebilme amacıyla çevirilerini sunduğu bu iki modern felsefe çalışması - 'Modern Alman Felsefesi' ve 'Modern Fransız Felsefesi' - özel olarak ingiliz dilinde okuyan felsefe okuru için hazırlanmıştır. Ortada hiç kuşkusuz tikel ekinler arasında karşılıklı tanışıklığı arttırma ve karşılıklı yanlış anlamaların ve önyargıların yerine işlerin gerçeğine daha yakın bir anlayış geliştirme gibi bir amaç vardır. Ama şu ya da bu düzeyde ussalcı olmuş bir Kıta felsefeciliğinin her zaman militan görgücülüğün özeği olmuş olan İngiliz geleneğinin diline çevrilebilir ve ona seslenebilir olması kendinde çoktandır bir benzeşmenin yer aldığını imlemektedir.

Klasiği, özgür ussalı çürütme süreci Kanal'ın bu yanında da aşağı yukarı tamamlanmış, felsefede Modernizmin özbilinci evrenselleşmiştir.

Eğer Klasisizmi uyum, duruluk, evrensellik ve idealizm ile bir olan eski Yunan tini ile birleştirirsek, çağdaş 'felsefeleri' Klasik ile karşıtlık içinde Modem olarak nitelendirmek hiç kuşkusuz doğru olacaktır, çünkü onlarda klasik erdemlerin tam karşıtları egemendir: iç-çatışma, bulanıklık, bireysellik ve özdekçilik. Ama çağdaş felsefeler yine geleneklerden kopma, felsefenin dinden bütünüyle ayrılarak dünyasallaştırılması anlamında da moderndirler; gene de böylece yalnızca onlar tarafından koşullandırılır, bağımlı, göreli ve tepkisel olanın, soyut bir yadsımanın tüm özelliklerini gösterirler - örneğin kendini bu işleve sınırladığı için salt ateist bir kısırlıktan öteye geçemeyen, böylece kendini salt inanç düzlemine sınırlayarak bilim olmak yerine kendisi olumsuz bir din olan, nihilist bir ideoloji olan özdekçilik durumunda olduğu gibi. - Hiç kuşkusuz, modern felsefenin salt modern olmakla klasik felsefe üzerinde

bir üstünlüğü vardır, ama öyle bir üstünlük ki, zamansalın zamansal-olmayan üzerindeki üstünlüğü olarak, görgül olanın kurgul olan üzerindeki üstünlüğü olarak, yalnızca ve yalnızca geçici olanın kalıcı olan üzerindeki üstünlüğüdür - felsefeye karşı bir üstünlük.

Örneğin Heidegger, Husserl, Gadamer vb tümü de felsefeyi tarihselleştirmeye çalıştıkları, saltık/kurgul olanı çürütüp göreli/görgül olanı kurtarmaya çalıştıkları zaman, yalnızca felsefe yapamadıkları olgusunun bilinciyle karşılaşırlar. Bu bakımdan çağdaş Alman felsefesi özsel olarak felsefi düşünceye girme, felsefenin kurgul gizine ulaşma yönünde bir girişimdir. Ama bu girişim felsefeyi sıradan düşüncenin alanına uyarlama amacıyla yürütüldüğü sürece, modern İngiliz görgücülüğünden biricik ayrımı yalnızca ikincinin görgül bilgide direterek tutarlı bir tavırla bu girişimi ve bütününde felsefeyi yadsırken, birincinin henüz saf tutumuyla fenomenleri, şeyleri, yaşantı-dünyasını, duyulur-varlığı, kısaca, görgül olanı ve bir görüngü olmakla kendisi bir ölçüte gereksineni felsefeye ölçüt yapma çabasında yatar.

Tüm bu modern akımlar Özsel olarak bu umutsuz ikircimde (varlık - düşünce, görgül - aşkınsal, olgusal - ideal, an - beden vb.), görgül düzlemden ayrılmadan kurgul düşünceye yükselme çabasında yatan gerilimin anlatımlarıdırlar. Ve bu biteviye durdurulmanın sonunda bilinç tükendiği için, ve gene de uslamlamasını sürdürme isteğini durduramadığı için, içtenlik yiter, demagoji başlar - felsefeyi öğrenmeden öğretmeye, anlamadan anlatmaya çalışmak. Bu bakımdan denebilir ki bütün bir görgücü modern felsefe kavramın ciddi emeğini üstlenmek yerine çocuksu bir denemecilik tutumunu geliştirmeyi seçmiş, kendini felsefi tanıtlama yerine yorumlarla yetinmeye alıştırmıştır. - Aziz Yardımlı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat