#smrgKİTABEVİ Modern Düşüncede Kötülük: Alternatif Bir Felsefe Tarihi - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
İnceleme Dizisi
ISBN-10:
9755394699
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199069814
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
416 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2021
Çeviren:
Ayhan Sargüney
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Evil In Modern Thought - An Alternative History Of Philosophy
Kategori:
indirimli
218,40
Havale/EFT ile: 211,85
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199069814
455721
Modern Düşüncede Kötülük: Alternatif Bir Felsefe Tarihi -        2021
Modern Düşüncede Kötülük: Alternatif Bir Felsefe Tarihi - 2021 #smrgKİTABEVİ
218.40
Susan Neiman, Modem Düşüncede Kötülük adlı bu kitabında kötülük sorunu üzerinden felsefe tarihinin farklı bir okumasını gerçekleştiriyor. Zira ona göre, modern düşüncenin esas yönlendirici gücü bu sorunda vücut bulmaktadır. Öte yandan, dünyanın bir anlamının olup olmamasıyla kötülük arasında ne gibi bir ilişkinin bulunduğunun açığa çıkarılabilmesi için bazı sorulara verilen yanıtların izinin sürülmesi gerekli: Doğal kötülüklerle ahlâki kötülükler arasında bir ilişki var mı?
Doğal felaketler, ahlakdışı davranışların bir cezası mı?
Çekilen ıstıraplar hak edilen bir cezanın sonucu mu?
Kötülüğün kaynağı erdemsizlik midir?
İlahi adalet er geç gerçekleşir mi?
İçinde yaşadığımız bu dünyaya, olası dünyaların en iyisi demek mümkün mü?

Sergilenen her türlü yaklaşım sonuçta kötülüğün dünyanın kavranışıyla ilgili bir konu olduğunu ortaya koyacaktır. Örneğin 18. yüzyıl Avrupalıları Lizbon depremini kötülüğün bir kanıtı sayarken günümüz insanından bir hayli farklı bir yaklaşım sergilemekteydiler. Leibniz'den Hegel'e kadar pek çok filozof da kötülüğün var olduğu bir dünyanın yaratıcısını, bu sorular çerçevesinde haklı kılmaya çalıştı. Ne var ki, bu kadar çelişki ve acıyla dolu bir dünyayı kusursuz bir Tanrının yaratısı saymak ne kadar mümkün? Bu filozofların gösterdikleri çaba; Pope, Voltaire, Marquis de Sade gibi edebi kişiliklerin de hız vermesiyle umulanın tersine Tanrının gücünü zayıflattı. Artık, Nietzsche'nin savının dile gelme zamanıydı: Tanrı öldü!

Dünyadaki mutsuzluğun ne kadarının Tanrının hatası, ne kadarının bizim hatamız olduğuna ilişkin bir tartışma olarak başlayan ahlâki ve doğal kötülükler arasındaki ayrım, bundan böyle daha da derinleşecekti. Neiman bugün bizlerin, kötülüğü insan zalimliğine ilişkin bir şey diye gördüğümüzü vurguluyor. Bunun en somut örneği olarak da Auschwitz bütün dehşet verici görünümüyle karşımızda durmakta. Lizbon depremi hakkında bıkkınlık yaratacak kadar çok laf edilmişken Auschwitz'in entelektüeller arasında tuhaf bir suskunluk yaratması da her şeyden öte, bu akıl almazlığın bir yansımasıdır esasta. Nitekim Neiman, kitabında gerçekleştirmeye çalıştığı alternatif bir felsefe tarihi inşa etme çabasında, son ahlâki kötülük saydığı Holocaust'a felsefenin verdiği cevabın peşini kovalar gibidir: Ahlâk, kötülüğü kavranır mı kılmalıdır, yoksa kavranır kılması bizi daha mı çaresiz hale getirecektir?
Modern Düşüncede Kötülük, yaşam ve ölüm arasında acı içinde hayata anlam vermeye çalışan biz "modernler" için nerede durduğumuzun iyi bir göstergesidir.

SUSAN NEIMAN : Atlanta, Georgia'da doğdu. 1986 yılında doktora derecesini aldığı Harvard Üniversitesi'nde felsefe okudu. 1980'ler süresince Berlin'deki Freie Universität'te lisans öğrencisi olarak bulundu. Profesör Neiman, 1990'lı yıllarda ise Yale ve Tel Aviv üniversitelerinde felsefe hocalığı yaptı. Bu süre zarfında Slow Fire: Jewish Notes from Berlin (1992) The Unity of Reason: Rereading Kant adlı kitaplarını yayımladı. Evil in Modern Thought: An Alternative History of Philosophy (Modern Düşüncede Kötülük: Alternatif Bir Felsefe Tarihi) adlı son kitabı büyük beğeni topladı. Kitap, 2002 yılında Amerikan Yayıncılar Birliği Ödülü'nü (Association of American Publishers Award), 2003 yılında ise Amerikan Din Akademisi'nden (American Academy of Religion) Üstün Başarı Ödülü'nü aldı. 2000 yılından bu yana Postdam'daki Einstein Forumu'un yöneticiliğini yapmakta olan Profesör Neiman, üç çocuk annesidir ve Berlin'de yaşamaktadır.

Susan Neiman, Modem Düşüncede Kötülük adlı bu kitabında kötülük sorunu üzerinden felsefe tarihinin farklı bir okumasını gerçekleştiriyor. Zira ona göre, modern düşüncenin esas yönlendirici gücü bu sorunda vücut bulmaktadır. Öte yandan, dünyanın bir anlamının olup olmamasıyla kötülük arasında ne gibi bir ilişkinin bulunduğunun açığa çıkarılabilmesi için bazı sorulara verilen yanıtların izinin sürülmesi gerekli: Doğal kötülüklerle ahlâki kötülükler arasında bir ilişki var mı?
Doğal felaketler, ahlakdışı davranışların bir cezası mı?
Çekilen ıstıraplar hak edilen bir cezanın sonucu mu?
Kötülüğün kaynağı erdemsizlik midir?
İlahi adalet er geç gerçekleşir mi?
İçinde yaşadığımız bu dünyaya, olası dünyaların en iyisi demek mümkün mü?

Sergilenen her türlü yaklaşım sonuçta kötülüğün dünyanın kavranışıyla ilgili bir konu olduğunu ortaya koyacaktır. Örneğin 18. yüzyıl Avrupalıları Lizbon depremini kötülüğün bir kanıtı sayarken günümüz insanından bir hayli farklı bir yaklaşım sergilemekteydiler. Leibniz'den Hegel'e kadar pek çok filozof da kötülüğün var olduğu bir dünyanın yaratıcısını, bu sorular çerçevesinde haklı kılmaya çalıştı. Ne var ki, bu kadar çelişki ve acıyla dolu bir dünyayı kusursuz bir Tanrının yaratısı saymak ne kadar mümkün? Bu filozofların gösterdikleri çaba; Pope, Voltaire, Marquis de Sade gibi edebi kişiliklerin de hız vermesiyle umulanın tersine Tanrının gücünü zayıflattı. Artık, Nietzsche'nin savının dile gelme zamanıydı: Tanrı öldü!

Dünyadaki mutsuzluğun ne kadarının Tanrının hatası, ne kadarının bizim hatamız olduğuna ilişkin bir tartışma olarak başlayan ahlâki ve doğal kötülükler arasındaki ayrım, bundan böyle daha da derinleşecekti. Neiman bugün bizlerin, kötülüğü insan zalimliğine ilişkin bir şey diye gördüğümüzü vurguluyor. Bunun en somut örneği olarak da Auschwitz bütün dehşet verici görünümüyle karşımızda durmakta. Lizbon depremi hakkında bıkkınlık yaratacak kadar çok laf edilmişken Auschwitz'in entelektüeller arasında tuhaf bir suskunluk yaratması da her şeyden öte, bu akıl almazlığın bir yansımasıdır esasta. Nitekim Neiman, kitabında gerçekleştirmeye çalıştığı alternatif bir felsefe tarihi inşa etme çabasında, son ahlâki kötülük saydığı Holocaust'a felsefenin verdiği cevabın peşini kovalar gibidir: Ahlâk, kötülüğü kavranır mı kılmalıdır, yoksa kavranır kılması bizi daha mı çaresiz hale getirecektir?
Modern Düşüncede Kötülük, yaşam ve ölüm arasında acı içinde hayata anlam vermeye çalışan biz "modernler" için nerede durduğumuzun iyi bir göstergesidir.

SUSAN NEIMAN : Atlanta, Georgia'da doğdu. 1986 yılında doktora derecesini aldığı Harvard Üniversitesi'nde felsefe okudu. 1980'ler süresince Berlin'deki Freie Universität'te lisans öğrencisi olarak bulundu. Profesör Neiman, 1990'lı yıllarda ise Yale ve Tel Aviv üniversitelerinde felsefe hocalığı yaptı. Bu süre zarfında Slow Fire: Jewish Notes from Berlin (1992) The Unity of Reason: Rereading Kant adlı kitaplarını yayımladı. Evil in Modern Thought: An Alternative History of Philosophy (Modern Düşüncede Kötülük: Alternatif Bir Felsefe Tarihi) adlı son kitabı büyük beğeni topladı. Kitap, 2002 yılında Amerikan Yayıncılar Birliği Ödülü'nü (Association of American Publishers Award), 2003 yılında ise Amerikan Din Akademisi'nden (American Academy of Religion) Üstün Başarı Ödülü'nü aldı. 2000 yılından bu yana Postdam'daki Einstein Forumu'un yöneticiliğini yapmakta olan Profesör Neiman, üç çocuk annesidir ve Berlin'de yaşamaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat