Süreyya Aytaş'ın ailesi mübadelede Kesriye (Kastoria)'nin Jerveni köyünden Nevşehir'in Mustafapaşa (Sinasos) kasabasına iskan edilmiştir. Kesriye'nin bir orman/dağ köyünden mübadele öncesi Rumların yaşadığı Kapadokya'nın taş konakları ve kaya oyma evleri ile ünlü Sinasos kasabasına gelen mübadiller; ana dillerinin Türkçe olmayışı, fiziki ve coğrafi koşullar nedeniyle uzun süre uyum sorunu yaşadılar. Uzun yıllar dışa kapalı bir yaşam sürdürdüler. Aile ortamında ve kendi aralarında Slavca'nın bir lehçesi olan bir dil konuştular. Kendi ifadeleri ile “Makedonca” dedikleri bu dilde şarkılar söylediler.
Bu dilde hüzünlendiler, bu dilde neşelendiler. Kültürlerini; gelenek ve göreneklerini, örf ve adetlerini bugüne dek sürdürmek için çaba sarf ettiler. Kendisi de Jerveni kökenli olan Süreyya Aytaş Mustafapaşa'da böyle bir ortamda doğdu ve yetişti. “Makedonca” olarak adlandırdıkları bu dili çok iyi bilmektedir. Süreyya Aytaş, uzun yıllar süren sabırlı bir çalışma ile Jerveni mübadillerinin konuştukları dilin özelliklerini, gündelik yaşamlarını, batıl inançlarını, doğum, ölüm ve cenaze adetlerini, yemek kültürlerini derledi. Jerveni mübadillerinin yaşayan mirası ( somut olmayan kültürel mirası) hakkında çok değerli bilgiler içeren bu kitabı hazırladı.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap Süreyya Aytaş'ın LMV Yayınlarında çıkmış ikinci kitabıdır. İlk çalışması olan “Bitmeyen Muhacirlik” kitabı kısa sürede tükenmiştir. Bu çalışma folklor/halk bilimi konusunda çalışma yapacaklar için önemli bir referans kaynağı olacağı gibi mübadil çocukları ve torunlarının yapacağı yeni çalışmalar için de teşvik edici olacaktır. Bu tür çalışmaların çoğalmasını diliyoruz. Sefer Güvenç / Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri
Süreyya Aytaş'ın ailesi mübadelede Kesriye (Kastoria)'nin Jerveni köyünden Nevşehir'in Mustafapaşa (Sinasos) kasabasına iskan edilmiştir. Kesriye'nin bir orman/dağ köyünden mübadele öncesi Rumların yaşadığı Kapadokya'nın taş konakları ve kaya oyma evleri ile ünlü Sinasos kasabasına gelen mübadiller; ana dillerinin Türkçe olmayışı, fiziki ve coğrafi koşullar nedeniyle uzun süre uyum sorunu yaşadılar. Uzun yıllar dışa kapalı bir yaşam sürdürdüler. Aile ortamında ve kendi aralarında Slavca'nın bir lehçesi olan bir dil konuştular. Kendi ifadeleri ile “Makedonca” dedikleri bu dilde şarkılar söylediler.
Bu dilde hüzünlendiler, bu dilde neşelendiler. Kültürlerini; gelenek ve göreneklerini, örf ve adetlerini bugüne dek sürdürmek için çaba sarf ettiler. Kendisi de Jerveni kökenli olan Süreyya Aytaş Mustafapaşa'da böyle bir ortamda doğdu ve yetişti. “Makedonca” olarak adlandırdıkları bu dili çok iyi bilmektedir. Süreyya Aytaş, uzun yıllar süren sabırlı bir çalışma ile Jerveni mübadillerinin konuştukları dilin özelliklerini, gündelik yaşamlarını, batıl inançlarını, doğum, ölüm ve cenaze adetlerini, yemek kültürlerini derledi. Jerveni mübadillerinin yaşayan mirası ( somut olmayan kültürel mirası) hakkında çok değerli bilgiler içeren bu kitabı hazırladı.
Elinizde tuttuğunuz bu kitap Süreyya Aytaş'ın LMV Yayınlarında çıkmış ikinci kitabıdır. İlk çalışması olan “Bitmeyen Muhacirlik” kitabı kısa sürede tükenmiştir. Bu çalışma folklor/halk bilimi konusunda çalışma yapacaklar için önemli bir referans kaynağı olacağı gibi mübadil çocukları ve torunlarının yapacağı yeni çalışmalar için de teşvik edici olacaktır. Bu tür çalışmaların çoğalmasını diliyoruz. Sefer Güvenç / Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri