1199029705
415793
https://www.simurgkitabevi.com/mustefadul-ahbar-fi-ahval-i-kazan-ve-bulgar-1-2-kazan-1897-tipkibasim-kazan-1900-tipkibasim-1997
Müstefad'ül - Ahbar Fi Ahval - i Kazan ve Bulgar 1-2: Kazan 1897 (Tıpkıbasım) Kazan 1900 (Tıpkıbasım) - 1997 #smrgSAHAF
0.00
Tatar adı üzerindeki tartışmalar: "Tatar" adının milli kimliği belirten bir ad olarak kullanılmasının tarihi oldukça karmaşıktır. Çarlık döneminde Türkler genelde "müslüman" kimliğine bürünmüş olup, düzenledikleri genel toplantılarını dahi bu adla belirtme ihtiyacını veya mecburiyetini hissetmişlerdi. Rusların Altın Orda Devleti dönemini "Tatarskoe İgo (Tatar zulmü) diye adlandırarak bu ada menfi bir anlam kazandırmış olmaları dolayısıyla "Tatar" adının Ruslar tarafindan kasıtlı olarak takıldığı hususundaki görüş kuvvetli idi. Diğer yandan Rusya'daki Türkler arasında milliyet şuuruna nazaran ümmetçilik şuurunun güçlü olması da genel ad olarak "Tatar" veya "Türk"ü kullanmak yerine "müslüman" adını kullanmalarında şüphesiz çok etkili oluyordu. XIX. y.y.'da ise bu konu ciddi olarak tartışılmaya başlandı. Meşhur din alimi ve tarihçi Şihabeddin Mercani (1818—1889) mühim eseri olan Müstefad ül-Ahbar fi Ahval-i Kazan ve Bulgar' da bu konuyu aşağıdaki satırları ile gündeme getirenlerden biri oldu. O bu eserinde şunları yazmıştır: "...I Mesken! ägärdä sineñ "mösleman" dan başqa ber isemeñne din häm millätneñ döşmanı belmäsä ide, sine, älbättä "möselman" dip döşman kürerlär ide. Tatar bulmasañ, Ğaräp, Tacik, . . . tügel, Qıtay, Rus, Fransuz häm Nemets ta tügel, inde kem bulirsıñ ? Yaxşı Şart, Çirmeş, Mukşı, Ar xalıqlarıñ barlıqların belmägänlär, sine ul isemnärneñ berse belän atamağanlar ägär şulay bulğan bulsa, üzeñne Çirmeş yaki Mukşı sanap, şuña riza bulip yörer ideñme ? ..." Ş. Mercani bu ifadesi ile kendi öz "Tatar" adından utananlara veya kullanmayanlara bir uyarı yapmak istemiştir.
Tatar adı üzerindeki tartışmalar: "Tatar" adının milli kimliği belirten bir ad olarak kullanılmasının tarihi oldukça karmaşıktır. Çarlık döneminde Türkler genelde "müslüman" kimliğine bürünmüş olup, düzenledikleri genel toplantılarını dahi bu adla belirtme ihtiyacını veya mecburiyetini hissetmişlerdi. Rusların Altın Orda Devleti dönemini "Tatarskoe İgo (Tatar zulmü) diye adlandırarak bu ada menfi bir anlam kazandırmış olmaları dolayısıyla "Tatar" adının Ruslar tarafindan kasıtlı olarak takıldığı hususundaki görüş kuvvetli idi. Diğer yandan Rusya'daki Türkler arasında milliyet şuuruna nazaran ümmetçilik şuurunun güçlü olması da genel ad olarak "Tatar" veya "Türk"ü kullanmak yerine "müslüman" adını kullanmalarında şüphesiz çok etkili oluyordu. XIX. y.y.'da ise bu konu ciddi olarak tartışılmaya başlandı. Meşhur din alimi ve tarihçi Şihabeddin Mercani (1818—1889) mühim eseri olan Müstefad ül-Ahbar fi Ahval-i Kazan ve Bulgar' da bu konuyu aşağıdaki satırları ile gündeme getirenlerden biri oldu. O bu eserinde şunları yazmıştır: "...I Mesken! ägärdä sineñ "mösleman" dan başqa ber isemeñne din häm millätneñ döşmanı belmäsä ide, sine, älbättä "möselman" dip döşman kürerlär ide. Tatar bulmasañ, Ğaräp, Tacik, . . . tügel, Qıtay, Rus, Fransuz häm Nemets ta tügel, inde kem bulirsıñ ? Yaxşı Şart, Çirmeş, Mukşı, Ar xalıqlarıñ barlıqların belmägänlär, sine ul isemnärneñ berse belän atamağanlar ägär şulay bulğan bulsa, üzeñne Çirmeş yaki Mukşı sanap, şuña riza bulip yörer ideñme ? ..." Ş. Mercani bu ifadesi ile kendi öz "Tatar" adından utananlara veya kullanmayanlara bir uyarı yapmak istemiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.