#smrgDERGİ National Geographic Türkiye - Dosya: Deprem - Bir Sonraki Nereyi Vuracak? - Sayı: 60 Nisan
• Büyük Deprem
• Marmara Depremi
• Venezuela
• Aşk Hikayesi
• Çernobil
• Geniş Açı: Çağçağ Vadisi
• Postakodu: İstanbul Otogarı
• Nükleer Güç Charles Petit
Tartışmalı... Pahalı... Yine de Dünyayı kurtarabilir.
Yine mi nükleer santraller? Olabilir. ABD'deki nükleer güç reaktörlerinin sayısı 103 ve bu, dünya genelindeki toplam sayının dörtte biri. (Ama bir santral var ki o dünya genelinde tanınıyor. Bu, beceriksiz çizgi film kahramanı Homer Simpson'ın güvenlik denetçisi olarak görev yaptığı Springfield santrali.) Florida Üniversitesi'nden nükleer yakıt uzmanı James Tulenko, "Santraller para basıyor," diyor. Birçok santralin yüklü inşaat masrafları kendini amorti etmiş olduğu için "Yalnızca işletme giderleriyle ilgileniyorsunuz. Tüm bu santraller gece gündüz enerji üretiyor" diye belirtiyor. Ve elektriği, doğalgaz ya da kömürle çalışan santrallerden daha ucuza üretiyorlar.
Tabii ki öykünün tamamı bu değil. Gelişen bir nükleer endüstriye ilişkin umutlar, 27 yıl önce Three Mile Adası reaktörlerinden biri kısmen eridiğinde ve bundan yedi yıl sonra yaşanan Çernobil dehşetiyle suya düştü. Buna ek olarak, 1970'ler ve 80'lerde elektrik piyasası düzenleme kurumları tarafından alınan kararlar, şirketleri, nükleer santrallerin milyar dolarlık inşaat faturalarını neredeyse ödeyemez hale getirdi. Günümüzde ABD, elektriğinin yarısını kömürle çalışan daha ucuz santrallerden elde ediyor. Bunun getirdiği sorun da her yıl gökyüzüne salınan ve küresel ısınmaya neden olan iki milyar tonluk karbon dioksit. Hindistan ve Çin gibi sanayileşmekte olan -ve üretebildikleri her bir megavat enerjiye aç olan- ülkeler de büyük bir hızla, kömürle çalışan yeni santraller inşa ediyor.
• Büyük Deprem
• Marmara Depremi
• Venezuela
• Aşk Hikayesi
• Çernobil
• Geniş Açı: Çağçağ Vadisi
• Postakodu: İstanbul Otogarı
• Nükleer Güç Charles Petit
Tartışmalı... Pahalı... Yine de Dünyayı kurtarabilir.
Yine mi nükleer santraller? Olabilir. ABD'deki nükleer güç reaktörlerinin sayısı 103 ve bu, dünya genelindeki toplam sayının dörtte biri. (Ama bir santral var ki o dünya genelinde tanınıyor. Bu, beceriksiz çizgi film kahramanı Homer Simpson'ın güvenlik denetçisi olarak görev yaptığı Springfield santrali.) Florida Üniversitesi'nden nükleer yakıt uzmanı James Tulenko, "Santraller para basıyor," diyor. Birçok santralin yüklü inşaat masrafları kendini amorti etmiş olduğu için "Yalnızca işletme giderleriyle ilgileniyorsunuz. Tüm bu santraller gece gündüz enerji üretiyor" diye belirtiyor. Ve elektriği, doğalgaz ya da kömürle çalışan santrallerden daha ucuza üretiyorlar.
Tabii ki öykünün tamamı bu değil. Gelişen bir nükleer endüstriye ilişkin umutlar, 27 yıl önce Three Mile Adası reaktörlerinden biri kısmen eridiğinde ve bundan yedi yıl sonra yaşanan Çernobil dehşetiyle suya düştü. Buna ek olarak, 1970'ler ve 80'lerde elektrik piyasası düzenleme kurumları tarafından alınan kararlar, şirketleri, nükleer santrallerin milyar dolarlık inşaat faturalarını neredeyse ödeyemez hale getirdi. Günümüzde ABD, elektriğinin yarısını kömürle çalışan daha ucuz santrallerden elde ediyor. Bunun getirdiği sorun da her yıl gökyüzüne salınan ve küresel ısınmaya neden olan iki milyar tonluk karbon dioksit. Hindistan ve Çin gibi sanayileşmekte olan -ve üretebildikleri her bir megavat enerjiye aç olan- ülkeler de büyük bir hızla, kömürle çalışan yeni santraller inşa ediyor.