#smrgSAHAF Ne Hukuk Ne de Ahlak: Yeryüzü Cehennemi -

Stok Kodu:
1199042236
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
420 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199042236
428257
Ne Hukuk Ne de Ahlak: Yeryüzü Cehennemi -
Ne Hukuk Ne de Ahlak: Yeryüzü Cehennemi - #smrgSAHAF
0.00
Bu kitaba adını veren Yeryüzü Cehennemi nitelemesi, her şeyden önce, tasarlanan uluslararası kamu düzeninin oluşumundaki zafiyetin bir sonucudur. Kitabın aynı başlığı taşıyan ilk bölümünde yer verilen yazıların ana teması da bu: Birey ve idare arasındaki mesafenin, bireyi ezmeye yönelik bir biçimde daraltıldığı yeryüzündeki değişik örneklerin tahlili.

Uluslararası kamu düzeninin belirlenmesinde hukuki altyapının işlevini etkili kılmaya çalışmak, elbette önemlidir. Ama bu hukuki gelişme, aynı zamanda, uluslararası temelde yeni ahlaki referansların da söz konusu olduğu anlamına mı geliyor?

Nobel Barış Ödülü'ne de layık bulunan Kofi Annan'ın, adeta gözyaşları içinde açıkladığı izlenimi veren Ruanda soykırımı konusunda günah çıkarması; Hutular ve Tutsiler; Sırp milislerince katledilecek Bosna'nın Srebrenica halkının sıraya dizilmesine yardımcı olan Birleşmiş Milletler koruma gücü askerleri; ırkı yüzünden kaybettiği gençliğinden duyduğu hüznü ifade eden Makedonyalı yaşlı roman; Kosovalılar; hesap verirken siyah giymemenin erdeme dönüşmesine çabalayan Amerikalı polisler ve öldürdükleri siyah Afrikalıları; onların İstanbul'daki ırkdaşları; holiganlar; Batı Afrika'nın köle çocukları; onların yetiştirdiği kakaodan yapılan çikolataları yiyen Batılı çocuklar; bütün mülteciler; azınlıklar ve çoğunluklar; Iraklı Araplar ve Kürtler; Filistinliler; İsrail vatandaşı olan ve olmayan Yahudiler; Çeçenler ve Ruslar. 11 Eylül'den sonra, Amerikalılar ve Amerikalı Araplar bu soruyu nasıl cevaplar? (Arka kapaktan)

Bu kitaba adını veren Yeryüzü Cehennemi nitelemesi, her şeyden önce, tasarlanan uluslararası kamu düzeninin oluşumundaki zafiyetin bir sonucudur. Kitabın aynı başlığı taşıyan ilk bölümünde yer verilen yazıların ana teması da bu: Birey ve idare arasındaki mesafenin, bireyi ezmeye yönelik bir biçimde daraltıldığı yeryüzündeki değişik örneklerin tahlili.

Uluslararası kamu düzeninin belirlenmesinde hukuki altyapının işlevini etkili kılmaya çalışmak, elbette önemlidir. Ama bu hukuki gelişme, aynı zamanda, uluslararası temelde yeni ahlaki referansların da söz konusu olduğu anlamına mı geliyor?

Nobel Barış Ödülü'ne de layık bulunan Kofi Annan'ın, adeta gözyaşları içinde açıkladığı izlenimi veren Ruanda soykırımı konusunda günah çıkarması; Hutular ve Tutsiler; Sırp milislerince katledilecek Bosna'nın Srebrenica halkının sıraya dizilmesine yardımcı olan Birleşmiş Milletler koruma gücü askerleri; ırkı yüzünden kaybettiği gençliğinden duyduğu hüznü ifade eden Makedonyalı yaşlı roman; Kosovalılar; hesap verirken siyah giymemenin erdeme dönüşmesine çabalayan Amerikalı polisler ve öldürdükleri siyah Afrikalıları; onların İstanbul'daki ırkdaşları; holiganlar; Batı Afrika'nın köle çocukları; onların yetiştirdiği kakaodan yapılan çikolataları yiyen Batılı çocuklar; bütün mülteciler; azınlıklar ve çoğunluklar; Iraklı Araplar ve Kürtler; Filistinliler; İsrail vatandaşı olan ve olmayan Yahudiler; Çeçenler ve Ruslar. 11 Eylül'den sonra, Amerikalılar ve Amerikalı Araplar bu soruyu nasıl cevaplar? (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat