#smrgKİTABEVİ Nesini Söyleyim Canım Efendim - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6057252296
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199231673
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
363
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199231673
618598
Nesini Söyleyim Canım Efendim -        2024
Nesini Söyleyim Canım Efendim - 2024 #smrgKİTABEVİ
0.00
Elinizdeki kitap, Cengiz Güleç'in mesleki, siyasi ve entelektüel hayatını etraflıca anlattığı mülakatlar ile yine bu alanları kapsayan seçme yazılarından oluşmaktadır. Bu mülakatlar ve yazılar Türkiye'nin yakın sosyal ve siyasi tarihine ışık tutmakla birlikte, Cengiz Güleç'in dünyasını bize sarih biçimde sunmaktadır.

“Nietzsche'nin deyişiyle, şeylerin ebedi tekrarı bize dünyevi kılıklarımızı yeniden giydirse bile, hafızanın yokluğunda bu ne işe yarar? Geçmiş ile gelecek arasında bağ kurulmalı… Kişilerin yaşam öyküleri içinde gündelik hayatın tarihi gizli. Kültürel belleğimiz, büyük harfli tarihin içinde değil, gündelik hayatın, görünmeyenin içinde saklı. Arşivlere girmeyen ya da giremeyen ama deneyim, hatıra, bellek üzerine odaklanan bir tarih var ki orada da hakikatin bir yüzü var bence. Geçmişi yazmak demek, her seferinde geçmişi bir daha icat etmek gibi ya da şöyle diyelim, geçmiş yeniden ve yeniden yazılmaya hep açık... Cengiz Hoca da, yaşayan, organik bir tarihin dinamik bir öznesi olarak karşımızda, anlatmaya açık bir hâlde duruyordu.” - Ceylan Akgün
Elinizdeki kitap, Cengiz Güleç'in mesleki, siyasi ve entelektüel hayatını etraflıca anlattığı mülakatlar ile yine bu alanları kapsayan seçme yazılarından oluşmaktadır. Bu mülakatlar ve yazılar Türkiye'nin yakın sosyal ve siyasi tarihine ışık tutmakla birlikte, Cengiz Güleç'in dünyasını bize sarih biçimde sunmaktadır.

“Nietzsche'nin deyişiyle, şeylerin ebedi tekrarı bize dünyevi kılıklarımızı yeniden giydirse bile, hafızanın yokluğunda bu ne işe yarar? Geçmiş ile gelecek arasında bağ kurulmalı… Kişilerin yaşam öyküleri içinde gündelik hayatın tarihi gizli. Kültürel belleğimiz, büyük harfli tarihin içinde değil, gündelik hayatın, görünmeyenin içinde saklı. Arşivlere girmeyen ya da giremeyen ama deneyim, hatıra, bellek üzerine odaklanan bir tarih var ki orada da hakikatin bir yüzü var bence. Geçmişi yazmak demek, her seferinde geçmişi bir daha icat etmek gibi ya da şöyle diyelim, geçmiş yeniden ve yeniden yazılmaya hep açık... Cengiz Hoca da, yaşayan, organik bir tarihin dinamik bir öznesi olarak karşımızda, anlatmaya açık bir hâlde duruyordu.” - Ceylan Akgün
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat