#smrgSAHAF Nil'den Tuna'ya Osmanlı -

Basıldığı Matbaa:
Sistem Matbaacılık
Dizi Adı:
Kültür Tarihi Dizisi 5
ISBN-10:
9786051140339
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199111240
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
284 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199111240
496979
Nil'den Tuna'ya Osmanlı -
Nil'den Tuna'ya Osmanlı - #smrgSAHAF
0.00
Kıtalara ve asırlara yayılmış Osmanlı'yı masa başından öğrenmek ne kadar mümkün olabilir ki? Ayasofya Müzesi Genel Başkanı Haluk Dursun da böyle düşünmüş ve henüz öğrenciyken soluğu Şam'da almış. Devamının geldiğini söylemeye gerek var mı; Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Romanya, Macaristan, Moldova, Ukrayna, Arabistan, Filistin, İsrail, Afrika… Nil'den Tuna'ya Osmanlı'nın bıraktığı köprüler, camiler, çeşmeler, imaretler, sokaklar, âdetler, yemekler, törenler…

Kudüs'ten Kahire'sine, Mekke'den Medine'sine kadar Ortadoğu'da; Üsküp'ten Kosova'ya, Elbasan'dan Tiran'a, Selânik'ten Yanya'ya, İstanköy'den Rodos'a, Estergon'dan nazlı Budin'e kadar Vardar boylarında, Rusçuk'dan Silistre'ye, Deliorman'ların Razgrad'ından Koca Balkanlar'daki Hüseyin Raci Efendi'nin Eski Zağra'sına, Dobruca'nın Köstencesi'ne, Mecidiyesi'ne kadar Tuna boylarında ve sonra Eflâk'tan başlayıp ta Kara Boğdan'a Prut kıyılarına, Dinyeper'e, Dinyester'e, Akkerman'a kadar her yerde akıp giden zamana, tarihe karışan hakikate rağmen duran Osmanlı'nın izleri var bu kitapta...

Günümüzde yaşayan halklardan Osmanlı imajının ne olduğunu, Osmanlı'nın boşluğunu kimin doldurduğunu, yakıp yıkılanları ama her şeye rağmen geride kalanları okuyacağınız bu kitapta bir anıt çınarından şirin ve minnacık kitabeli çeşmesine, tuğralı taş köprüsünden “Ya Hafız”lı konağına, türbesine, mektebine, tekkesine kadar Osmanlı mirasına rastlayacaksınız.

“Bu kitabımın ismini koyarken Nil ve Tuna'yı seçtim. Nil Nehri alsın bizi Afrika'nın derinliklerine kadar götürsün, oradan Kuzey Afrika'ya getirip Akdeniz'de dinlendirsin diye. Karşısına Tuna'yı kondurdum. Avrupa'nın Alaman Dağları'ndan kopsun gelsin, bütün Balkanlar'ı geride bırakarak Karadeniz'e, oradan Boğaziçi yoluyla Akdeniz sularında Nil'le kavuşsun diye.

Bu kitap; Osmanlı coğrafyasını bu iki nehir arasında sanki iki ayrı medeniyet, iki ayrı coğrafi iklim, iki ayrı uç gibi değerlendirip yaptığım gezilerin notlarıdır...”

Kıtalara ve asırlara yayılmış Osmanlı'yı masa başından öğrenmek ne kadar mümkün olabilir ki? Ayasofya Müzesi Genel Başkanı Haluk Dursun da böyle düşünmüş ve henüz öğrenciyken soluğu Şam'da almış. Devamının geldiğini söylemeye gerek var mı; Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Romanya, Macaristan, Moldova, Ukrayna, Arabistan, Filistin, İsrail, Afrika… Nil'den Tuna'ya Osmanlı'nın bıraktığı köprüler, camiler, çeşmeler, imaretler, sokaklar, âdetler, yemekler, törenler…

Kudüs'ten Kahire'sine, Mekke'den Medine'sine kadar Ortadoğu'da; Üsküp'ten Kosova'ya, Elbasan'dan Tiran'a, Selânik'ten Yanya'ya, İstanköy'den Rodos'a, Estergon'dan nazlı Budin'e kadar Vardar boylarında, Rusçuk'dan Silistre'ye, Deliorman'ların Razgrad'ından Koca Balkanlar'daki Hüseyin Raci Efendi'nin Eski Zağra'sına, Dobruca'nın Köstencesi'ne, Mecidiyesi'ne kadar Tuna boylarında ve sonra Eflâk'tan başlayıp ta Kara Boğdan'a Prut kıyılarına, Dinyeper'e, Dinyester'e, Akkerman'a kadar her yerde akıp giden zamana, tarihe karışan hakikate rağmen duran Osmanlı'nın izleri var bu kitapta...

Günümüzde yaşayan halklardan Osmanlı imajının ne olduğunu, Osmanlı'nın boşluğunu kimin doldurduğunu, yakıp yıkılanları ama her şeye rağmen geride kalanları okuyacağınız bu kitapta bir anıt çınarından şirin ve minnacık kitabeli çeşmesine, tuğralı taş köprüsünden “Ya Hafız”lı konağına, türbesine, mektebine, tekkesine kadar Osmanlı mirasına rastlayacaksınız.

“Bu kitabımın ismini koyarken Nil ve Tuna'yı seçtim. Nil Nehri alsın bizi Afrika'nın derinliklerine kadar götürsün, oradan Kuzey Afrika'ya getirip Akdeniz'de dinlendirsin diye. Karşısına Tuna'yı kondurdum. Avrupa'nın Alaman Dağları'ndan kopsun gelsin, bütün Balkanlar'ı geride bırakarak Karadeniz'e, oradan Boğaziçi yoluyla Akdeniz sularında Nil'le kavuşsun diye.

Bu kitap; Osmanlı coğrafyasını bu iki nehir arasında sanki iki ayrı medeniyet, iki ayrı coğrafi iklim, iki ayrı uç gibi değerlendirip yaptığım gezilerin notlarıdır...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat