Onlar bazen bir bilim adamı, bazen bir şair, bir yazar, bir mimar, bir müzisyen, bir ressam, bir heykeltraş veya bir sahne insanı olabilir.
Türkiyemiz bu bakımdan her halde fakir sayılamaz. O GUZEL İNSANLAR'ın tarih boyunca ülkemize armağan ettiği eserler hakikî zenginliğimizi teşkil etmektedir.
Bu kitapta onlardan bir kaçının manevî portresinden bazı unutulmaz çizgiler bulunmaktadır. Kitap okundukça onların niçin çok sevgi, saygı ve ilgiye lâyık oldukları bir kere daha anlaşılmış olacaktır.
Biz toplum olarak O GÜZEL İNSANLAR'ın yaşamlarında ve ebediyete göçtükten sonra acaba kendilerine lâyık oldukları sevgi ve ilgiyi gösterebiliyor muyuz?..
Sanatın, yaşamın ayrılmaz parçası haline geldiği bütün ülkelerde resmî ve özel kuruluşlarca her fırsattan yararlanılarak toplumuna mal olmuş değerlerinin gördüğü ilgi yanında Türk kültürünün simgesi olan insanlarımız çoğunlukla yaşarken ellerinden tutulmadığı gibi nisyan perdesinin arkasına geçtikden sonra da yokluğun uçurumunda hemen kayboluverirler. Sanki bu memlekette hiç yaşamamışlar gibi...
Son yirmi yıldır parasını yatıracak yer arayanlar için sanat eserinin, özellikle değerli tabloların, yatırım aracı olduğu kabul edildiğinden beri bu işin ticaretini elinde tutanlarca eserleri para edeceğine inanılan bazı ressamlarımızın isimlerinin ancak bu vesile ile müzayedelerde anıldığına şahit olmaktayız. (Önsözden)
Onlar bazen bir bilim adamı, bazen bir şair, bir yazar, bir mimar, bir müzisyen, bir ressam, bir heykeltraş veya bir sahne insanı olabilir.
Türkiyemiz bu bakımdan her halde fakir sayılamaz. O GUZEL İNSANLAR'ın tarih boyunca ülkemize armağan ettiği eserler hakikî zenginliğimizi teşkil etmektedir.
Bu kitapta onlardan bir kaçının manevî portresinden bazı unutulmaz çizgiler bulunmaktadır. Kitap okundukça onların niçin çok sevgi, saygı ve ilgiye lâyık oldukları bir kere daha anlaşılmış olacaktır.
Biz toplum olarak O GÜZEL İNSANLAR'ın yaşamlarında ve ebediyete göçtükten sonra acaba kendilerine lâyık oldukları sevgi ve ilgiyi gösterebiliyor muyuz?..
Sanatın, yaşamın ayrılmaz parçası haline geldiği bütün ülkelerde resmî ve özel kuruluşlarca her fırsattan yararlanılarak toplumuna mal olmuş değerlerinin gördüğü ilgi yanında Türk kültürünün simgesi olan insanlarımız çoğunlukla yaşarken ellerinden tutulmadığı gibi nisyan perdesinin arkasına geçtikden sonra da yokluğun uçurumunda hemen kayboluverirler. Sanki bu memlekette hiç yaşamamışlar gibi...
Son yirmi yıldır parasını yatıracak yer arayanlar için sanat eserinin, özellikle değerli tabloların, yatırım aracı olduğu kabul edildiğinden beri bu işin ticaretini elinde tutanlarca eserleri para edeceğine inanılan bazı ressamlarımızın isimlerinin ancak bu vesile ile müzayedelerde anıldığına şahit olmaktayız. (Önsözden)