“Güzeldir öğle rakıları efendim” buyurun okuyalım…
Mehmet Kemal bir geleneği, bir kültürü alıntılıyor geçmişin içinden. Bir yandan da İstanbul'u şöyle bir gezindiriyor okurlarına. Uzun bir iç çekiş, şen şakrak bir selam eşliğinde bugünlere.
Sonra kısa kısa sohbetlere başlıyor okurla. Bir yeniden dirilişi anlatıyor bir ölümü görmelerini İlhan Berk ile. Hele Güzin'den söz etmesi yok mu, bir afeti candan. İzmir'e uzanıyor evlerin önünden geçiyor, oradan hop başkente geliveriyor. Sultan, mırnav derken, bir mezar taşı kitabesinde sonlandırmasaydı sözlerini sıra nede olabilirdi ki…
Şişeler, kadehler dolusu değil yudum yudum şiirler…
“Güzeldir öğle rakıları efendim” buyurun okuyalım…
Mehmet Kemal bir geleneği, bir kültürü alıntılıyor geçmişin içinden. Bir yandan da İstanbul'u şöyle bir gezindiriyor okurlarına. Uzun bir iç çekiş, şen şakrak bir selam eşliğinde bugünlere.
Sonra kısa kısa sohbetlere başlıyor okurla. Bir yeniden dirilişi anlatıyor bir ölümü görmelerini İlhan Berk ile. Hele Güzin'den söz etmesi yok mu, bir afeti candan. İzmir'e uzanıyor evlerin önünden geçiyor, oradan hop başkente geliveriyor. Sultan, mırnav derken, bir mezar taşı kitabesinde sonlandırmasaydı sözlerini sıra nede olabilirdi ki…
Şişeler, kadehler dolusu değil yudum yudum şiirler…