Öğretmenliği idealizmle tanımlama, "kutsal meslek" sayma alışkanlığı belki hâlâ sürüyor fakat buna inananlar artık pek az. Başta öğretmenlerin kendileri olmak üzere… Öğretmenlik nasıl değersizleşti ? Daha serinkanlı soracak olursak: Nasıl değişti? Teknolojik değişim, öğretmenleri bir yandan vasıfsızlaştırır bir yandan yeni vasıflarla donanmaya zorlarken, neyi değiştirdi? Gündelik denetim pratikleri, müfredatın kıskacı ve merkezi sınav sisteminin nicelleştirdiği performans baskısı, öğretmenlerin etki alanını nasıl daralttı? Velilerin yeni aktörler olarak devreye girişi, onları nasıl etkiledi?
Halil Buyruk, çok sayıda öğretmenin deneyimlerini yansıtan araştırmasında, eğitimi bir emek süreci olarak ele alıyor. Öğretmenliğin değersizleşmesini veya değişimini, emek sürecinin dönüşümünün bir cephesi olarak inceliyor. Gayrı maddi veya zihinsel emeğin dönüşümünün, tipik ve önemli bir cephesi… Bu fasılda, eğitim sendikacılığı da tartışılıyor kitapta. Devletin memuru olmaktan, emekçiye… Belki de öğretmenliğin içinden geçtiği değişim sürecinin kısa özeti budur.
YAZAR Halil Buyruk 1999'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çeşitli okullarda bir süre öğretmenlik yaptı. Yüksek lisansını ve doktorasını araştırma görevlisi olarak çalıştığı Ankara Üniversitesi Eğitim Yönetimi ve Politikası Bölümü'nde tamamladı. Halen aynı bölümde çalışmalarını sürdürüyor. Eğitim ekonomi politiği, eğitimdeki toplumsal eşitsizlikler, öğretmen emeği ve dönüşümü ilgi alanları arasındadır.
Öğretmenliği idealizmle tanımlama, "kutsal meslek" sayma alışkanlığı belki hâlâ sürüyor fakat buna inananlar artık pek az. Başta öğretmenlerin kendileri olmak üzere… Öğretmenlik nasıl değersizleşti ? Daha serinkanlı soracak olursak: Nasıl değişti? Teknolojik değişim, öğretmenleri bir yandan vasıfsızlaştırır bir yandan yeni vasıflarla donanmaya zorlarken, neyi değiştirdi? Gündelik denetim pratikleri, müfredatın kıskacı ve merkezi sınav sisteminin nicelleştirdiği performans baskısı, öğretmenlerin etki alanını nasıl daralttı? Velilerin yeni aktörler olarak devreye girişi, onları nasıl etkiledi?
Halil Buyruk, çok sayıda öğretmenin deneyimlerini yansıtan araştırmasında, eğitimi bir emek süreci olarak ele alıyor. Öğretmenliğin değersizleşmesini veya değişimini, emek sürecinin dönüşümünün bir cephesi olarak inceliyor. Gayrı maddi veya zihinsel emeğin dönüşümünün, tipik ve önemli bir cephesi… Bu fasılda, eğitim sendikacılığı da tartışılıyor kitapta. Devletin memuru olmaktan, emekçiye… Belki de öğretmenliğin içinden geçtiği değişim sürecinin kısa özeti budur.
YAZAR Halil Buyruk 1999'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çeşitli okullarda bir süre öğretmenlik yaptı. Yüksek lisansını ve doktorasını araştırma görevlisi olarak çalıştığı Ankara Üniversitesi Eğitim Yönetimi ve Politikası Bölümü'nde tamamladı. Halen aynı bölümde çalışmalarını sürdürüyor. Eğitim ekonomi politiği, eğitimdeki toplumsal eşitsizlikler, öğretmen emeği ve dönüşümü ilgi alanları arasındadır.